Nobel ödüllü ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu‘nun, Türkiye’deki enflasyon ve fakirlik üzerine yaptığı verimlilik odaklı açıklamaları gündem oldu. Acemoğlu’nun “Türkiye’de temel sorunun fakirlik” olduğunu belirtmesi, ekonomistlerin dikkatini çekerken farklı yorumlar ve eleştirilerle karşılandı.
Ekonomi alanında Nobel ödülünü kazanan MIT Öğretim Üyesi Acemoğlu, Türkiye ziyaretinde çeşitli medya kuruluşlarına demeç verirken özellikle Fatih Altaylı ile yaptığı röportaj ilgi gördü. Ücretler, enflasyon ve verimlilik konularında söyledikleri ise ekonomistlerin en çok üzerinde durduğu başlıklar oldu.
“TÜRKİYE’DE TEMEL SORUN FAKİRLİK”
Daron Acemoğlu açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:
“Enflasyon bir semptomdur. Türkiye’de temel sorun fakirlik. Çünkü işçi ücretleri artmıyor. İşçi ücretlerinin artması için eğitim ve teknolojiye yatırım yaparak verimliliği artırmamız lazım. Enflasyon sorunu verimlilik artışından gelen ücret artışıyla çözülür.”
Ekonomistler verimliliğin Türkiye’deki enflasyon ve maaşlar üzerindeki etkisini değerlendirerek Acemoğlu’nun açıklamalarını yorumladı.
“ENFLASYON DÜŞSE DE HALA HİSSEDİLİYOR”
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Fed Başkanı Powell’ın benzer bir açıklamasını hatırlattı:
“7 Kasım’daki Fed toplantısında sorulan bir soru üzerine, Fed başkanı Powell da Daron Hoca’ya çok benzer mesajlar verdi. Yakın dönemde yaşanan yüksek enflasyon sonucunda alım gücünde gözlenen azalmanın (enflasyon düşse de) hala hissedildiğini söyleyen bir gazeteciye Powell’ın cevabı da “üretkenlik artışı olup reel ücretler arttığı zaman” alım gücünün düzeleceğini şeklindeydi.”
https://twitter.com/SelvaDemiralp/status/1855561794552488318
“DAHA UZUN VADELİ KONULAR”
Ottawa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Seçkin Georges, Acemoğlu’nun görüşlerini uzun vadede uygulanabilir bulduğunu belirtti:
“Daron Hoca topu güzel çevirmiş. Bu yükseklikte enflasyon bol likidite yaratılması yüzünden Türkiye’de. İktidarın en sevdiği vergi oldu ve alışkanlık yaptı. Uyuşturucu bağımlılığı gibi ve iktidar enflasyondan kopamıyor. Verimlilik ve ücretler çok daha uzun vadeli konular.”
https://twitter.com/AylinSeckin2/status/1855638065982644519
“ÜRETKENLİK VE ÜCRETLER TEK YÖNLÜ İLİŞKİYE SAHİP DEĞİL”
Greenwich Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Oyvat, Acemoğlu’nun görüşlerini şu ifadelerle yorumladı:
“Evet, ancak üretkenlik ile ücretler arasındaki ilişki tek yönlü değil; ücret artışları da iş gücü üretkenliğini olumlu etkiliyor. Yani: Ücret <=> İşgücü üretkenliği. Tartışma madem asgari ücret üzerinden ilerliyor; Arin Dube, asgari ücretin işgücü üretkenliğini nasıl etkileyebileceğini konuyla ilgili çalışmalara dayanarak 4 maddede özetlemiş: (i) İşçilerin artan çabası (etkin ücret mekanizması) (ii) İşe girip-çıkma hızının azalması (iii) Firma içinde daha iyi yönetim uygulamaları (iv) Düşük verimlilikteki işverenlerden yüksek verimlilikteki işverenlere doğru üretim kayması. Bunlara ek olarak, ücret artışlarının sermaye yoğun üretime geçişi teşvik etme etkisini de göz önünde bulundurmak gerekir.”
