Danıştay Konferans Salonu’ndaki duruşmaya, davacı ve davalı avukatları katıldı. Duruşmada çoğunluğu avukatlardan oluşan izleyiciler de hazır bulundu.
Danıştay 10. Daire Başkanı Yılmaz Akçil, sözleşmenin iptaline ilişkin çok sayıda dava dosyası olduğunu belirterek, daha önceki gibi her davacı için üç avukatın beyanda bulunmasını kararlaştırdıklarını söyledi.
Ardından davacılardan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in avukatı ile Türkiye İşçi Partisi, İzmir, Trabzon, Mersin, Giresun, Eskişehir, Burdur, Adana, Manisa, Uşak, Bolu, Hatay baroları, Tarım Orkam-Sen ve İlerici Kadınlar Derneği avukatlarına söz verildi.
Avukatlar beyanlarında, uluslararası sözleşmelerin Meclis kararı olmadan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilemeyeceğini savunarak, İstanbul Sözleşmesi kapsamında, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un çıkarıldığını, bu nedenle sözleşmenin pratikte var olduğunu ifade etti.
Avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldıran Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin iptalini istedi.
Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Anlaşmalar Daire Başkanı Emre Topal, davalı olarak söz aldı.
İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararının, anayasa ve uluslararası hukuka uygun olduğunu savunan Topal, uluslararası sözleşmelerden nasıl çekileceğine ilişkin anayasada bir hükmün yer almadığını söyledi.
Antlaşmaların onaylanması ve sona erdirilmesinin yürütme fonksiyonuna ilişkin olduğunu anlatan Topal, Cumhurbaşkanının kararnamelerle TBMM’nin onayı olmaksızın yürütme yetkisini kullanmasının mümkün olduğunu dile getirdi.
Topal, sözleşmenin feshedilmesinin hukuka uygun olduğuna dair Danıştay 10. Dairesi ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararlarının bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etti.
Savcı sözleşmeden çekilme kararının iptali istemini yineledi
Danıştay 10. Daire Savcısı Nazlı Yanıkdemir, feshin Anayasaya aykırı olduğunu belirterek “İptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmalıdır” diye görüş bildirdi.
Danıştay savcısı ise sözleşmeden çekilmenin anayasaya aykırı olduğunu savunarak, “Bir işlem hangi usule uygun tesis edilmişse aynı usule uyularak feshedilmesi gerekmektedir. TBMM’nin uygun bulma kanunu ile yürürlüğe giren bir anlaşmanın feshi ancak TBMM’nin uygun bulma kanunuyla kaldırılması kararı ve Cumhurbaşkanının uygun bulmasıyla yürürlükten kaldırılacaktır. Sadece Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilemez” dedi.
Dosyanın iptal talebiyle ilk önce Anayasa Mahkemesine gönderilmesini isteyen savcı, aksi takdirde sözleşmeden çekilme kararının iptal edilmesini istedi.
Beyanların alınmasından sonra Daire Başkanı Akçil, İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre heyetin kararının daha sonra açıklanacağını belirterek, duruşmayı bitirdi.
Öte yandan, duruşmaya, burada hazır bulunacağı duyurulan Akşener gelmedi.
23 Haziran’daki son duruşmadan sonra karar açıklanacak
Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, Türkiye Cumhuriyeti bakımından 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedildi.
Bunun üzerine kararın iptali ve yürütmenin durdurulması yönünde Danıştayda çok sayıda dava açıldı.
Danıştay 10. Dairesi, 29 Haziran 2021’de yürütmenin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti, bu karara yapılan itirazın da 18 Kasım 2021’de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından reddine karar verildi.
Sözleşmeden çekilme kararının iptali talepli açılan 10 davayı birleştirerek 28 Nisan’da duruşma yapan Danıştay 10. Dairesi, aynı konudaki 60’a yakın davayı da 20’şerli gruplar halinde üç ayrı duruşmada ele almayı kararlaştırmıştı.
Dairenin, 23 Haziran’da yapacağı son duruşmanın ardından İstanbul Sözleşmesi ile ilgili kararını açıklaması bekleniyor.
Sputnik