Olay, 16 Ocak saat 01.30 sıralarında Nilüfer ilçesi Ertuğrul Mahallesi Uğur Mumcu Bulvarı’nda meydana geldi.
20 katlı rezidansta ailesiyle yaşayan güzellik uzmanı Özlem Akman, iddiaya göre; 11’inci kattaki evlerinin balkonundan düştü. Binanın dışında kurulu iskeleye de çarpıp, beton zemine düşen Akman, sağlık ekiplerince Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Özlem Akman, kurtarılamadı.
Cenaze, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırılırken, olay sırasında evde bulunan annesi Gönül Uğur, ablası şarkıcı Esra Akman, Esra Akman’ın aynı sitede oturduğu sanayici sevgilisi Kaan Y. (45) ile hayatını kaybeden Özlem Akman’ın erkek arkadaşı Eren K. ifadeleri için polis merkezine götürüldü.
Erkek arkadaşı Eren K. ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne tatile giden Özlem Akman’ın, olaydan 1 gün önce döndüğü, moralinin bozuk olduğu ve kendisini 1 gün boyunca odasına kapatıp, annesi ve ablasıyla konuşmadığı öğrenildi. Özlem Akman’ın, balkona çıkmadan kısa süre önce de telefonda erkek arkadaşıyla tartıştığı belirtildi.
ABLASINA, ‘AYRILAMAM, ANLATAMADIĞIM ŞEYLER VAR’ DEMİŞ
Olayla ilgili soruşturma sürerken Özlem Akman’ın ablası Esra Akman’ın polise verdiği ifade ortaya çıktı.
Kardeşinin, erkek arkadaşı Eren K. ve ailesiyle birlikte, 13 Ocak’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne tatile gittiğini, tatil boyunca kendisine ulaşamadığını, 15 Ocak akşamı eve döndüğünde ise kendisini odaya kapattığını söyleyen Esra Akman, ifadesinde şunları söyledi:
“Kardeşimin Eren’le 4 aylık bir ilişkisi vardı. Kısa süre içinde evlilikten bahsetmeye başladı. Bu sebeple, 17 Aralık’ta Eren K. ailesi ile birlikte evimize tanışmak için geldi. Ancak herhangi bir söz veya nişan olmadı. Kardeşim, Eren ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne tatile gidene kadar ilişkilerini konuşma fırsatımız olmadı. 13 Ocak’ta Özlem, erkek arkadaşıyla Kıbrıs’a tatile gitti. Kendisi tatile çıkmadan önce, Kıbrıs’a Eren’in ailesinin de geleceğini söyledi. O gün kardeşimi mutsuz gördüm. Ne olduğunu sorduğumda, ‘Abla gitmem gerekiyor’ dedi ve gitti.
Tatildeyken kendisini aramama rağmen hiç ulaşamadım. 15 Ocak’ta Kıbrıs’tan döndü. Saat 21.00 sıralarında eve geldiğinde, annem ile evde salonda oturuyorduk. Valizi ile gelen Özlem odasına çekildi. Yanımıza çağırdım, duşa gireceğini söyledi. Kısa süre sonra yanımıza geldi. Annem, ben ve o salonda oturduk. Çok kötü gözüküyordu.
Ben kendisini kötü görünce ne olduğunu sordum. Özlem hiç yüzüme bakmadı, boş şekilde bakışları vardı. ‘Anlatamıyorum abla’ dedi. Ben birkaç kere, ‘Neyin var, ne olduysa bana anlatabilirsin’ dedim. Bana yine ‘Anlatamam abla’ diye karşılık verdi. Boş boş baktığı sırada, ‘Hep para muhabbeti, kartlarımı Eren kullanıyor. Ben de sadece 1-2 kartım var’ dedi. ‘Neden kredi kartlarını verdin’ diye sorduğumda ise ‘Sicili bozuk olduğundan kendisi kart kullanamıyor’ dedi. Neden böyle bir insanla beraber olduğunu, ayrılmasını söylediğimde ise ‘Ayrılamam, anlatamadığım şeyler var’ diye yanıt verdi. ‘Tehdit mi ediyorlar’ dediğimde ise cevap vermedi. Sonra namaz kılacağını söyleyerek yanımızdan kalktı.”
“HİÇBİR SÖZÜME KARŞILIK VERMEDİ”
İfadesinde, kardeşinin Eren K. tarafından dolandırılıp, takip ve tehdit edildiğini düşündüğünü söyleyen Esra Akman’ın, kardeşinin namaz kıldığı odaya gittiğinde kendisi ile yine konuşmaya çalıştığını belirterek, “Özlem inançlı biriydi. Canı sıkkın olduğu zamanlarda namaz kıldığı oluyordu. Özlem annemin odasına namaz kılmaya gitti. Ben bir 10 dakika sonra Özlem’in yanına gittim. Kendisi seccadenin yanında oturuyordu. Ben de hemen yanına gittim ve yanına oturdum. ‘Ablacım annem var diye anlatamıyorsan, şimdi biz bizeyiz, şimdi bana anlatabilirsin’ dedim. ‘Hep para muhabbeti abla’ dedi. Ben, ‘Para derken ne oldu ablacım, dolandırdılar mı? Bunu da bana söyleyebilirsin’ dedim. Hiç konuşmadı. Ben, ‘Tecavüze mi uğradın, bunu da söyleyebilirsin, başka kötü bir şey mi oldu, her şeyi benimle paylaşabilirsin’ dedim. Hiçbir sözüme karşılık vermedi” dediği öğrenildi.
