Gaziantep’te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nda (FETÖ/PDY) rütbeli subaylardan sorumlu “öğretmen” konumunda bulunduğu iddiasıyla dava açılan profesör M.D, örgütün Gülhane Askeri Tıp Akademisindeki (GATA) kirli oyunlarını anlattı.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca, örgütün mahrem asker yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında “öğretmen” konumunda olduğu iddiasıyla yakalanan ve dava açılan “Serhat” kod adlı profesör M.D, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak FETÖ/PDY’nin GATA yapılanmasına ilişkin itiraflarda bulundu.
Örgütle bağının Gaziantep’te başladığını ve Dicle Üniversitesinde devam ettiğini anlatan M.D, asker yapılanmasının Diyarbakır’daki müdürü konumundaki “Harun” kod isimli kişiyle Ankara’da buluştuğunu söyledi.
M.D, şunları kaydetti:
“Harun, beni ‘Alper’ kod isimli Y.G. ile tanıştırdı. Bu şahsın eşi de tam emin olmamakla birlikte ‘abla’ konumunda biriydi. Harun, örgüt jargonuyla beni Alper’e zimmetledi. Alper, GATA askeri mahrem yapılanmasında ‘müdür’ konumundaydı ayrıca Alper’in üstten gelen talimatla GATA’daki öğrencilerin çocuklarının eğitim görebilmesi için örgüt tarafından yönetilen ancak dışarıdan bakıldığında normal özel bir okul gibi görünecek projesinden bahsetmişti.”
M.D, Alper’in daha sonra kendisini “müdür yardımcısı” konumunda bulunan “Nail” kod isimli İ.E. ile tanıştırdığını, İ.E’nin Ankara’da bir binanın 5. ve 6. katında aile danışmanlığı ve psikolojik danışmanlık hizmeti veren iş yeri bulunduğunu, paravan olan bu iş yerinde örgüt mensuplarının hem SGK’lı gösterilip maaş verildiğini hem de kendi sorumluluklarında bulunan ve evlere gelmek istemeyen öğrencilerle burada görüştüklerini belirtti.
GATA askeri mahrem yapılanmasında “müdürlerin” bağlı bulunduğu “temsilci” konumundaki kişinin “Orhan” kod isimli Ö.A. olduğunu ve GATA yapılanmasındaki tüm işlem ve faaliyetlerden sorumlu olduğunu ifade eden M.D, örgütün GATA’daki hiyerarşik yapısı hakkında şu bilgileri verdi:
“GATA askeri mahrem yapılanması cerrahi, dahiliye, temel bilimler olmak üzere 3 müdürlüğe ayrılmaktaydı ancak bu üç müdürlük dışında GATA’da akademik olarak asistan düzeyinde eğitim alan veya çalışan kişilerle ilgili ‘asistanlar hücresi’ adı altında 4’üncü bir müdürlüğün olduğunu düşünüyorum. Benim bağlı bulunduğum cerrahi bilimlerde ‘Alper’ kod isimli kişi müdür olarak faaliyet yürütmekteydi. Bu şahsa göz, ortopedi, üroloji, anestezi, kalp damar cerrahisi ve kulak burun boğaz bölümleri bağlıydı.
Alper’e bağlı müdür yardımcısı konumunda faaliyet yürüten ‘Nail’ kod isimli İ.E’dir. Benim haricimde 3 kişi daha bu şahsa bağlıydı.”
BİTKİSEL İLAÇ ÜRETEN FİRMA İŞLETMİŞLER
M.D, M.A’nın da dahiliye bilimlerden sorumlu müdür olduğuna dikkati çekerek, “Bu şahıs, ayrıca bitkisel ilaç üretip satan bir firmanın genel müdürüydü. Bu firma, GATA mahrem askeri yapılanması içinde faaliyet gösteren şahıslar tarafından kurulmuş bir firmadır. Bu firmayla FETÖ mensuplarına iş imkanı ve örgüte finans kaynağı sağlanır.” diye konuştu.
