15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2019), Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yürütülen Silah Taşıyıcı Araçlar (STA) Projesi kapsamında ilave araçların tedarikine yönelik sözleşme değişikliği imzalandı. STA Projesi kapsamında 260 amfibi özellikteki paletli ve tekerlekli araç teslimatı öngörülürken 20 ayda 200’e yakın paletli Kaplan ve tekerlekli Pars 4×4 STA teslim edildi.
Projenin ilk fazının Şubat 2022’de sona ermesi ve ilave araçların teslimatlarının 2023’te başlaması planlanıyor.
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, AA muhabirine, projenin 2 araç gibi gözükse de 4 farklı ürünü içerdiğini söyledi.
Bu kapsamda 2 silah kulesi ve 2 araç geliştirdiklerini belirten Kurt, paletli, 17 ton sınıfındaki Kaplan STA ve Pars 4×4 araçlarının üzerinde anti-tank silah taşıyan kuleler olduğunu bildirdi. Kurt, “2 kule olmasının nedeni, envanterdeki kornet anti-tank füzelerinin kullanılması talep edildi. Öncelikli kornet atabilen kuleleri geliştirdik. Aynı kule altyapısı içinde bilahare ROKETSAN’ın OMTAS kulelerinin de kullanılması öngörüldü. Basit değişikliklerle her iki füzeyi atacak şekilde kuleler tasarlandı.” dedi.
Projenin ilk 3 yılının tasarım, prototipleme ve kalifikasyon testleriyle geçtiğini dile getiren Kurt, kalifikasyon testlerinde 45 bin kilometre yol kat edildiğini aktardı.
Projede önemli yerli kazanımlar olduğunu vurgulayan Kurt, silah kuleleri, atış kontrol sistemleri, seramik zırhlar, aktarma organları, süspansiyon sistemi, karmaşık dişli kutuları gibi bir dizi bileşenin yerli olarak tasarlanıp üretildiğini kaydetti.
Fabrikadan doğrudan sıcak bölgelere
İmzaladıkları ilave sipariş sözleşmesinin, projenin ilk ayağındaki başarıların bir nişanesi olduğunu düşündüğünü belirten Kurt, şu değerlendirmede bulundu:
“Bütün bu yapılanların ötesinde önemli olan, bu sistemlerin kullanıma girmesi ve ardından kullanıcının memnuniyeti. Araçlar normalde birliklere sevk edilir fakat öyle bir sıcak ortamdayız ki araçlar fabrikadan çıkar çıkmaz sıcak bölgelere gönderildi ve oralarda hemen kullanılmaya başlandı. Burada hiçbir hata lüksümüz yoktu. Bu araçların kullanımı da son derece başarılı şekilde devam ediyor. Satış sonrası destek anlamında ortaya çıkabilecek her türlü sorunu çözmeye hazır 7/24 ekiplerimiz hizmet verdiler. Bugüne kadar sözleşmedeki toplam rakamın yarısından fazla teslimat gerçekleşti. 2022 yılı ortalarına doğru ilk sözleşmedeki tüm teslimatlar tamamlanacak. Burada önemli olan işin devamıydı. Sadece bizim için değil ekosistemdeki bütün alt yüklenicilerin büyük bir kesinti olmadan üretime devam etmesi hedefleniyor. Bu konuda Savunma Sanayii Başkanlığımız da büyük gayret gösterdiler, ilave sözleşmemizi de imzaladık. Aslında toplam gereksinimin daha fazla olduğunu biliyoruz ama peyderpey, kesintiye uğramadan teslimata devam edeceğiz. Bir sözleşme tadilatı daha yapılabilir önümüzdeki yıl içinde. Tabi bütçemize bağlı ama ihtiyacın olduğunu biliyoruz.”
Yerli şirket büyük avantaj
Nail Kurt, kullanıcının araçlardan memnuniyetinin üst seviyede olduğunu söyledi.
Araçların SSB, Kara Kuvvetleri proje ekipleriyle birlikte tasarlanıp test edildiğini anlatan Kurt, çok verimli bir süreç geçirildiği için “şuradan memnun değiliz” gibi bir söylemle karşılaşmadıklarını ifade etti.
Yeni araçlarda kullanıcı eğitiminin de çok önemli olduğuna dikkati çeken Kurt, şöyle konuştu:
“Bu da biraz zamanla oluyor. Onu da efektif şekilde yaptığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla aktif olarak kullanılan araçlardan gelen geri bildirimler çok olumlu. Yerli şirketlerin tasarım yapmasının büyük avantajı bunlar. Bir talep gelirse de çok süratli şekilde müdahale edip modifikasyonları da yapabilir. Yurt dışından bir firmaya ya da maliyetini ikiye katlamadan yaptırmanın imkanı yok. Dolayısıyla tek bir vücut gibi kullanıcımız, üreticimiz, tasarımcımız, yan sanayi, oyun kurucu olarak SSB’den son kullanıcımız sahada bizim için çarpışan, canını veren çocuklarımıza kadar bir birlik olarak projeye girince böyle başarılı sonuçlar ortaya çıkıyor. Biz de gururunu yaşıyoruz.”
Sırada ihracat başarısı var
Savunma sanayisinde “içeride ürün satmadan, dışarıda satamazsınız” şeklinde bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Kurt, FNSS olarak Pars 8×8 ve Pars 6×6 ile Türkiye’de hiçbir proje başlamadan Malezya ve Umman’da 1 milyar doları aşan ihracata ulaştıklarını belirtti.
Nail Kurt, “Tabi ürünün, TSK gibi repütasyon gücü çok yüksek bir ordu tarafından kullanılmasının büyük bir pazarlama etkisi var. Dolayısıyla bu araçlarda da bunun gerçekleşeceğine inanıyorum. Bir ihtiyaç çıktığında yurt dışında diğer rakiplerimize göre çok büyük avantajlarla gireceğiz. Nitekim şu anda 2 ülkede ciddi talep var özellikle Pars 4×4’e. O projeler gerçekleşmeye yakın olduğunda inşallah müjdeler vereceğiz. İki aracın ciddi ihracat başarılarına da imza atacağını düşünüyorum.” dedi.
TSK için önemli güç çarpanı
SSB Yardımcısı Mustafa Murat Şeker de teknoloji transferiyle Türkiye’de araç üretmek amacıyla çıkılan yolda özgün araçlar çıkaran FNSS gibi başarılı bir firmanın savunma sanayisine kazandırıldığını söyledi.
Her projede yeni bir yerlileştirmeye imza atıldığını dile getiren Şeker, STA araçlarının TSK için önemli bir güç çarpanı olduğunu belirtti.
Araçların gecikme olmadan sahada kullanılır hale geldiğine işaret eden Şeker, “Devam ihtiyaçlarını sözleşmemize ek yaparak imzalıyoruz. Birinci paket, sonra değişik paketler de gelecektir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.