Tayvan adasının kuzeyindeki Keelung limanındaki 131. filoda incelemelerde bulunan Tsai, “Tayvan Silahlı Kuvvetlerinin cesur askerlerinin adanın bağımsızlığını koruma konusundaki kararlığını gösterdiğini” söyledi.
Tsai, “Vatanımızın hiçbir parçasını teslim edemeyiz.” ifadesini kullandı.
ÇİN ORDUSU TAYVAN’A YAKIN HAVA ÜSLERİNİ GENİŞLETİYOR
Öte yandan, “Taiwannews” gazetesinin haberinde Çin’in, Tayvan’a en yakın eyaleti olan Fucien’deki Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetlerine ait iki üssü genişlettiği bildirildi.
Haberde, uydu görüntülerinden edinilen bilgilere göre ciddi şekilde genişlediği anlaşılan bu üslerin Longtien ve Huian hava üsleri olduğu aktarıldı.
Tayvan’a yaklaşık 170 ve 190 kilometre uzaklıklarda bulunan üslerden kalkacak bir savaş uçağının adanın başkenti Taipei’ye 7 dakikada ulaşacağı belirtiliyor.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, dün yaptığı bir açıklamada, ülkesinin ABD ile Tayvan konusunda asla bir uzlaşmaya varmayacağını belirterek “Tek Çin ilkesinin geçilmemesi gereken kırmızı çizgileri” olduğunu söylemişti.
Vang, Tayvan’ın Çin ile yeniden “birleştirilmesi gerektiği ve kesinlikle birleştirileceği” değerlendirmesinde bulunarak “Bu, tüm Çin ulusunun tarihinin ve kolektif iradesinin eğilimi. Değiştirilmeyecek ve değiştirilemez.” ifadesini kullanmıştı.
Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Vu Çien de Tayvan’ın Çin ile birleşmesi konusunda güç kullanmak dahil tüm seçenekleri saklı tuttuklarını bildirmişti.
Vu, söz konusu güç kullanımının ise adadaki bazı dış güçleri ve Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçıları hedef alacağını kaydetmişti.
ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI
Çin’de 2. Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta, Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin “Çin’in tek meşru temsilcisi” kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek, Çin’i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.