Demirer, yaptığı yazılı açıklamada, çalışma hakkının korunduğu, kepenklerin açık kaldığı ve işsizlik sorunlarının azaldığı, Kovid-19 ile yaşamayı öğrenmiş ve bunların gerçekleşebilmesi için toplum sağlığına saygı duyan bireylerin aşılanarak ya da düzenli test olmak suretiyle hayata karıştığı yeni bir dönem için her türlü desteği vermeye ve buna öncülük etmeye hazır olduklarını aktardı.
Kapanma sürecinde yaşananlara işaret eden Demirer, şunları kaydetti: “Ekonomiyi durma noktasına getiren çok sert karantina önlemleri yaşadık. 18 aylık salgın sürecinde genelgeler ile çalışma hakkımızın sekteye uğradığı uzun kapalı kalma süreçleri geçirdik. Kısıtlı saatler ve kısıtlı kapasiteler ile faaliyet göstermeye çalıştık, halen fiziksel kısıtlamalar ile kapasitelerimizin altında çalışmak durumundayız. Pandeminin yarattığı olumsuzluklar neticesinde bedelini çok büyük ekonomik ve sosyal çalkantılar olarak ödedik, ödüyoruz, bir süre daha ödemeye devam edeceğiz. Aşı, tercih değil, toplumsal sorumluluktur. İnanıyoruz ki bireysel özgürlükler ancak toplumsal kazanımlarla korunabilir. Şu anda mümkün olan tek seçenek, hayatı korumak için virüsle güvenli bir şekilde bir arada yaşamak, toplumun farkındalığını ve kurallara uyumu artırmaktır.
‘Karar da benim, aşı olmayacağım’ diyenlere bir çift sözümüz var; kendi bedeniniz ile ilgili istediğiniz kararı alabilirsiniz. Buna sonsuz saygımız var. Bu normal süreçlerde demokratik hakkınızdır. Aksi düşünülemez. Ancak böylesine büyük küresel bir salgın döneminde virüsün daha hızla yayılması ve virüsün kendisini sürekli yenileyerek mutasyona uğraması, yeni varyantlar üretip sürecin içinden çıkılamayacak bir şekilde uzamasına sebep oluyorsunuz. Aşılı olmasına rağmen bağışıklık sistemlerinde problemleri olan ya da özel hastalıkları olan vatandaşlarımıza tehlike oluşturuyorsunuz. Hastalığa yakalanmanız durumunda tedavi süreci daha ağır geçiyor ve hastanelerin yoğun bakım servisleri Kovid-19 hastaları yüzünden diğer gereksinim duyan hastalara hizmet veremiyor. Ameliyatlar aksıyor, tedaviler yapılamıyor.”
“PCR testi zorunluluğu getiren genelgeyi destekliyoruz”
Kaya Demirer, ölümcül vaka sayılarının sadece aşısız hastalardan kaynaklandığını belirterek, istatistiklerin her geçen gün daha moral bozucu tırmanışla kendini belli ettiğini aktardı.PCR testi zorunluluğu getiren genelgeyi desteklediklerini bildiren Demirer, PCR testi zorunluluğu getirilmesinin kapsamının genişletilmesi önerisinde bulundu.
Demirer, şunları kaydetti: “Lokanta, kafe, bar, gece kulübü, kıraathane, otel, AVM, market, toplu taşıma, spor salonları, düğün ve özel davetlere katılacak misafir ya da müşterilerin 2 doz aşıyı yaptırmış olması veya son 48 saat içinde yaptırılmış PCR testi negatif olan belge zorunluluğu kapsamına alınması veyahut tercihen eğitim kurumlarındaki genelge ile aynı olacak şekilde 2 doz aşısını yaptırmamış olanların haftada iki sefer rutin ve sürekli olarak PCR testi yaptırmaktan ve negatif sonucunu iş yerine ibraz etmeyen misafirlerin söz konusu mekanlara kabul edilmemesi için HES kodlarında ‘riskli’ ifadesinin yer alması, diğer taraftan aynı kategorideki sektör çalışanlarımızın yapılacak kanun değişikliği ile zorunlu ücretsiz izne çıkartılabilmesi hakkının tek taraflı olarak işverene verilmesi… Topluma, çocuklarımıza, zamana ve özgürlüğümüze saygısı olan Hayat Eve Sığar kapsamı içine entegre edilmiş 2 doz aşı yapmış veya PCR testi negatif belgesi olan herkese kapılarımız açık.”