Biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengin olan Türkiye’de biyokaçakçılık olayları da yoğun yaşanıyor.
Genetik kaynakların tek bir bireyi ya da en ufak bir parçası dahi; tüm dünyada gelişerek yaygınlaşan ve Türkiye’de de güzel örnekleri olan biyoteknoloji çalışmalarıyla gıda, tıp ve savunma gibi birçok kritik alanda ürün elde edilmesinde kullanılabiliyor.
Bu kapsamda; biyokaçakçılık vakalarına konu olan biyolojik kaynakların yalnızca çok miktarda olması değil, herhangi bir küçük parçasının dahi biyokaçakçılığa konu edilmesi önem taşıyor.
EN ÇOK AVRUPA ÜLKELERİ KAÇIRMAYA ÇALIŞIYOR
Türkiye’de 2007 yılından itibaren yapılan faaliyetler kapsamında bu güne kadar toplam 86 vakada 21 farklı ülkeden 156 kişi, biyokaçaçılık yapmaya çalışırken yakalandı.
Bu kişiler hakkında ‘biyolojik çeşitliliğin tahrip edilmesi veya nesli tehdit/tehlike altında olanlar ile nadir bitki türlerinin mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmesi’ nedeniyle 5,6 milyon TL idari para cezası uygulandı.
Özellikle Doğu Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile Akdeniz’de yoğunlaşan bu vakalarda başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının biyokaçakçılık yaptığı görüldü.
Son 5 yılda karşılaşılan biyokaçakçılık vakalarında başta orkide (salep) türleri olmak üzere yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler, böcek türleri, engerek türleri, semender türleri, turna gagası, kara kaplumbağası, meşe sürgünleri, defne, sandal, mantar türleri, nehir tırağı gibi türler tespit edildi.
TAKİP SİSTEMİ
DKMP Genel Müdürlüğü’nce ayrıca biyokaçakçılık vakalarının takibini kolaylaştırmak üzere ‘Biyokaçakçılık Bilgi Paylaşım Sistemi’ kurularak, 2007 yılından bu yana yasal işlem uygulanan biyokaçakçılık vakalarına ilişkin bilgi ve veriler sisteme işleniyor.
Söz konusu verilerin İçişleri Bakanlığı’nın ilgili birimlerinin kullanımına açılması ve elektronik ortamda veri ve bilgi paylaşımında bulunulması için Tarım ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir protokol imzalandı.
Bu çerçevede İçişleri Bakanlığı’na doğrudan ve anında veri akışı sağlanabiliyor. Kolluk kuvvetleri ile bakanlık arasındaki biyokaçakçılık verilerinin paylaşımıyla biyokaçakçılık vakalarının takibi ve önlenmesi sağlanıyor.