Geçtiğimiz günlerde dünya basınında küçük ama çok çarpıcı bir haber yer aldı. Habere göre, Körfez ülkelerinden Bahreyn’de martılar çok kilo aldıkları için uçamayacak hale geldiler. Bu nedenle artık gidecekleri yere giderken uçmak yerine yürüyorlar.
Bunda en büyük sorumluluk insanlara ait. Zira martılar Bahreyn’in et veya tavuk ve pilavdan oluşan milli yemeği makbuşa bayılıyorlar. Sokaklarda makbuş yiyip artıklarını olduğu gibi bırakanlar yüzünden de bol bol yemek yiyip kilo alıyorlar. Yetkililer martıların kolayca yemek bulmaya alıştıkları için doğal beslenme alanlarından ve denizden uzaklaştıklarını, bununla ilgili olarak önlem alınması gerektiğini belirtiyorlar.
Benzer şekilde İngiltere’de de açık alanlara bırakılan yiyecekler, martıları doğal beslenme alanlarından uzaklaştırıyor. Burada da kuşlar avlanmayı bırakıp açıkta bırakılan fast food türündeki yiyecekleri tüketiyorlar. Liverpool Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacının 6 yıl önce yaptığı bir araştırma sonucu İngiltere’deki martıların hazır yiyecekler tükettikleri için kilo aldıkları ortaya çıkmıştı. Araştırmacılar bu tarz beslenmenin kuşlar için sağlık sorunlarına yol açabileceğine dair uyarılarda bulunmuştu.
İNSAN ELİNDEN ÇIKAN YİYECEKLER MARTILAR İÇİN DAHA ÇEKİCİ
İngiltere’de geçen yıl yapılan bir başka araştırma da martılar için yiyeceklerin bir insanın elinden çıkmasının çekiciliği artırdığını ortaya koydu. Exeter Üniversitesi’nden bilim insanları birbirinin aynı iki yiyeceğin biri olduğu gibi bırakıldığında, diğeri ise bir insanın elinden düştüğünde ya da atıldığında, martıların ikinci yiyeceğe daha fazla ilgi gösterdiğini tespit etti.
Bizde de durum farklı değil. Özellikle İstanbul’da vapurla seyahat edenlerin en büyük zevklerinden biri vapurun arkasından uçuşan martılara simit atmak. Vapur deneyiminin bir parçası haline gelen martı besleme eylemi artık adeta bir gelenek. Açık çöplükler de martıların beslenme alanlarının başında geliyor. Peki ama bu şekilde beslenmek martıların sağlığını nasıl etkiliyor?
ABD Utah Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ekolog ve Ornitolog Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, Ormancılık Meslek Yüksekokulu’ndan Öğretim Görevlisi Ergün Bacak, konuyla ilgili olarak hurriyet.com.tr’ye bilgiler verdi. Uzmanlar simit, ekmek, pilav gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerin martılar için çok sağlıksız olduğunu vurguladı.
Uzmanlar bu tür kuşların ve diğer yaban hayvanlarının insan eliyle beslenmesinin uzun vadede büyük sorunlara yol açabileceğini de hatırlatarak önemli uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu
MARTILARIN DOĞAL BESLENME MODELİ NASILDIR? BURADA SİMİTE YA DA PİLAVA YER VAR MI?
Ergün Bacak: Vapura binen herkesin hayatında en azından bir kez denemiş olduğu martıları simit ile beslemek çok insancıl ve hayvan sever bir yaklaşım gibi görünse de maalesef ki aslında beslediğimiz martıların hayatlarını tehlikeye atan bir durumdur. Martılar doğada balıklar, sucul omurgasızlar, kurtçuklar, böcekler, fare gibi küçük memeli hayvanlar ve küçük kuşlar ile beslenir. Tabii fırsatçı türler oldukları için mezbaha atıkları, leşler ve pek çok evsel atık da onlar için besin kaynağı oluşturmaktadır. Besinleri genel olarak protein ağırlıklıdır ve yaşamlarını aslında etçil bir hayvan olarak devam ettirirler. Fırsatçı ve kolay besin bulduğunda tercih eden türler oldukları için besinin kalitesi, protein veya vitamin içeriği onlar için öncelikli tercih nedeni değildir.
Simit, ekmek gibi insan beslenmesinde dahi son yıllarda yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle tartışılan besin kaynakları, doğada etçil olarak beslenen martı türleri için sadece karınlarını doyurmak amaçlı tüketilen gıdalar olmaktadır. Bu tip gıdalarda düşük protein, mineral ve vitamin bulunması nedeniyle doğada yaşayan kuşların sağlıklarını olumsuz etkilemekte ve onlar için tehlike oluşturmaktadır. Çünkü kolay besin ile karnını doyuran martılar, metabolizmaları için gerekli olan protein, mineral ve vitamini almaktan uzaklaşmaktadır. Ayrıca simit ve ekmeğin üretim aşamasında kullanılan kimyasallar, tuz ve şeker de yaban hayvanlarının sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.
