Ankara merkezli ‘Bataklık Operasyonu’nun 399 sayfalık iddianamesi mahkemece kabul edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Alparslan Tufan tarafından hazırlanan iddianamede, ‘Padişah, Armando ve Jack’ kod adlarını kullanan Çetin Gören ile ‘Patron ve Abi’ ifadeleriyle anılan Nejat Daş’ın da aralarında bulunduğu 73 şüpheli yer aldı.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, iddianamede, tutuklu Çetin Gören’in, 2011 yılı itibarıyla bağlantılı olduğu sebze ve meyve firmaları aracılığıyla muz ve ananas yüklü konteynerler ile Güney Amerika’dan Avrupa’ya 15 tonun üzerinde kokain sevkiyatı gerçekleştirdiği anlatıldı. Şüphelinin, uyuşturucudan elde ettiği gelirleri, Hollanda’dan Türkiye’ye nakledip gayrimenkuller ile araç alım-satım firması üzerinden akladığı belirtildi.
İddianamede çetenin kadın üyelerinin faaliyetleri de dikkat çekti. Buna göre, suç gelirinden elde edilen paraların bir bölümü, Nejat Daş’ın baldızı şüpheli Handan Kaymaz’ın sorumlusu olduğu Şehnaz Döviz ve Altın Şirketi üzerinden piyasaya sürüldü. Handan Kaymaz’a yönelik “Söz konusu döviz bürosu aracılığıyla uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen gelirlerin aklanmasına yönelik faaliyet gösterdiği ispatlanmıştır” denildi.
Çetin Gören’in ablaları şüpheli Selma (Gören) Bilici ve Fadile (Gören) Köse hakkında, MASAK’a ihbar yapıldı. Bu ihbarda 2 şüpheli adına bir kamu bankasında ‘para dolu iki kasanın bulunduğu’ belirtildi. 2 abla ile ilgili “Brüksel üzerinden Antep’e 120 milyon Euro üzerinde paranın fiziken ülkemize getirilmesinde görevli kuryeler arasında olduğu” ifadesi yer aldı.
Bakan Soylu, Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu demişti İddianame kabul edildi, işte istenen cezalar…Bakan Soylu, ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu’ demişti! İddianame kabul edildi, işte istenen cezalar…
HANİFE DAŞ DA AKLAMADA
Nejat Daş’ın eşi Hanife Daş’ın para aklamada kullanılan CHS isimli şirketin yüzde 25 ortağı olduğu belirtildi: “Hanife Daş’ın banka hesaplarına konu olan tutarlar ve adına satın alınan taşınmazlar ile üzerine kayıtlı motorlu araçların uyuşturucu madde ticaretinden gelen suç gelirleri ile alındığı…”
Şüpheli Arzu Erişkin’in ise çete lideri Çetin Gören’in halasının kızı olduğu belirtilerek, “Çetin Gören’in suç gelirlerinin aklanması amacıyla aldığı evlerinin kiralarının tahsili, aidat ödemeleri ve uçak bileti satın alınması konularında aracılık ettiği anlaşılmıştır” denildi.
İddianamede, eski Sultanbeyli Emniyet Müdürü olan Necmettin Yüksek ve 3 polis de çete üyesi olmakla suçlanıyor. İddianameye göre; COVID-19 önlemleri nedeniyle sokağa çıkma yasağının uygulandığı Nisan 2020’de, yurtdışından getirilen uyuşturucu paraları, bir TIR şoförü tarafından Türkiye’ye sokuldu. Para, şüpheli Yüksek’in yönlendirilmesi ile polis memurları İbrahim Halil Akgül, Ahmet Korkmaz ve Abdullah Kaan Karabulut tarafından teslim alınarak, çete üyelerine teslim edildi. Teslim sırasında polisler, Yüksek’in sivil makam aracını kullandı.
BİLETLER ŞİRKETTEN
Çetin Gören, akrabalarından oluşan 15-20 kişilik bir kurye ekibi kullanırken, Nejat Daş ise 37 TIR şoförü ve havayolunu kullanan kuryeleri tercih etti. İddianameye göre Daş, valizlerle gelen paraların birebir takibini yaptı. Olası bir riske karşı, kuryelerin tüm vize ve uçak bileti işlemleri Bubu Turizm isimli şirket üzerinden halledildi. Şirket, tutuksuz sanıklardan Merve Menga adına kayıtlı. İddianamede, sözkonusu şirketin Nejat Daş’a ait olduğu ve el konulması gerektiği kaydedildi. Merve Menga’nın tutuklu eşi Zülfü Menga, Şehnaz Döviz üzerinden uyuşturucu paralarını aklayan ekipte yer alıyor.