Teklifin, kamuoyunda tartışma yaratan ve kadın örgütlerinin tepkisini çeken cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarının da aralarında bulunduğu “katalog suçlardan tutuklama” için, “somut delil” koşulunda değişikliğe gidilmedi. Buna göre, katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi, kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanmasına bağlı hale getirilecek. Söz konusu 13. madde üzerinde İYİ Parti’nin, “cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı” suçlarında tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi için somut delil aranmaması yönündeki önergesi reddedildi. İki çocuğun yakınlarınca istismara uğradığı Elmalı davası sonrasında tepkiler üzerine 13. maddede değişiklik olabileceği kulislere yansımış, AK Parti’nin, 13. maddeyle ilgili değişiklik yapma konusunda formül arayışları gündeme gelmişti.
Yasanın getirdiği bazı düzenlemeler şöyle:
– Eşe karşı işlenen “kasten öldürme”, “kasten yaralama”, “eziyet” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı nedenler, boşanılan eşi de kapsayacak.
– Zorla getirme kararı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de tanığa bildirilecek.
– Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu konudaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin hakim veya mahkeme kararlarında, mevcut koşullara ilave olarak adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren deliller de somut olayda gösterilecek ve kararda yer alacak.
– Konutu terk etmeme yükümlülüğü şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak, bu yükümlülük altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınacak.
– Şüphelinin adlî kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususuna dört aylık aralıklarla karar verilecek. Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıl olacak. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıl olacak.
‘MAĞDURLARIN ALEYHİNE İSTİSMARCININ LEHİNE’
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul – Yeni yargı paketindeki çocuk istismarı dahil bazı katalog suçlarda tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanması şartı kadın dernekleri ve hukukçular tarafından tepkiyle karşılandı:
– Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü: “Türkiye’de özellikle, taciz eden, istismar eden ve tecavüz edenlerle ciddi sıkıntılar yaşadığımız bir süreçte, ‘Biz somut delili asayiş ve terör suçlarında kullanıyoruz’ deniliyor. Biz de diyoruz ki, bu maddenin içerisinde şöyle bir ayrıntının yazılması gerekiyor, ‘Biz asayiş ve terör suçlarında somut delil istiyoruz. Ama cinsel istismar, taciz, tecavüz gibi gizli alanlarla ve iki kişiyle yapılan eylemlerde böyle bir somut delile ihtiyaç yoktur. Mağdurun beyanı esastır’. Haliyle katalog suçlarda somut delil aranması bunun da önünü açtı. Somut delil şartının mağdurun aleyhine, istismarcıların lehine olacaktır.”
‘Kabul edilmez’
– Avukat Hülya Gülbahar: “Bu yapılan, yargı üzerinde bütün suçlarda ‘Mümkünse hiç tutuklama ve mahkumiyet vermeyin’ baskısı yaratmak amacıyla yapıldığı izlenimi veriyor. ‘Kadının beyanı esastır’ ilkesine karşı çıkan kesimin propagandalarının etkisi altında çıkartılan bir yasa olduğu izlenimi doğruyor. Her an TCK 103 ile çocuk istismarına af ile karşı karşıya kalabiliriz. Çünkü somut delil arama kriteri ile çocuk istismarcılarına af getirme iç içe geçen bir konu. Bundan sonra kimse cinsel suçlardan cezaevine giremeyecek.”