https://twitter.com/cemoyvat/status/1855612114150277196
“TÜRKİYE’DE ÜCRETLER ENFLASYONU KONTROL ALTINDA TUTUYOR”
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Yılmaz, verimlilik, ücret ve enflasyon arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıkladı:
“Verimlilik, ücret ve enflasyona dair: i. verimlilik ile ücretler arasında pozitif bir ilişki var fakat bu güçlü değil, verimlilik ücretlere çok sınırlı yansıyor ii. ülkede veri verimlilik düzeyinde dahi ücretlerin payı hala çok düşük (diğer benzer ülkeler dikkate alındığında)+ iii. emeğin payının düşüklüğünde düşük verimliliğin payı var, fakat artan firma gücü, dış ticaret yapısı, sendikal gücün de çok etkisi var iv. üretimin niteliği ve kısıtlarının enflasyonist olduğu açık, fakat bu, şu anki enflasyon düzeyi ile ilişkili değil+ v. ücretler bu ülkede enflasyonist olmaktan çok, enflasyonunun raydan çıkmamasında önleyici bir işleve sahip (düşen reel ücretler yoluyla) vi. Ve ücret artışlarının da verimliliği artırdığını biliyoruz, yani ücretlerden de verimliliğe bir nedensellik var.”
https://twitter.com/ensar_yilmazz/status/1855681109234712938
“KÂRLAR ARTARKEN ÜCRETLER ARTMIYOR”
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Elgin, bu konuyla ilgili Vedat Milor’un kitabından alıntı yaparak, verimlilik ile ücretler arasındaki kopukluğu vurguladı:
“Söyleyebileceğim en temel mesele şu: 1971 senesinin ardından dünya genelinde ücretler ve verimlilik ilişkisi kopmuş. Ne demek bu? Verimlilik artmış ama çalışanların gerçek ücreti artmamış. Kârlar artmış ama ücret artmamış.”
https://twitter.com/CeyhunElgin/status/1856310707957956837
“GERÇEK DÜNYA TEORİDEN FARKLI”
Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Küçükkale, Acemoğlu’nun teorik olarak doğru bulduğu açıklamalarının pratikte uygulanmasının zor olduğunu savundu:
“Tamam, Daron hocanın söylediği teorik olarak doğru. Kâğıt üstünde, kitap sayfalarında böyle yazıyor. Ama gerçek dünya çok daha farklı. Şu an Türkiye’de fakirliğin yaşanıyor olması ve bu fakirliğin giderek derinleşmesi uygulanan ekonomi politikalarının bir sonucu. Firma yanlısı (her fırsatta firma borçlarının silinmesi veya firmalara sağlanan istisna ve muafiyetler vs) ve işçiyi görmezden gelen politikalar (sendikaların baskılanması veya düşük asgari ücret belirlenmesi vs) uygulanmaya devam ettikçe; fakirliği aşmak ve gelir dağılımında adaleti sağlamak mümkün olmayacak. Bırakın böyle verimlilik falan artistik cümleleri. Gerçek hayatta firmalar kollanıyor, işçiler görmezden geliniyor. Nokta”
https://twitter.com/ykucukkale/status/1856279940527734949
“TÜRKİYE’DE GERÇEKLİK ACEMOĞLU’NUN ANLATTIĞINDAN FARKLI”
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, Acemoğlu’nun verimlilik artışıyla ücretlerin kendiliğinden yükseleceği tezine itiraz ederek şunları ifade etti:
“Türkiye’de verimlilik artsa da reel ücretler düşmeye devam ediyor. Verimlilik artışının ücretlere yansımaması, bölüşüm adaletsizliği ve sendikaların zayıflığından kaynaklanıyor.”
https://twitter.com/EmeginHalleri/status/1856598053760766272