BABA 22 YIL 6 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Eyüpsultan’da 2016 yılında Derya Demirkan, kızını görmek istediği için tartıştığı eski eşi Celalettin Varlı tarafından öldürüldü. Küçük kızın velayet hakkına sahip olan baba Varlı, yargılandığı mahkeme tarafından 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çiftin küçük kızları E.Z.V.’nin bakımını babaanne ve büyükbaba üstlendi.
Ancak kızı Derya Demirkan’ı kaybeden acılı anne Cumaziye Özgür, doğumunda itibaren 4 yaşına kadar baktığı torununun velayetini almak için dava açtı. Verilen 4 yıllık hukuk mücadelesinin ardından babada olan velayet anneanne Cumaziye Özgür’e verildi ancak buna rağmen Varlı Ailesi 10 yaşında olan küçük kızı anneanneye vermedi. Ölmeden önce kızının defalarca kez ölümle tehdit edildiğini sonunda da öldürüldüğünü şimdi ise kendisinin ölüm tehditleri aldığını öne süren Anneanne Cumaziye Özgür, yaşadıklarını anlattı.
“BİR DAHA GELİRSEN SENİ ÖLDÜRÜRÜZ”
Kızından geriye kalan tek torununu almak istediğini söyleyen anneanne Cumaziye Özgür, baba Varlı’nın hapishanede olduğunu ailesinin de torununa bakamadığını belirtti. Özgür, torununa doğumundan itibaren 4 yaşına kadar kendisinin baktığını daha sonra elinden alındığını şimdi ise mahkeme kararına rağmen torununu alamadığını anlattı. Özgür, “Torunumu görmek için okuluna gittim, katilin bir sürü akrabası geldi beni tehdit ettiler, ağabeysi beni dövdü, ‘Bir daha gelirsen seni öldürürüz’ diye tehdit ettiler. Daha sonrasında da torunumu görmeye gidemedim. Dava açtım, devlet velayeti bana verdi ama yine de alamıyorum sürekli tehdit ediliyorum. Görmeme bile izin vermiyorlar, annesi öldüğünden beri yani 5 senedir torunumu göstermiyorlar” dedi.
“KIZIM TEK GÖZÜ AÇIK GİTTİ”
Karşı tarafın torununu kendisine göstermeleri için kızının katili Varlı’dan şikayetini geri çekme şartı koyduklarını iddia eden Özgür, “Kızımı öldürmüş ben nasıl şikayetçi olmayayım. Kızım olay yaşandığı akşam buradaydı, torunumun babasını aradı kızını görmek istediğini söyledi, ‘Tamam aşağı parka getireceğim’ demiş. Kızım da kızını görmek için gitti. Katil siyah bir arabayla gelip kızıma bir el ateş edip gitmiş,15 gün sonra yakalandı. Kızıma kızını hiç göstermediler, tek gözü açık gitti. Sürekli kızımı torunumla tehdit ettiler ‘Öldüreceğiz’ dediler en sonunda da kızımı öldürdüler, şimdi de beni ölümle tehdit ediyorlar” ifadelerini kullandı.
“TORUNUM BANA ‘ANNE’ DİYORDU”
Torununun yaşadığı evin çok kalabalık olduğunu ve kendisiyle ilgilenilmediğini söyleyen Özgür, “Torunumla aramız çok iyiydi, annesi öldüğünde davadan vazgeçeyim diye bir akşam getirdiler. Dedesi götürmek için alırken torunum ‘Gitmeyeceğim’ diye kendisini parçalıyordu, zorla kucağımdan aldılar. Kız arkama saklandı, zorla alıp götürdüler. Yüreğim hiç dayanmıyor, ben torunumu ne olursa olsun annesinin yadigarı olduğu için istiyorum. Telefonla bile konuşamıyoruz, asla sesini dahi duymadım. Torunum bana ‘Anne’ diyordu, ‘Anne ne olursun beni oraya gönderme’ diye yalvarıyordu” diye konuştu.
“TORUNUMU ALIRSAM KURBAN KESECEĞİM”
Karşı tarafla baş edemediğini belirten Özgür, torununu alırsa kurban keseceğini söyledi. Kızı öldürülmeseydi torunun karşı tarafta kalmasını kabul edeceğini ancak bu durumda kızının yerine torununu istediğini belirten Özgür, torununu çok özlediğini ve neye mal olursa olsun alacağını söyledi.
“VELİYE YAKIN OLAN KAN BAĞI VE SOY BAĞI OLAN KİŞİLERİN ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNE KATKI SUNMALARI GEREKİR”
Cumaziye Özgür’ün avukatı Osman Erusta, normalde çocuğun velayetinin anneye ya da babaya verildiğini ancak, anne veya babanın olmaması durumunda kan bağı itibari ile velayetin üçüncü bir kişiye de verilebileceğini söyledi. Açılan davanın ardından çocuğun vesayetinin anneanneye, verildiğini belirten Erusta, “Bu dava örnek olacak mahiyette. Aileyi ortadan kaldıran unsurlar olsa dahi ailenin meyveleri olan çocukların geleceğini en iyi şekilde inşa etmekle mükellefiz. Veliye yakın olan kan bağı ve soy bağı olan kişilerin çocukların gelişimine katkı sunmaları gerekir. Toplumda her bireyin bir sorumluluğu olduğu gibi aile bireylerin de kolektif olarak bir sorumluluğu söz konusu, bu sorumluluğun gerekliliğini bilmek ve bunları uygulamak lazım” dedi.