MARTILARIN DOĞAL BESLENME ALIŞKANLIKLARINDAN UZAKLAŞMALARI YAŞAMLARINI NASIL ETKİLER?
Çağan Şekercioğlu: Doğal beslenme alışkanlıkları değişen martılar, daha az sağlıklı protein, yağ ve vitamin tüketirler ve daha çok sağlıksız karbonhidrat yerler. İnsan için sağlıksız olan aşırı karbonhidrat, martılar için de sağlıksızdır. Örneğin Covid-19’dan dolayı İtalya’da insanlar eve kapanınca, insanların beslemediği martılar tekrar balık, güvercin, sıçan ve kırlangıç gibi hayvanları avlamaya başladı.
Ergün Bacak: Pek çok Avrupa ülkesinde şehir içi parklarda ve sulak alanlarda üreyen kaz ve ördek gibi kuşlar yoğun ve düzenli bir şekilde ekmek ve benzeri gıdalar ile beslendiklerinde özellikle yavru döneminde pek çok problem gözlenmiştir. Bu problemler arasında en önemlilerinden birisi Angel Wing/Airplane Wing (Melek kanat/Uçak kanadı) olarak bilinen ve kuşların hiç uçamamasına neden olan bir kanat bozukluğudur. Bu tip gelişim gösteren kuşlar uçamadıkları için çok erken yaşta hayatlarını kaybetmektedir. Aşırı karbonhidrat ve protein alımı ile birlikte yetersiz E vitamini, düşük kalsiyum ve mangan eksikliği melek kanat sendromunun en önemli nedeni olarak görülmektedir. Ayrıca martıların simit ve ekmek gibi besinlerle beslenmeleri, mineral ve vitamin eksikliği nedeniyle bağışıklık sisteminin daha zayıf hale gelmesine ve hastalıklara karşı daha dirençsiz olmalarına neden olacaktır.
Öğretim Görevlisi Ergün Bacak
BU DURUM BİR HASTALIĞA VEYA SALGINA NEDEN OLUR MU?
Ergün Bacak: Kış aylarında kalabalık gruplar halinde vapur peşinde giden martıların insanlar tarafından bu tip besinlerle beslenmesi bütün sürünün hastalıklara karşı dirençsiz, düzgün beslenememiş bireylerden oluşmasına ve birkaç bireyde görülen hastalığın tüm sürüye yayılmasına neden olacaktır.
Çağan Şekercioğlu: İnsanların beslediği martılar daha yoğun olarak yaşadıkları ve sağlıksız beslendikleri için birbirlerine hastalık ve parazit bulaştırma ihtimalleri artar. Martılar, Salmonella, E. coli, Campylobacter, Listeria, ve fecal coliform gibi bakteri ve hastalıkları taşıyıp bulaştırabilirler.
MARTILARIN AVLANMAYI BIRAKIP HAZIR YİYECEKLERİ YEMELERİNİN DENİZLERE ETKİSİ NE OLUR?
Çağan Şekercioğlu: Gıdaya daha kolay ulaşan martılar hem daha az balık avlarlar hem de bol besinden dolayı sayıları arttığı için daha fazla dışkı üretirler. Bu durumun denizlere etkisi göreceli olarak az olur. Öte yandan kapalı tatlı su havzaları etrafında sayıları artarsa, su kirliliği artabilir.
Ergün Bacak: Sürekli sağlıksız beslenme kısa vadede sadece bireylerin sağlığını tehlikeye atsa da uzun vadede hem popülasyonların sağlığını hem de kuşların davranışlarını değiştirecektir. Uzun vadede avlanma yeteneği azalan, insana daha bağlı bireyleri ve popülasyonları görmek mümkün. Ayrıca martılar denizlerin çöpçüleri olarak bilinir. Denizlerde ölmüş balıklar, yengeçler, hatta büyük hayvan ölüleri martılar tarafından tüketilerek hızla tekrardan doğaya kazandırılmış olurlar. Martılar, bu ölüleri tükettikleri için küçük alanlarda suyun bozulmasını ve hastalıkların yayılmasını da bir nebze olsun engellemiş olurlar. Deniz çok büyük bir ekosistem olduğu için belki açık denizlerde etkisi görünmese de küçük koylarda ve lagünlerde bu etkileri daha rahat görebiliriz.
BU DURUMU ENGELLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR, TAVSİYELERİNİZ NELER?
Ergün Bacak: Bu durumu engellemenin en önemli yolu insanları bilinçlendirmektir. Martıların yaban hayvanları olduğunu ve insan olmadan yaşamlarını çok rahat sürdürdüklerini anlatmak gerekiyor. Ayrıca simit ve ekmek gibi insan üretimi gıdaların iyi niyetle verilmesine karşın, martılara yarar değil zarar verdiğini duyurabilirsek, pek çok insan martılara simit verme alışkanlıklarından vazgeçecektir.
Çağan Şekercioğlu: Halkımızın her türlü yaban hayvanını beslemenin yanlış olduğunu bilmesi ve bunu yapmaması lazım. Bu bilinçlendirme için basının rolü çok büyük.