Yüksek Mahkeme, ölen kişinin hayat sigortası varsa kredi borcundan dolayı mirasçılarına müracaat edilemeyeceğine hükmetti.
İhtiyaç kredisi çekmek isteyen kanser hastası tüketici, banka şubesine gitti. Talep ettiği tutar hayat sigortası poliçesi karşılığında müşterinin hesabına yatırıldı.
Bir süre sonra kanser hastası müşteri hayatını kaybedince banka alacağı tahsil etme telaşına düştü. Hayat sigortası poliçesini düzenleyen şirkete müracaat yerine banka, mirasçılar hakkında kredi borcunun ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlattı. Aile, reddi miras kararı çıkartarak icra takibini itiraz etti.
İCRA TAKİBİ BAŞLATILDI
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yolunu tutan banka avukatı bu kez iptalin kaldırılmasını talep etti. Davacı banka, davalıların babaları ile imzalanan İhtiyaç sözleşmesi doğrultusunda vefat eden borçlunun mirasçılarına muacceliyet ihtarnamesi tebliğ edildiğini, bakiye borcun 1 hafta içerisinde ödenmesi için süre verildiğini, verilen süre içerisinde borç ödenmediğinden borcun tahsili için murisin yasal mirasçıları hakkında icra takibi başlatıldığını dile getirdi.
BANKA KARARI TEMYİZ ETTİ
Mirasçıların bu takibe itirazda bulunduğunu ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istedi. Kredi borcuyla sarsılan acılı aile ise kredinin hayat sigortası poliçesi kapsamında çekildiğini zaten kendilerinin reddi miras kararı çıkarttıklarını belirtmelerine rağmen dertlerini bankaya anlatamadı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Banka avukatı bu kez kararı temyiz etti.
EMSAL NİTELİKTE KARAR
Devreye giren Yargıtay 13. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda, bankanın kredi talebinde bulunan müşterinin kanser hastası olduğunun bilindiğine vurgu yapıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Kredi kullananın yaşamsal riski karşısında sigortalandığını, riskin gerçekleşmiş olması nedeniyle ödenmeyen borcunun sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiği dile getirilmiştir.