Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile KKTC Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya gelen Tatar, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kıbrıs’ta asırlardır mücadele eden bir milletin ferdi olarak bugünlere kadar gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Tatar konuşmasında, 1974’teki Barış Harekatı’ndan sonra Ada’da barış ve sükunetin hakim olduğu yeni bir dönemin başladığını vurgulayarak, bundan sonra Kıbrıs’ta bir görüşme olacaksa bunun 2 devletli, egemen eşit, eşit uluslararası statüye sahip devletler arasında gerçekleşeceğini belirtti.
Bugün Gazze’de yaşanan olayların benzerlerini, 1960’lı yıllardan itibaren Kıbrıs’ta Türklerin yaşadığının altını çizen Tatar, Ada’da yaşayan iki halktan biri olan Türklerin, kendi dili ve gelenekleri ile geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğunu ve Birleşmiş Milletler (BM) dahil herkesin buna saygı duyması gerektiğini vurguladı.
Tatar, Annan Planı referandumu başta olmak üzere en son 2017’deki Crans-Montana görüşmelerinde Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılamadığını hatırlatarak, “Rum tarafı bizimle hiçbir zaman eşitlik, itibar ve zenginliği paylaşmak arzusunda olmamıştır” diye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta federasyon temeline dayalı görüşmelerden geçmişte hiçbir sonuç alınamadığına ve Rumların, çözümden çok Kıbrıs Türklerini hakları ellerinden alınmış bir azınlık haline dönüştürmek istediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Türkiye ile bağlarımızın koparılmak istenmesine müsaade etmeyeceğiz. Rumların istediği Türkiye ile bağlarımızın koparılması. Türkiye Cumhuriyeti bizim garantör ülkemiz ve aynı zamanda kuvvetlerinin buradaki barış huzur ve güvenin teminatı olduğunu herkes bilmektedir. KKTC sadece kendi topraklarıyla değil, Ana Vatan, Gök Vatan ve Mavi Vatan ile birlikte Doğu Akdeniz’de bütün halinde büyük bir potansiyeli barındırıyoruz.”