Öztürk, “Akar ve Dişli dönemin Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in odasına geldiler. Türkeş, Akar’ın yüzünü yıkaması için arka odayı gösterirken, Akar odadaki generalin de darbeciler arasında olduğunu ima etti. Akar, arka odaya geçerken Türkeş de Dişli’ye ‘Siz dışarıya buyurun’ diyordu. Odadan çıkıyor ama sanki hiçbir şey yokmuş gibi başka bir odaya giriyor. O da yorgun ve uykusuz. Boş bulduğu bir odada kanepenin üzerine yatıyor.” ifadesini kullandı.
Öztürk yazısında şunları kaydetti:
“Hulusi Akar, lojmanına götürüldüğünde dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’ya “Mehmet Dişli’nin de darbecilerle birlikte hareket ettiği”ni söyledi. Bu sırada, listede ismi olan ama nerede olduğu bilinmeyen Mehmet Dişli hakkında Başsavcı Yardımcısı Necip Cem İşçimen gözaltı kararı vermiş ve bu durumu Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan’a de bildirmişti. Bu sırada Zekai Paşa, Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’i aradı. “Hulusi Paşa ile birlikte helikopterle Çankaya Köşkü’ne inen General Mehmet Dişli de darbeci” dedi.
Darbe girişimi gecesinde ilk gözaltına alınanlar, haklarında ‘yakalama’ kararı bulunan, İstihbarat Dairesi’ne girmeye çalışan eski istihbaratçılar Lokman Kırcı ve Gürsel Aktepe oldu. Bunlar daireyi ele geçirmeye çalışacaklardı. İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in talimatıyla gözaltına alındılar. Mehmet Dişli’nin gözaltına alınması için Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan’a telefon eden ise Başbakanlık Koruma Müdürü Aydın Bey ve İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’ti.
Bazı iddialar var, Dişli’nin 16 Temmuz’da değil, 17 Temmuz’da gözaltına alındığına ilişkin. Ama dün konuştuğum bir yetkili, Dişli’nin 16 Temmuz’da, saat 16.30 civarında Başbakanlık’ta kanepede yatarken, Terörle Mücadele Şubesi ekibi tarafından uyandırılıp gözaltına alındığını söyledi. Bu konularda Mehmet Dişli’nin söyleyecekleri varsa bize bildirebilir.”