İzmir‘e yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bir yarımada olan Karaburun, denizin içine uzanan coğrafi yapısı, zengin su altı yaşamı ve batıklarıyla dalış sporcularının uğrak yerleri arasında yer alıyor.
Aralarında gemi batıklarının da bulunduğu 17 noktadan dalış yapma imkanı bulan dalgıçlar, orfoz, akya, deniz tavşanı, orkinos, çipura, deniz böcekleri, aslan balığı, ahtapot ve müren balığı gibi su altının renkli canlılarıyla karşılaşma imkanı buluyor.
Karaburun açıklarında gece dalışlarına uygun olan 5 nokta ise yerli ve yabancı dalgıçları kendisine çekmeye devam ediyor.
Dalgıçların deneyim seviyesini gösteren derecelendirmede 2 yıldıza sahip sporcuların katılabildiği gece dalışlarında, gündüz dalışlarına göre daha sıkı kurallar uygulanıyor.
Gece karanlığında derinlere inen dalgıçlar, gündüz çok fazla görünmeyen canlıların yanı sıra yapay ışığa parlak renklerle tepki veren su altı canlılarını izleme imkanı buluyor.
Karaburun Dalış Merkezi Eğitmeni Hamdullah Aras, Türkiye kıyılarında en fazla su altı canlısının görülebildiği noktalardan biri olan bölgenin gece dalışlarında da adından söz ettirdiğine işaret etti.
Bu yıl bine yakın sporcunun gece dalışları için ilçeyi tercih ettiğini anlatan Aras, şöyle konuştu:
“Gece dalışlarıyla bölgeye olan farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Gece dalışlarında onlarca makro canlı görülebiliyor. Bu dalışlarda anemon, karavida, deniz yıldızı, deniz tavşanı, tüplü kurt, yılan balığı, deniz çıyanı ve kalamar gibi türleri gözlemleme imkanı var. Ayrıca gece dalışlarında ultraviyole ışıklar kullanıldığında fosforlu yapısı olan canlıların nasıl renk değiştirdiğini, çıplak gözle algılanamayan renklere büründüğünü de görme imkanımız oluyor. Bu ise çoğu zaman bize masalsı bir görsel sunuyor.”