Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, yaptığı açıklamada, yeni mutasyonlu virüsün bütün yaş gruplarında eşit oranda bulaşıcılık gösterdiğini, bulaşıcılık fazla olduğu için çocukların da etkilenen grubu oluşturduğunu söyledi.
Tezer, “Bundan önceki dönemlerde evlerde anne baba enfekteyken çocuk enfekte olmuyordu ya da 1 kişi enfekte kalıyordu. Ama artık bütün ev ahalisinin enfekte olduğunu görüyoruz ve çocuklarında etkilendiğini söyleyebiliriz. Ama ‘çocuklarda daha ağır seyrediyor’, ‘daha ölümcül bir hale geldi’, ‘yoğun bakım ihtiyacı daha fazla oldu’ demek için bununla ilgili elimizde bilimsel veri yok. Kendi gözlemlerimizde öyle. Ama vakaların artması ile oran da arttığı için çocuk vaka sayıları da artacaktır” diye konuştu.
’12-15 yaş grubunda güvenli ve yüzde 100 etkili’
Prof. Dr. Tezer, yakın bir zamanda Pfizer-BioNTech aşısının 12-15 yaş arasındaki 2 bin 260 çocukta yapılmış aşı çalışmasının tamamlandığını belirterek, “Genel anlamda baktığımız zaman daha önce yapılmış olan 16-25 yaş grubu çalışma ile kıyaslandığında yan etkilerinin farklı olmadığı, çok ciddi yan etkilerinin olmadığı ifade edildi. Yani çalışmanın sonucunda aşı 12-15 yaş grubunda güvenli ve yüzde 100 etkili olarak açıklandı. Bu sonuçlarla da ABD Gıda ve İlaç Dairesine (FDA) başvuru yapıldı. Zannedersem haftaya acil kullanım onayı için görüşmeler gerçekleşecek. Bu hafta Kanada’nın bir eyaletinde vaka sayıları fazla olduğu için okullarda bulaş arttığı için okullar kapatılmış durumdaydı ve bu kapatmadan 1 gün sonra Kanada hükümeti dünyada ilk kez 12-15 yaş arasındaki çocuklarda Pfizer-BioNTech aşısının kullanım izni onayını verdi. Yakın zamanda ilk doz aşılar çocuklara yapılacak. Hedef; birinci dozun 12-15 yaş arası çocuklara şimdi yapılması, eylül ayından önce okullar açılmadan da ikinci dozun yapılması şeklinde. Amaç; çocukların okullarına aşılı olarak dönmeleri ve öğretmenlerinde aşılamaları sağlanıp güvenli okul ortamı, bulaşın az olduğu bir okul ortamını sağlamak” dedi.
‘Her ülke güvenlik çalışmalarını detayıyla değerlendirecektir’
Dünyada aşılamanın hızlı bir şekilde devam ettiğini, 1 milyarın üstünde insanın aşılandığını hatırlatan Prof. Dr. Tezer, şöyle konuştu:
“Artık risk grupları, belli yaş grubunun üstündekiler aşılanmaya başlandı, hatta bitiyor ve artık sıra yavaş yavaş çocuklara geliyor. Çünkü, toplumsal bağışıklığı oluşturabilmeniz için nüfusun yüzde 20’sini oluşturan çocuklarında aşılanması önemli. Toplumsal bağışıklık için toplumun yüzde 70’inin bağışık hale gelmesi gerekiyor. Burada çocuklar da önemli grubu oluşturuyor. Çocuklarda güvenlik çalışmaları çok önemli ve aşıların güvenli olması gerekiyor. Erişkin çalışmalarından projeksiyonları yapılıyor ama çalışmaların kendi dizaynında her ülkenin kendi oluşturmuş olduğu bağımsız bilimsel komisyonlar tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Nitekim Kanada’da Sağlık Bakanlığının oluşturduğu bağımsız bilimsel kurul verileri değerlendirdikten sonra kullanım onayı verdi. Her ülke güvenlik çalışmalarını detayıyla değerlendirecektir, ardından çocuklara uygulanabilirliğini tartışacaktır”.
‘Çocuklar çok hafif geçiriyor ama bulaşta bir faktör olabilirler’
Prof. Dr. Tezer, çocukların neden aşılanması gerektiği konusunda ise şunları söyledi:
“Birincisi, ülkemizde yaklaşık 22 milyon çocuk olduğunu söyleyebiliriz. Bu da tüm nüfusun yüzde 27’sine denk geliyor ve toplumsal bağışıklık sağlanabilmesi için nüfusun yüzde 50-70’inin aşılanması gerektiğini söylüyorduk. Çocuklarda hastalık hafif geçiriliyor şu an bile bunu söyleyebiliriz. Çocukların yoğun bakım ihtiyacı ya da ağır geçirme durumları çok fazla olmuyor bunu biliyoruz ama çok az bir çocuk da olsa Multisistem İnflamatuar Sendromu (MIS-C) dediğimiz tablo gelişebiliyor. Bunun olmaması için aşılanabilirler, çocuklar çok hafif geçiriyor ama bulaşta bir faktör olabilirler. Bu bulaşı engellemek için çocukların aşılanmaları oldukça önemli. Bu yüzden çocukların da belli bir süre sonra erişkin aşılanmalar tamamlandıktan sonra artık aşılanması önemli bir hal alacak”.