Türkiye ve Yunanistan, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması’na ek olarak yaptıkları sözleşme uyarınca kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine göçe tabi tuttu.
Bu göçün sonucunda TBMM, ’Mülk Edindirme Yasası’ çıkararak göç sonucu Yunanistan’dan Türkiye’ye gelenleri mülk sahibi yaptı.
Bu kapsamda Tirilye Mahallesi’nde kilise olarak kullanılan bina 1928 yılında Yunanistan’dan gelen ’Giritli Ali Durak’ isimli Türk bir aileye verildi.
Giritli aile, 90 yıl sonra binayı, İstanbullu bir iş adamına sattı. ‘Apart Otel’ yapmak isteyen iş insanı bürokratik engele takıldı.
Mudanya Belediyesi’nin imar planlarında bahçeli ev olarak görülen binanın butik otel yapılmasına Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü daha önce kilise olarak kullanıldığı gerekçesiyle izin vermedi.
Adının açıklanmasını istemeyen iş insanı da binayı, 2015 yılında 1 milyon dolara satışa çıkarttı. Bugün sadece taş duvarları ayakta kalan bina aradan geçen 6 yıla rağmen alıcı bulamadı.
Tur rehberi Kadri Uyanık, “Tirilye, Osmanlı döneminde Hristiyan Rum yerleşim bölgesi. ‘Tirilye’ Rumca üç anlamına gelir. Buraya Roma döneminde İznik Konsülü toplantısına muhalefet olan 3 din adamı yerleşti. Aforoz edilen 3 din adamının birleştiği burada Hristiyan Ortodoks cemaat şekillendi. Daha sonra Osmanlı döneminde 1400’lü yıllarda Aziz Yuhanna adına bu kilise yapıldı. Zamanla rahibe ve papazlar için manastırın da bulunduğu çok sayıda bina eklendi”
Yaklaşık 500 yıl boyunca Hristiyanların ibadet ettiği binanın kaderi 1923 yılında değişti. Lozan Anlaşması’nın ardından Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi gerçekleşti. Bu anlaşmaya göre Türkiye’de yaşayan Hıristiyan Rumlar Yunanistan’a orada bulunan Müslümanlar ise Türkiye’ye mübadil olarak gönderildi. Anlaşmayla kilise de ibadet merkezi olmaktan çıkartıldı. Mübadele sırasında gelen Giritli müslüman aileye konut olarak tahsis edildi. Zamanla manastır başta olmak üzere ek bina ve arazi farklı amaçlar için kullanıldı” dedi.
Kiliseyle ilgilenenlerin olduğunu söyleyen Uyanık, “İstanbul’da bulunan ve Rumları temsil eden dernek yetkilileri ile görüşmeler devam ediyor” diye konuştu.
Konuşmasına, “Burayı satın alıp yaptırmak istiyorlar. Umarım en kısa zamanda değerlendirilir” şeklinde devam eden Uyanık, 2000’li yıllardan sonra turizmin değişime uğradığına dikkat çekti.
Değişim sonucunda bu tip tarihi mekanların talep görmeye başladığını ifade etti.
Kadri Uyanık, son olarak buranın yeniden kilise olarak aslına uygun yapılmasının kent turizmine katkı sağlayacağının altını çizdi.