İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen ilk duruşmaya, 14 tutuklu sanık getirildi. Sanıklardan 2’si tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Tercüman vasıtasıyla Arapça kimlik sorgusu yapılan sanıkların savunmasının alınmasına geçildi. Sanıkların birçoğu kimlik sorgularında tekstil işinde çalıştıklarını, bazıları da fırıncılık, tamircilik, aşçılık veya mobilyacılık yaptıklarını belirtirken, bir sanık kripto para işiyle uğraştığını, biri de Filistin’de memur olduğunu söyledi.
SANIK: EK GELİR OLMASI İÇİN YAPTIM
Duruşmada, İsrail gizli servisi Mossad’ın saha sorumlusu olduğu belirtilen Almanya’da yaşayan Ahmad Zaid adlı kişiyle para transferi yaptığı belirtilen tutuklu sanık Abdulkadir Barakat, Türkiye’ye havale edilen paralarla ilgili kuryeliği, ek iş yapmak ve ailesini geçindirmek için üstlendiğini, casuslukla ilgili bir bilgisinin olmadığını söyledi. Ahmad Zaid’i, eski iş arkadaşının Almanya’da yaşayan Mümina Karduş isimli kızkardeşi vasıtasıyla tanıdığını ve onunla konuştuğu zaman Ahmad Zaid’in iltica etmesine yardım ettiğini söylediğini belirten Barakat, “Ahmad Zaid’in bir otel ve havale ofisi sahibi iş adamı olduğunu, ikamet için yer temin ettiğini söyledi. Ayrıca, sahip olduğu havale ofisinden, 2020 yılının 8’inci ayında, Almanya’da yaşayan kişilerin Türkiye’deki ailelerine para transferi gerçekleştirdiğini iletti. Aynı ayın sonunda ise bana, bu kişinin Türkiye’deki havalelerin dağıtılması için kendisine yardım edecek birisine ihtiyacı olduğunu söyledi. Pandemiden dolayı işler azalmıştı, ailemde ben tek başıma çalışıyordum. Ek gelir olması için bu teklifi kabul ettim. Ailelerin ailelere para gönderdiklerini düşünüp kabul ettim. Mümina benim numaramı Ahmad Zaid’e verdi. İş teklifinde günde bir havaleyi kişilere teslim edeceğim söylenmişti. Zaid beni arayıp, ‘Falanca kişiye şu kadar para gönder’ diyordu. Benimle onun arasındaki iş tamamen bunun üzerineydi. Türkiye devleti üzerine herhangi bir şey yoktu. Uzun sohbetimiz de olmuyordu, sadece iş üzerine konuşuyorduk. 2020 son aylarında az havale işleri vardı. 2021 yılı başlarında ise 4 ay havale işlemleri çoğaldı” dedi.
“TÜRKİYE’YE ZARAR VERECEK HERHANGİ BİR EYLEMDE BULUNMADIM”
Barakat, “2015 yılından beri Türkiye’deyim. Hiçbir şekilde devlet ve millete zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmadım. Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür ediyorum, bizi ve Suriyelileri himaye etti” diye konuştu. Parayı transfer eden kişiyi ve paraları transfer ettiği kişileri hiçbir şekilde tanımadığını, ne iş yaptıklarını bilmediğini, bir ilişkisi olmadığını savunan Barakat, tahliyesini talep etti.
“NEDEN DİREKT PARA GÖNDERİLMEDİĞİ DİKKATİNİ ÇEKMEDİ Mİ?”
Mahkeme Başkanının, “Neden direkt para gönderilmediği hiç dikkatini çekmedi mi?” diye sorduğu Barakat, Almanya’dan Türkiye’ye havale gönderildiği zaman yüksek miktarda komisyon kesildiğinin ve tek seferde toplu para gönderip, onu böldürmenin daha az komisyonla halledildiğinin kendisine Zaid tarafından söylendiğini anlattı. Parayı topluma açık, kalabalık yerlerde ilgili kişilere teslim ettiğini ve gizliliğe yönelik herhangi bir talimat almadığını söyleyen Barakat, “Kendisiyle Whatsapp üzerinden görüşüyorduk. Gizli kalması yönünde bir şey söylemedi” dedi.
“HAMAS İÇİN YAPTIM”
Duruşmada savunma yapan sanık Abdelrahman Abunawah ise Filistin’deyken Hamas için çalıştığını söyleyerek “Ahmad Zaid ile Filistin’de tanıştım. Orada yaşıyordu. 2020’nin sonunda görüştüğümüzde de Filistin’den gelmişti. Orada Hamas ile ilişkisi dışında tekstil mağazası vardı. Ahmad Zaid, ne Filistin ne Türkiye hakkında benden bir şey istemedi. Kameralı gözlüğü Karaköy’den 100 ile 200 TL arası bir ücrete almıştım. Ahmad Zaid benden istediği şeyleri rica usulüyle istedi. Benden Fındıkzade’de bir dükkanın fotoğrafını çekmemi istedi. İstediği şeyleri Hamas için, kardeşlerim için yaptım. Görüntüsünü çektirdiği insanların Hamas’ın iç güvenliğinden olduğunu biliyorum ama kim olduğunu bilmiyorum. Benim bu soruşturmaya itirazım yok. Böyle bir olay varsa gerçek hainlerin yakalanması için elimden geleni yaparım. Kimseyi zarara düşürecek bir şey yapmadım. Gerçekten, samimi olarak Türkiye Cumhuriyetinin adaletine güveniyorum” dedi. Duruşma, sanık savunmalarına devam etmek üzere yarına ertelendi.
20 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, Ahmad Zaid isimli şüphelinin İsrail Gizli Servisinin saha sorumlusu olduğu, olay tarihi itibariyle Almanya’da bulunduğu, İsrail Gizli Servisinin Türkiyede bulunan Filistin ve Suriye uyruklu şüphelilerle irtibata geçerek Türkiyede bulunan Filistin başta olmak üzere yabancı uyruklu şahısların kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini, sosyal hayatlarını, eğitim süreçlerini, yurt dışı bağlantılarını izlemek, işgale karşı direnen gruplarının Türkiyedeki faaliyet ve yapılanmalarından haberdar olmak için Arap asıllı olan 16 sanığı para karşılığı casus olarak kullandığı kaydediliyor. 2015 yılının son aylarında gayri resmi yollarla Türkiye’ye giren sanıklardan Abdülkadir Barakat’ın Türkiye’deki casusluk şebekesinin para transferine yön verdiği öne sürülüyor. Sanıklardan Abdelrahman Abunawah’ın, talimatlar doğrultusunda gizlilik içinde bilgi temin edip servis ettiği, kameralı gözlük vasıtasıyla istenilen yerlerde yaptığı çekimleri özel program sayesinde wifi ağlarını tarayarak ilettiği aktarılıyor. Tüm sanıkların, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.