Çin’in Ankara Büyükelçisi: Türkiye ile ilişkilerimize uzun vadeli bakıyoruz

İstanbul Beşiktaş’ta bulunan bir otelde, Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. yılı toplantısı düzenlendi.

Çin’in Barışçıl Birleşmesi Derneği’nin (ÇBBD) ev sahipliğinde düzenlenen toplantının amacı, ‘halklar arası ilişkileri güçlendirmek, kültürel ve ticari alışverişin uyumlu gelişimini teşvik etmek’ olarak belirtildi.

Sözcü’den Fahrettin Öztürk’ün haberine göre düzenlenen toplantıya, Çin İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Wu Jıan, CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç, Maltepe Belediyesi Meclis Üuesi ve Kentsel dönüşüm komisyonu başkanı Celal Akgül ile dernek yöneticileri ve üyeleri katıldı.

‘Son 50 yılda Çin ve Türkiye arasındaki karşılıklı politik güven derinleşti’

ÇBBD Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Cin’in açılış konuşması yaptığı toplantıda, “Bu yıl, Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 50. yılı. Bu son 50 yılda, Çin ve Türkiye arasındaki karşılıklı politik güven derinleşmiş, ekonomik ve ticari büyüme istikrar kazanmış ve kültürel ilişkilerin gelişiminde önemli bir yol alınmıştır. Tarihi İpek Yolu’nun bir kesişme noktası olan Türkiye, Çin’in kuşak ve yol girişimi için de doğal bir ortaktır. Bu ortaklık farklı birçok alanda iki ülke arasında büyük işbirlikleri ve gelişmelere açıktır” diye konuştu.

Cin, konuşmasının devamında derneğin son 2 yıldaki çalışmaları ve gelecekteki iş geliştirme planlarını tanıttı.

‘İlişkiler olağanüstü bir yolculuk geçirdi’

Çin’in Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin, yoğunluk nedeniyle katılamadığını belirttiği toplantıya videolu mesaj gönderdi. Büyükelçi Shaobin, videodaki konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:

Bu yıl Çin ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kırılmasının 50. yıl dönümü. Son 50 yılda Çin-Türkiye ilişkileri olağanüstü bir yolculuk geçirdi. İki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda yapılan etkileşim ve iş birliğinde önemli mesafeler kaydetti. İki ülkeye ve halklarına somut faydalar sağladı.

Özellikle son yıllarda iki devlet başkanının ilgilenmesi ve yönlendirmesi ile Çin ve Türkiye arasındaki karşılıklı stratejik güven sürekli olarak derinleştirildi. Somut işbirliği her geçen gün genişletildi. Halklar arası ve kültürel alışverişler daha yakın hale geldi.

‘Kuşak ve Yol’ ve ‘Orta Koridor’ girişimlerinin uyumlaştırılma süreci sürekli olarak hızlandırıldı ve iki ülkenin ortak kalkınma vizyonuna ulaşması için geniş perspektifler sağlandı. Çin, Çin-Türkiye ilişkilerine her zaman stratejik ve uzun vadeli bir perspektiften bakıyor.

‘Çin ile Türkiye arasındaki karşılıklı siyasi güven sürekli pekiştirilmiştir’

Toplantıda konuşan Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Wu Jıan, “Bu yıl, Çin Komünist Partisi’nin 100. yıl dönümü, ayrıca Çin-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 50. yıldönümü. Son 50 yıla bakıldığında, Çin ile Türkiye arasındaki karşılıklı siyasi güven sürekli pekiştirilmiştir. Çin ile Türkiye arasındaki somut işbirliğinde verimli sonuçlar elde edilmiştir. Çin-Türkiye, uluslararası ve bölgesel ilişkilerde yakın temas kurarak çok taraflılığı savunma kararlılığı, küresel yönetişimi iyileştirme ve adaleti teşvik etme konusunda birlikte çaba göstermektedir” dedi.

‘Türkiye ve Çin, geçirdiğimiz yüzyılın başlangıcında kurtuluş mücadelelerini başlatmış iki ülke’

Öte yandan toplantıya katılan CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç, “Türkiye ve Çin, geçirdiğimiz yüzyılın başlangıcında kurtuluş mücadelelerini başlatmış iki ülke. Türkiye ve Çin, 100 yıl önce dünyanın içinde bulunduğu durumu görebilen, bunu kongreleriyle, önderliklerle bugüne taşıyan 2 büyük ülke” ifadelerini kullandı.

“Çin Komünist Partisi’nin kuruluşunun 100. yılını fiziki ortam uygun olmadığı için Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu bir videoyla konferansa katılarak kutlamış oldu” diye konuşan Kılıç, şöyle devam etti:

“2 ülke, 100 yıldır kurtuluş mücadelelerinden ve yeni çağdaş devletler kurma mücadelesinden geliyor” ifaelerini kullandı. Türkiye ile Çin arasında, ticaret alanındaki gelişmelere katkıda bulunması ve Türkiye ile Çin arasındaki siyasi gücün daha da birleştirilerek güç birliğinin yapılması konusunda görüş birliğine varılmıştır.”