Danıştay’ın aldığı okullarda andımızı engelleyen ve devlet madalyasından Atatürk’ün çıkarılması kararları Bursa’da protesto edildi. Alınan her iki kararı da eleştiren İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Bir ülke düşünün ki; Yönetenleri, öğrencilerin ‘Türk’üm, Doğruyum…’ diye başlayan andımızı söylemelerinden korksun… Bir ülke düşünün ki; İktidar sahipleri, gençlerin “Ne mutlu Türk’üm diyene…” diyerek gururla haykırmasından rahatsız olsun…
*Bir ülke düşünün ki; Öz benlikleri erozyona uğramış yetkilileri, vatandaşın ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun…’ demesinden adeta ödleri kopsun…
*Bir ülke düşünün ki; Milletin birliğini bütünlüğünü temsil etmesi gereken en yetkili ağız çıksın, milli değerlerimizin örselenmesine bizzat çanak tutup ön ayak olsun, hatta açık açık ayakları altına alıp çiğnediğini söylesin…
“ANDIMIZ ANAYASAL HAKTIR”
“Bu iktidar, ülkeyi sosyal ve ekonomik olarak iflas ettirdiği yetmezmiş gibi, sözünü ettiğimiz o yanlışlıklara adeta tüy diken bir aymazlığa daha, ne yazık ki, andımızı yasaklayarak imza attı” diyen Selçuk Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Bildiğiniz gibi Öğrenci Andı olarak bilinen andımız, Türkiye’de ilk kez ilköğretim okullarında, 1933 yılında her sabah öğrenciler derse girmeden önce Atatürk’ün onayıyla okutulmaya başlandı.
*TBMM’nin açılışının 10. yılında 23 Nisan Bayramı Günü, Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, Çankaya Köşküne geldi ve Atatürk’e kendi el yazısı ile yazdığı andımız kağıdını uzattı.
*Sözleri çok beğenen ve Bakan Reşit Galip’i tebrik eden Atatürk, andın derhal bütün okullarda okunmasını istedi. Andımız, 1972’de ve 1997’de bütünlüğüne dokunulmadan yapılan küçük ilavelerle son şeklini aldı ve okullarda, 8 Ekim 2013 tarihine kadar kesintisiz olarak tam 80 yıl okundu.
“YERLİ VE MİLLİ OLDUĞUNU İDDİA EDENLER YASAKLADI”
Andımızın ‘yerli ve milli’ olduğunu iddia eden AKP Hükümeti’nin, o tarihteki, ‘çözüm süreci’ sevdasının kurbanı olduğunu ve yasaklandığını dile getiren İYİ Parti’li Türkoğlu, “Bunun üzerine Türk Eğitim-Sen’in açtığı davada Danıştay 8. Dairesi, Öğrenci Andı için 2018 yılında, ‘Yeniden okutulsun’ kararını verdi. Kararın gerekçesinde de şu ifadelere yer aldı: ‘Metinde yer alan kavram ve ilkeler, Anayasamızda anlamını bulduğu gibi, milli eğitim sistemimizin Kanun ve Yönetmelikte belirlenen temel amaçlarını da ortaya koymaktadır. Öğrenci Andı, yeni nesillerin ülkesine anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini ve bağlılığını güçlendirmeyi, onların milli, manevi ve kültürel değer oluşumuna katkı sağlamayı amaçladığı da açıktır’ denildi’” ifadelerini kullandı.
“NEDEN RAHATSIZ OLDUNUZ?”
Dönemin Milli Eğitim Bakanı’nı eleştiren Selçuk Türkoğlu şöyle konuştu;
*Devletin yargısı böyle dediği halde, dönemin Milli Eğitim Bakanı ne yaptı biliyor musunuz? Tabii ki Danıştay’ın ‘Okunsun’ kararını uygulamadı ve adındaki ‘milli’ ifadesinden bile utanmayarak, bu kararın yürütmesinin durdurulması için bir üst mahkemeye itiraz etti.
*Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da, iki yıldır gündeminde bulunan dosyayı karara bağlayıp, operasyonel bir kararla kırdı kalemi, koskoca Türk milletine kesti cezayı.
*Davanın görüşülmesi sürekli ertelenirken, iddiaya göre, Kurul Üyelerinin 7’sinin değişmesi beklendi ve çoğunluğun sağlanması üzerine de dava bir anda ele alındı.
*Hülasa… Saray’dan talimatlı yargı, kendisinden bekleneni yaptı ve öğrenci andının okunmasını öngören Danıştay 8. Dairesi’nin kararını bozdu. 7 üyenin değiştiği Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda 11’e karşı 4 oyla alınan kararın gerekçesini henüz bilmiyoruz, önümüzdeki günlerde yazılıp açıklanacakmış… Hiç zahmet etmesinler! İşte buradan haykırıyoruz. Hiçbir gerekçeyi asla ve kat’a kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
*‘Türk’üm, doğruyum…’ demenin nesi sizi rahatsız etti? ‘Küçükleri korumak, büyükleri saymak’ gibi, bu halkı millet yapan hasletlere itirazınız mı var? ‘Yurdunu, milletini özünden çok sevmek’ suç mu? ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun’ denilmesinin ne mahzuru var? Şunu iyi bilin ki; Bizler, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ diye haykıran yüreklere duyduğunuz kin ve nefretin farkındayız…
“ANDIMIZI BU MİLLETİN RUHUNDAN SİLEMEZSİNİZ…”
“‘Ey büyük Atatürk, açtığın yolda, gösterdiğin hedefte hiç durmadan yürüyeceğime and içerim…’ denilmesinden rahatsız olduğunuzu, buna tahammül edemediğinizi de çok iyi biliyoruz…” diyen Selçuk Türkoğlu sözlerini şöyle noktaladı;
“En son sırf bu nedenle, ‘Devlet madalyalarından da Atatürk kabartmasını çıkardığınızı’ bir kenara not ettik… Bu millet; Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı ve Liyakat Nişanı’nda bulunan Atatürk kabartmasının, bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı’nın itirazıyla kaldırılmış olmasının da hesabını soracaktır elbet..
Madalyalardan sildiğiniz Atatürk’ü, yüreklerden silemeyeceğiniz gibi, okullarda okutulmasını istemediğiniz andımızı da asla ruhumuzdan söküp atamayacaksınız! Şart olsun ki; Evimizde, işyerimizde, caddelerde, sokaklarda bağıra bağıra okuyacağız, okutacağız…”