Pandemi sürecinde oyun yasağı ve kapatma kararları ile zor günler geçiren kahvehaneci esnafı art arda gelen zamlardan dertli.
Çaykur’un yüzde 43.7’lik zammı sonrası İzmir Kahveciler Odası, esnaftan gelen talep üzerine bir bardak çayın fiyatını 3 liradan 4 buçuk liraya yükseltti. 4 lira olan bir fincan kahve de 6 lira olurken, müşterilerinin azaldığından dert yanan esnaf hükümete “zamları geri alın” çağrısı yaptı.
“KAHVEHANELERDE TUVALETTEN PARA İSTEYECEĞİZ”
İzmir Kahveciler Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı, çay ve şekere yapılan zamların esnafı mağdur ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Alım gücü zorlaştı. Bu ekonomik durumdan dolayı çoğu esnafın müşterisi azaldı. Hükümetimizin, devletimizin bu zamların önüne geçmek için tedbirler alması lazım. Bunu yapmazsak çoğu işyerimiz kapanabilir. En kolay şey zam yapmak. Ancak yaptığımızda müşteri azalıyor. Bir kahvehane günde 300 çay satıyorsa, zam yaptığında 100’e düşecek. Bir çay ocağı 200 satıyorsa 75 çay satmaya başlayacak.
İnsanlar artık çayı kahveyi pahalı olduğu için içmemeye başladı. Bir kuyumcu veya ayakkabıcı kendi işyerinde çay yapıp misafirlerine veriyor. Kahvehanelerde daha önce 2 buçuk liraya çay satıyorduk. Sonra 3 liraya çıkardık, şimdi de 4 buçuk liraya. İçen kaç kişi? İçen azaldı. En ucuz barınma, dinlenme yeri kahvehaneler, çay ocakları. İnsanlar ihtiyacını gideriyordu, televizyon seyrediyordu, gazete okuyordu. Tuvaletini kullanıyordu. Tuvalet parasına çay satıyorduk. Kahvehanelerde bile tuvaletlerden para isteyeceğiz. Bu duruma düştü esnafımız.
Kahvehanede oyun oynayanların, yanındakine ‘yancı’ deriz. Yancılar gelir çayını içer. Şimdi o laflar artık kalktı. ‘Benim 4 çayım var’ diyor, onu ödüyor. Artık ısmarlama devri bitti, kapandı. Eski kültürümüz kaybolmaya başladı. Onlar rafa kalktı artık. Devlet yanımızda olsun. Devlet bizim babamız. Bize sahip çıksın. Yoksa bu esnaf kapatıyor. İstihdam yaratan esnafa sahip çıksınlar.”
“ÇAY 50 KURUŞKEN PARA KAZANIYORDUM”
Konak ilçesinde 10 yıldır çay ocağı işleten Mülazım Çambel de artan maliyetlerden şikayet ederek, şöyle konuştu:
“Ben 50 kuruşa çay satarken para kazanıyordum. Şimdi 2 buçuk liraya çay satıyorum, para kazanamıyorum. Geçen sene aldığım bir koli şeker 80 liraydı. Şimdi 360 lira. Aldığım çay 25 liraydı, 60 oldu. Elektriği, suyu, kirası var. Kendi yevmiyemiz var. Ben kendi işletmemde yalnız çalışıyorum. Emekliyim, yaşım 60 hâlâ saldırıyorum. Çünkü karnım aç. Çay ocağı olduğu için daha ucuz veriyoruz. Müşteride çok düşüş var. Esnafa da çay veriyorum. 1.5 liraya neden bu kadar pahalı diyorlar. Hesabını tutalım, 2 lirayı geçiyor maliyeti.”
“BORÇ BATAĞINDAYIZ”
Konak’ta 18 yıldır kahvehane işlettiğini belirten Ahmet Özgün ise “İşler kötü. Hep zarar ediyoruz. Zarar, zarar, zarar. Çay fırladı. Fiyatın eksiğine satıyoruz. Elektrik faturası şu an 10 bin lira geliyor. Hep borç altındayız, batağa girdik. Yetkililere sesleniyoruz, gelen yok. Zamları geri alsınlar ki millet rahatlasın. Kahve bomboş, in yok cin yok” diye konuştu.