Türkiye’de vaka sayılarının 60 bine dayanmasının ardından yeni önlemlerin gelip gelmeyeceğini, tam kapanmaya gidilip gidilmeyeceğini konuşuluyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarında yaşanan bu artışa ilişkin, Ramazan ayında acil alınması gereken önlemlere ilişkin Hürriyet’ten Fulya Soybaş’ın sorularını yanıtladı.
‘Tam kapanma beklemiyorum’
Prof. Dr. Ceyhan “Tam kapanma nedir? Vaka sayılarındaki artışa çözüm olur mu?” sorusuna, “Ben tam kapanma olacağını sanmıyorum” diyerek nedenini şu şekilde anlattı:
“Bunu yapabilen tek ülke var o da Çin. Bunun dışında hiçbir ülke tam kapanma uygulayamadı. Tam kapanma 28 gün boyunca evden hiçbir koşulda çıkılamaması; sanayinin, ticaretin, turizmin durması demek. Bu ciddi ekonomik bir yük. Kısa çalışma ödeneği sonlandı, başka bazı ek yardımlar sağlanıyor ama 28 günlük bir kapanma için yeterli olmayabilir. O nedenle ‘tam kapanma’ beklemiyorum. Ancak çok sıkı tedbirler alınmalı. Ramazan ayından sonra da bu tedbirler birden değil yavaş yavaş kaldırılmalı.”
‘Sadece restoranları kapatıp, sokağa çıkma yasağı uygulayarak bu işin önünü alamayız’
Ne yapılması gerektiği konusunda da Prof. Dr. Ceyhan şunları söyledi:
“Okullar yeniden yüz yüze eğitime kapatılabilir. Virüsün yayılımını önlemek için şehirlerarası seyahat kısıtlaması olabilir. Sadece kamu değil özel sektörde de kademeli mesai zorunlu tutulmalıdır. Evden yapılabilecek işlerin evden yapılması prensibi esas alınmalıdır. Tüm bu kalabalıkları azaltacak önlemler alınmazsa sadece restoranları kapatıp, sokağa çıkma yasağı uygulayarak bu işin önünü alamayız.”
‘Virüsün 3 büyük bulaş yeri var’
Virüsün 3 büyük bulaş yerinin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, “Ev içi ortamlar, ulaşım (taşıma araçları) ve işyerleri. Bunların dışında okullar, restoranlar, AVM’ler gibi kapalı ve kalabalık alanlarda da bulaşıyor ama en kritik yerler buralar. Geçtiğimiz nisan-mayıs da okullar kapalı, şehirlerarası seyahatler kısıtlıydı. Toplu taşımadaki yoğunluğu azaltmak için kamu kademeli mesai yapıyordu. 65+ ile 20 yaş ve altı evdeydi. Yurtdışından gelenlere 14 gün karantina uygulanıyordu. Şu anda bunların hiçbiri yok” dedi.
‘Mücadele ettiğimiz bu virüs, bildiğimiz virüs değil mutasyonlu versiyonu’
Prof. Dr. Ceyhan, alınması gereken kişisel önlemlere ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
“Mücadele ettiğimiz bu virüs, bildiğimiz virüs değil mutasyonlu versiyonu. Bunu anlayın! Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki vaka sayılarının yüzde 85’i zaten mutant virüs kaynaklı. Birincisi; bu virüs eski virüse göre çok daha kolay bulaşıyor. İkincisi daha az miktarda virüs çok daha fazla kişi üzerinde etkili oluyor. İlk başta öğrendiğimiz tüm kişisel önlemler orijinal virüse göre belirlenmişti. Mesafe için 1-1,5 metre diyorduk… Şimdi mesafe en az 2 metre olmalı! İzolasyon süresi şu an 10 gün. Ancak yeni vakalar bize gösterdi ki virüs yükü az da olsa bulaştırıcılığı çok olduğu için izolasyon süresi yeniden 14 güne çekilmeli. Bunun dışında ailelerde, aynı evde yaşayanlar dışında, kimse birbiriyle temas etmemeli. Kalabalıklaşmanın olduğu ortamlardan kaçınılmalı. Buna iftar sofraları da dahil.”
‘Bu hızla bahsedilen yaz hedefine varabilmek maalesef mümkün değil’
“Geçtiğimiz hafta ilk 6 günde toplam 1.7 milyon doz aşı yapılmış. Yeterli mi? sorusu izerine Prof. Dr. Ceyhan haftada en az 5 milyon doz ve aşılama oranının yüzde 75’in üzerine çıkması ile ancak toplumsal bağışıklıktan söz edilebileceğini belirterek, 40 yaş altında aşı kararsızlığı yaşandığını söyledi. Prof. Dr. Ceyhan “İstenen yaz hedefine varmak için tereddütlerin ortadan kaldırılması ve çok hızlı aşılama şart. Bu hızla bahsedilen yaz hedefine varabilmek maalesef mümkün değil” uyarısında bulundu.