M.D, GATA’da hangi öğrencinin yapıdan olup olmadığının yapıya mensup ve özellikle aynı klinikte çalışanlar tarafından bilindiğini kaydetti.
“17-25 ARALIK’TAN SONRA BİLGİLER GELMEYE DEVAM ETTİ”
“GATA askeri mahrem yapılanmasının genel olarak tek amacı, örgütsel jargonla menfi yani FETÖ’cü olmayan askeri personelin veya harp okulu öğrencilerinin resmi yollarla önünü kesmek, kendilerinden olan elemanların da sağlık sorunlarını örtbas etmekti.” diyen M.D, Ankara’ya gelmeden önce örgütün menfi şahısları fişlemek, yıpratmak ve itibarsızlaştırmak için “Gatakulis” isimli Twitter hesabının açıldığını anlattı.
M.D, FETÖ’nün amaçlarına hizmet etmeyen TSK mensuplarıyla ilgili aktarılan olumsuz bilgilerin “Gatakulis” hesabından ifşa edildiğini duyduğunu belirterek, “Bu işleyiş 17-25 Aralık sürecine kadar devam etti. Bu süreçten sonra bilgiler aktarılmaya devam etti ama tedbir amaçlı bu yöntem uygulanmadı. Örgüt bu nedenle başkalarına zarar vermekten çok, kendilerini koruma içgüdüsüyle hareket etmeye başladı.” dedi.
GATA’daki bazı faaliyetlerle ilgili de bilgi veren M.D, şunları beyan etti:
“2015 yılının başlarında müdür yardımcısı ‘Nail’ kod isimli İ.E’nin benim evimde öğrencilerle yaptığı toplantıda, elinde sayısını hatırlamadığım muvazzaf askerin GATA’ya gelip sağlık raporu alacağını, bu askerlerin menfi olduklarını söylediğini, bir şekilde olumsuz sağlık raporu verilmesini istediğini, arada çay servisi yaparken duydum, ayrıca ani durumlarda Nail bana ortopedi bölümünde çalışan öğrencim E.O. ve İ.Y. ile göz hastalıklarından Ü.E. ve A.T’yi çağırmamı ve onlara bir konu ileteceğini söylerdi. Muhtemelen ani ve zamansız gecenin bir vaktinde bir şekilde böyle bir şey istemesinin nedeni tek kişiye verilecek sağlık raporu olduğundandır.
Bu sağlık raporu menfi şahsa verilecek olumsuz rapor olabileceği gibi, FETÖ’cü bir askerin lehine verilebilecek bir rapor da olabilir.”
M.D, sahte rapor düzenleme olaylarının, GATA mahrem yapısı içinde olduğu zamanlarda hep yaşandığını itiraf ederek, şunları anlattı:
“Bu durum beni hep rahatsız etti. Vicdanım rahat etmediği için Nail ve Alper’le bu durumu konuştum. Kendilerine artık ayrılmak istediğimi, en azından akademisyen grubunda devam etmemin bana yeterli olacağını söyledim. Onlar da bana, ‘Burası hoca efendinin çok önem verdiği bir yer. Böyle bir ayrılma kararı için üstlerimize danışmamız lazım.’ dediler. Daha sonra ortopedi ve üroloji grubunu benden alarak sadece göz grubunu bıraktılar. Buradaki mesaj benim yükümü hafiflettikleri ve artık daha rahat olacağım mesajını vermekti.”
Daha sonra istifa dilekçesi verdiğini ve örgütten çok tepki gördüğünü kaydeden M.D, “Bunun nedenlerinden birincisi, birimden habersiz bir şekilde sorumlularıma bilgi vermeden istifa dilekçesi vermiş olmam, ikincisi de Hacettepe gibi yapının çok önem verdiği bir üniversiteden ayrılmış olmamdır.” dedi.