Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) zirvesine ilişkin yapılan davetle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ersin Tatar, KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinin; Kasım 2022’de Özbekistan’da oy birliği ile kabul edildiğini, sonrasında Ankara’daki zirvede yerlerini aldıklarını, Temmuz ayında da Azerbaycan’daki zirvede bulunacaklarını söyledi.
ALİYEV: İVME KAZANDIRACAK…
Bu davet sonrasında, uluslararası baskılar olacağını ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) kaynaklı girişimlerin artacağını ifade eden Tatar, Aliyev’in Türk birliğine verdiği öneme işaret etti.
Tatar, bağımsız Türk devleti KKTC’nin, bu birlikte küçük bir devlet olsa da yerini alacağını kaydetti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ise Tatar’a yaptığı daveti, “Türk halklarının birliğine ivme kazandıracak” şeklinde nitelemişti.
İLİŞKİLER GELİŞECEK…
Söz konusu davet, KKTC basınında büyük yankı uyandırdı. Kıbrıs Gazetesi, Azerbaycan’dan gelen davetleri “üst düzey temaslar” olarak öne çıkardı.
Ayrıca gazete, Azerbaycan-Kıbrıs Dostluk Derneği Başkanı Orhan Hasanoğlu‘nun, “Tatar’ın Azerbaycan’da resmi törenle karşılanmasının ve mevcut açıklamaların, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin daha da ilerleyeceğini gösterdiğine” dair açıklamasına yer verdi.
GÜNEY KIBRIS’TA “ALARM”
Öte yandan, Rum gazetesi Phileleftheros, Aliyev’in davetini, GKRY’nin sözde başkenti Nicosia’da “alarma yol açtı” manşetiyle okurlarına duyurdu.
Gazete, gerek Bakü’nün, gerekse de Ankara’nın, uluslararası düzeydeki tepkilerden kaçınmak için hamlelerine özen gösterdiğini öne sürdü.
Haberde, KKTC’nin siyasi açıdan yükseltilmesini hedefleyen Azerbaycan’ın hamlelerinin geçmişte önlendiğini öne süren gazete; Güney Kıbrıs’ın elindeki en büyük kozun, Bakü için çok önemli bir ekonomik ortak olan “Avrupa Birliği” olduğunu iddia etti.
RUM SÖZCÜDEN AÇIKLAMA
Öte yandan, GKRY hükumeti sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Ersin Tatar’ın TDT görüşmesine davet edilmesi üzerine sorulan soruya “Hükümet, elindeki bütün kanallar aracılığıyla girişimlerde bulunuyor” cevabını verdi.
Ayrıca, Letimbiotis, “AB’nin, Kıbrıs sorununa aktif girişiminin, müzakerelerin yeniden başlamasında ve Kıbrıs sorununun çözümünde katalizör olabileceğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı.