Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin önde gelen gazetelerinden Phileleftheros, GKRY lideri Nikos Hristodulidis ve Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos‘un, AB içinde “Kıbrıs eksenindeki temas maratonuna devam edeceği ve konuyu gündemin üst sıralarında tutacaklarını” yazdı.
Gazeteye göre Rum diplomatik kaynaklar, “Kıbrıs meselesindeki gelişmelerin büyük ölçüde Türk tarafına bağlı” olduğunu belirterek, “Türk tarafının zaman kazanmak ve gelişmeleri mümkün olduğunca geriye itmek için çeşitli taktikler kullandığını” öne sürdü.
GKRY yönetiminin yaklaşan NATO zirvesi için “Vilnius’a da olumlu bir şeyler umarak baktığı” kaydedildi.
“Tüm aktörlerin BM Genel Kurulu için New York’ta bulunacağı Eylül ayının zamanlama açısından çok önemli olacağı” belirten gazete, Hristodulidis’in, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmeye hazır olduğunu yazdı.
Gazete, “GKRY’nin, BM tarafında da daha fazla hareketlilik görmek istediğini, Avrupa Birliği ve GRKY düzeyinde atılan adımlarla birlikte Birleşmiş Milletler’in hareketliliğinin, Kıbrıs sorununa yaklaşımını değiştirmesi için Türk tarafına baskı yapılmasında önemli bir kaldıraç olabileceğine inandığını” belirtti.
TÜRKİYE’Yİ BM’YE ŞİKAYET ETTİ
GKRY’nin BM Daimi Temsilcisi Andreas Hadjichrysanthou‘nun, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres‘e gönderdiği 6 Haziran 2023 tarihli mektupta, Türk hava ve deniz kuvvetlerinin Eylül 2022 ile Şubat 2023 arasındaki dönemde GKRY’nin ulusal hava sahası ve karasularına yönelik toplam 713 hava ve 30 deniz ihlali gerçekleştirdiğini ilettiği belirtildi.
Hadjichrysanthou’nun ayrıca, GKRY’nin, Guterres’ten Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik resmi müzakerelerin yeniden başlamasını kolaylaştırmak üzere bir elçi atanması için harekete geçmesini istediği kaydedildi.
Guterres’e gönderilen mektupta, “GKRY’nin ulusal hava sahası ve karasularına yönelik ihlalleri, GKRY’nin uçuş bilgi bölgesindeki uluslararası hava trafik düzenlemelerinin ihlallerini ve Türk hava ve deniz kuvvetleri tarafından Kıbrıs’taki kapalı liman ve havaalanlarının yasadışı kullanımını listeleyen 12 ayrı ek eşlik ettiği” bildirildi.
Mektupta, “Adadaki askeri statükonun sürekli ihlali ve ara bölgede neredeyse her gün yaşanan ilerlemeler, ki bunlar zaten yoğun bir şekilde askerileştirilmiş olan işgal bölgelerindeki askeri altyapının sürekli iyileştirilmesiyle daha da şiddetlenmektedir, Türkiye’nin Kıbrıs’taki ısrarlı saldırgan tutumunun yalnızca bir parçasıdır. Ayrılıkçı oluşum, BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki hareketlerine halihazırda getirilen kısıtlamaları ciddi bir şekilde tırmandırarak, BM Barış Gücü’nü işgal altındaki bölgelerden çıkarma tehdidini gizlemedi” denildi.