“KARDEŞİM İNTİHAR EDENLERE TEPKİ GÖSTERİYORDU”
Polise verdiği ifadesinde, olay günü kardeşiyle konuşurken sigara almak için yan odaya geçtiğini söyleyen Esra Akman, “Bu sırada Özlem, namaz kılmak için giydiği ferace ile mutfağa doğru yürüdü. Sigaramı alıp odamdan çıktığımda Özlem’i mutfakta göremedim. Balkon kapısı açıktı. Balkona çıkıp, aşağıya baktım. Karanlık olduğu için hiçbir şey göremedim. Evi aradım, Özlem’i bulamayınca aynı sitede oturan erkek arkadaşım Kaan Y.’ye haber verdim. Onunla birlikte asansörle aşağıya inip, bahçeye çıktık. Binanın evimizin olduğu tarafını kontrol ettiğimizde, Özlem’i yerde yana doğru yatar vaziyette bulduk. Kulağından kan gelmişti. Kaan, onu hemen kucaklayıp ışık olan yere getirdi. Kalp masajı yaptı ve bir süre sonra ambulans geldi. Hastaneye götürüldü. Annem ile gittiğimiz hastanede ölüm haberini aldık. Kardeşim intihar edebilecek biri değildi. Aksine intihar edenlere tepki gösteriyordu. Önceden böyle bir girişimi de olmadı” diye konuştu.
“KARDEŞİME 100 BİN LİRA KREDİ ÇEKTİRMİŞ, TAKİP EDİYORMUŞ”
Esra Akman, kardeşinin, Eren K. için kredi çektiğini de ölümünden sonra öğrendiğini belirterek şöyle konuştu:
“Özlem’in ölümünden sonra, Eren K.’nin kardeşime 100 bin lira tutarında kredi çektirdiğini, arkadaşı olan E.K.’den öğrendim. Eren’in ayrıca Özlem’in hesabını kullanarak, kaldıraç oynayıp onu zarara uğrattığını da annemden öğrendim. Ayrıca, Özlem’in iş yerine gelen Eren ile birlikte sürekli para muhabbeti yaşadığını da çalışanı A.B. bana söyledi. Özlem’i tanıyan S.K.’den ise kardeşimin Kıbrıs’a gitmek istemediğini, buna rağmen zorla Kıbrıs’a götürüldüğünü duydum. Eren’in annesi kız kardeşimi ısrarla arayarak, ‘Eren sana evlenme teklif edecek. Bu sebeple kesinlikle Kıbrıs’a gelmesin’ diyerek baskı yapmış. Özlem’in arkadaşı olan H.E. de bana, Eren K.’nin kız kardeşimin WhatsApp uygulamasına kendi telefonunu yükleyerek onu takip ettiğini bana söyledi.”
İDDİALARI REDDETTİ
Eren K. ise hakkındaki suçlamaları reddederek, Özlem Akman ile kesinlikle bir sorun yaşamadıklarını ve kendisini borçlandırmadığını söyledi.
Eren K., “Özlem ile hiçbir kavgamız olmadı. Kendisini dolandırmadım. Ailesi Özlem’in cenazesine katılmamı bile istemedi. Ben ablası ile konuştuğumda hep beni suçladılar. Biz Özlem ile 3 aydır birlikteydik. 1 ayı zaten askerde geçti. 2 ayda kim kimi borçlandırıp, tartışır. Kıbrıs’tan dönüşümüzde Sabiha Gökçen Havalimanı’na indik. Sonra bir alışveriş merkezine gittik, yemek yedik. Her şey çok güzeldi. Hatta bir kuyumcuya gidip takı dahi baktık. Dönüş için Bursa’ya yola çıktık. Onu evine bıraktım. Sonra eve geldim diye Özlem’i aradım. Özlem bana çok soğuk konuştu. Özlem’in ailesinde benim altınlarım var. Araba işi ile uğraşıyorum, araç sattıkça biriktirmesi için parasını Özlem’e veriyordum. O da altın yapıp annesine veriyordu. Bana yeni bir araca ihtiyacı olduğunu söylemiş ve aracını değiştirmek için, ‘Biriktirdiğimiz altınlardan 200 bin lira kullanabilir miyim’ demişti. Ben de kullanabileceğini söylemiştim. Benim ondan para almam ya da onu borca sokmam söz konusu değil. Zaten ben paramı biriktirmesi için ona veriyordum” diye konuştu.