
Gerçek Dünya: Ekranın Dışında Bir Yer
Telefonunuzu elinizden bırakamıyorsanız, ekran süreniz artık ekranı kırmak istiyorsa ve günde üç öğün Instagram’la besleniyorsanız… Dostum, size bir dijital detoks şart olmuş!
Nedir bu dijital detoks derseniz… Basitçe söyleyeyim: telefonunuza “bi’ uzak duralım, kendimi bulmam lazım” demek. Yani ekran ilişkine biraz mesafe koymak. Tabii bu, “Nokia 3310’a geri dönelim” gibi bir şey değil. Teknolojiden tamamen kaçmak değil mesele, biraz ara vermek. Ruhun da “şarj edilsin” diye.
Bir düşünün: sabah gözünüzü açmadan telefona bakıyorsunuz. Sonra kahve eşliğinde story turu. Gün boyu WhatsApp, TikTok, mail, kedi videosu derken akşam oluyor ve siz hâlâ ekrana bakıyorsunuz. Hayır, artık kediler bile sizi tanıyor olabilir.
Ama bu işin şakası bir yana, sürekli ekrana bakmak gerçekten yoruyor. Beyin, “Ben tatil istiyorum!” diye bağırıyor ama biz hâlâ Instagram’da “Kim nerede, kiminle?” peşindeyiz. Sonra ne oluyor? Dikkat dağınıklığı, uyku problemleri, mutsuzluk… Ama en kötüsü ne biliyor musunuz? “Yine 2 saat nereye gitti ya?” sorusu.
Peki çözüm ne? Küçük bir dijital mola! Öyle bir anda “Dağa çıkıp kablosuz hayata geçiyorum” demenize gerek yok. Mesela işe bildirimleri kapatmakla başlayın. Akşam yemeğinde telefonsuz takılın. Tuvalette bile telefon kullanıyorsanız orası biraz hassas konu ama… onu da bir düşünün.
Bakın göreceksiniz, telefonla aranıza biraz mesafe koyunca nefes alacaksınız. Belki uzun zamandır ilk kez dışarıda kuş sesi duyacaksınız. (Kuş gerçek, YouTube değil!) Belki de arkadaşınızla yüz yüze konuşmak, like almaktan daha iyi gelecek.
Sonuç mu? Teknoloji güzel, internet harika ama dozunda. Bazen kendinizi şarj etmek için cihazı şarjdan çekmek gerekir. Şimdi şu telefonu bi’ kenara koyun, camı açın, dışarıya bakın. Belki dünya sizi bekliyordur.