Corona virüs sürecinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika milyarderlerinin servetleri 10 milyar dolar arttı.
Oxfam bugün yayımladığı raporda corona virüs (COVID-19) sürecinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika milyarderlerinin servetlerinin 10 milyar dolar arttığını açıkladı. Raporda 45 milyon kişinin pandemi sürecinde daha da fakirleştiğine dikkat çekildi.
Küresel yoksulluğun azaltılmasına odaklanan 20 bağımsız hayır kurumu konfederasyonu olan Oxfam, bugün yayımladığı raporda Orta Doğu ve Kuzey Afrika milyarderlerinin kişisel servetlerinin, corona virüs salgınının tüm dünyada etkisini şiddetli bir şekilde göstermeye başladığı Mart ayından itibaren 10 milyar dolar arttığını duyurdu.
Raporda 21 milyarderin 5 ay içerisinde kişisel servetlerine kattıkları kazancın Beyrut‘ta gerçekleşen patlama sonrası şehrin yeniden inşasına yeteceğine dikkat çekildi.
BM’NİN İNSANi ÇAĞRISININ BEŞ KATI
Orta Doğu ve Kuzey Afrika milyarderleri (MENA milyarderleri) pandemi sürecinin tüm dünyada patlak verdiği Mart ayından bu yana, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sağlanan bölgesel acil durum fonlarının iki katından fazlasını ve Birleşmiş Milletler’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yönelik COVID-19 insani çağrısının neredeyse beş katını biriktirdi.
MİLYARDERLER HER GÜN 63 MİLYON DOLARDAN FAZLA KAZANDI
Oxfam MENA Kıdemli Politika Danışmanı Nabil Abdo, corona virüs salgınının ekonomideki eşitsizliğin derinleştiğine dikkat çekerek “Pandemi, ekonomik sistemlerimizdeki derin eşitsizlikleri ve büyük başarısızlıkları ortaya çıkardı. Bölgede milyonlarca insanı işsiz, sağlık hizmetlerinden veya herhangi bir sosyal güvenceden mahrum bıraktı. Buna rağmen, pandeminin başından bu yana milyarderler, servetlerine her gün 63 milyon dolardan fazla ekleme fırsatı buldu.” dedi.
“ZENGİNLER ADİL BÖLÜŞMEZSE MİLYONARCA KİŞİ DAHA DA FAKİRLEŞECEK”
Nabil Abdo, MENA zenginlerinin servetlerini adil bir şekilde bölüştürmezse bölgede milyonlarca insanın açlık ve yoksulluğun eşiğine itileceğini ifade etti ve temel haklarından mahrum bırakılacağına dikkat çekti.
Kârın, kamu yararı ve güvenliğinden önde geldiğinin altını çizen Abdo, bunun sonucunda ekonominin kırılganlığın daha da belirginleştiğini ifade etti.
Bölge hükümetlerine ‘hızlı hareket etmeleri’ çağrısında bulunan Abdo, toplumdaki en savunmasızları korumak için gelirlerini artırılması gerektiğine dikkat çekti.
PANDEMİ SÜRECİNDE ZENGİN VE FAKİR ARASINDAKİ AYRIM DERİNLEŞTİ
Raporda, ayrıca, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde COVID-19 pandemisi öncesinde de zengin ve fakir arasındaki gelir eşitsizliğinin ciddi bir ‘uçurum’ olduğuna değinilerek salgın sonrası bu uçurumun daha da derinleştiği ifade edildi.
Öyle ki, bölge gelirinin yüzde 76’sı nüfusun sadece yüzde 10’una gidiyor ve 37 milyarderin toplam serveti, nüfusun en yoksul kısmının toplam gelirine eşit.
CANLANDIRMA PAKETLERİ TOPLUM İÇİN YETERLİ DEĞİL
Pandemi sonrası bölge ülkeleri tarafından uygulamaya konan ‘ekonomik canlandırma paketleri‘nin bölge halkının ihtiyaçlarını karşılama konusundan yetersiz olduğuna dikkat çekilen raporda, canlandırma paketlerinin yalnızca yüzde 11’inin sosyal koruma ve sağlık önlemlerine odaklandığı ifade ediliyor.
Bu çerçevede, bölgedeki 16 milyon kayıt dışı çalışanının tahminen yüzde 89’u pandemi önlemlerinden ciddi şekilde etkilendi.
Ayrıca, yabancı yatırımın da yüzde 45 oranında azalacağı ve 700 bini kadın 1.7 milyon kişinin işini kaybetmesi ve bunun ekonomiye 42 milyar dolara mal olması beklendiği ifade edildi.
“MİLYARDERLER VERİGLERİNİ ÖDESEYDİ KEMER SIKMA POLİTİKALARI ÖNLENEBİLİRDİ”
Oxfam MENA Kıdemli Politika Danışmanı Nabil Abdo, bölge ekonomisini derinden etkileyen kemer sıkma politikalarının önlenmesinini aslında çok basit olduğunu ifade ederek bölge milyarderlerinin ödemeleri gereken verginin çok daha azını ödedediğini ve hükümetlerin buna göz yumduğunu ifade etti.
Abdo, “Eğer milyarderler vergilerini ödeseydi ülkeler, harcama politikalarında daha fazla esneklik sağlayabilirdi ve bölge daha az eşitsizlik ve borçla corona virüs ile mücadele edebilirdi.” dedi.
Raporda son olarak, milyonlarca kişinin yoksulluğun eşiğine itilmesini önlemek için, bölge hükümetleri acilen herkes için sağlık ve eğitim gibi kasıtlı eşitsizliği ortadan kaldıran politikalar benimsemesi gerektiği vurgulandı ve daha iyi, daha eşit ekonomiler ve toplumlar inşa etmek için bölgede asgari ücretin artırması gerektiği savunuldu.
Begüm Suyolcubaşı – ntv.com.tr