RTÜK, Kültür ve Turizm ile Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlıkları iş birliğiyle, 29 Haziran’da İstanbul’da, medyanın aile yaşamına etkilerinin ele alındığı “Medya ve Aile Değerleri Çalıştayı“nın ardından 12 maddelik sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, ‘toplumun milli ve manevi değerlerini koruyan, Türk aile yapısına saygılı, ailecek izlenebilecek aile dostu‘ yapımların çoğaltılması istendi.
‘Gündüz kuşağında aile içi mahremiyeti yıkan yapımlara yer verilmemeli’
Gündüz kuşağında aile içi yaşantıların toplumun göz önüne serilmesi sonucunda aile içi mahremiyeti yıkan, aile kurumunu itibarsızlaştıran ve toplumsal değerlerini erozyona uğratan yapımlara yer verilmemesi gerektiği belirtilen bildirgede, şu değerlendirmeler yer aldı:
Medya okur yazarlığı eğitimleri yaygınlaştırılmalı
Şiddet içerikli haberlerin sunumunda habere konu olan kişilerin ve aile değerlerinin zarar görmemesi adına söylem, fotoğraf, video, ses gibi haberin temel unsurlarının daha dikkatli hazırlanması gerektiğinin vurgulandığı bildirgede, bunların kamusal sorumluluk çerçevesinde ekrana getirilmesi gerektiği ifade edildi.
Bildirgede, kamu kurumları, sivil toplum ve medya kuruluşları tarafından aile değerlerinin korunmasını teminen ortak etik ilkeler belirlenmesi, toplumsal bilincin oluşturulması adına dijital platformları da kapsayacak şekilde medya okur yazarlığı eğitimlerinin yaygınlaştırılması önerisinde bulunuldu.
Akıllı işaretler ve koruyucu saat uygulamasının faydaları hususundaki tereddütlerin en aza indirilmesine dikkat çekildiği bildiride, uygulamalar noktasında ortak bir tavır belirlenmesi gerektiği belirtildi.
Bildirgede, şunlar kaydedildi: