Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Niyazi Bilim, “Uzay madenciliğiyle dünyamıza maden getirebilirsek hem maden fiyatları düşmüş olacak hem de ilerleyen zamanda insanların daha refah yaşam sürmesinin önünü açmış olacağız.” dedi.
Bilim, AA muhabirine, uzay madenciliğinin uzayda bulunan gezegenler, gezegen uyduları ve asteroit gibi gök cisimlerindeki madenleri dünyaya getirip teknolojik amaçlarda kullanmayı hedefleyen bir çalışma olduğunu söyledi.
Verilere göre uzay madenciliğinin mümkün göründüğünü ifade eden Bilim, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Japonya Uzay Araştırma Ajansının (JAXA) asteroitlere uzay gemileri gönderdiğini, birkaç aracın uzaydan numuneler alıp döndüğünü aktardı.
“Uzay teknolojisi çok önemli bir teknoloji, Milli Uzay Programı bunun ilk adımı diyebiliriz”
Bilim, “Uzay madenciliği için para harcamaya değer mi” sorusuyla karşılaşabildiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Uzay madenciliği için ilk önce sistemler kurmamız gerekiyor, bu sistemleri kurarken aslında büyük bir teknolojiyi üretmeye başlamış oluyoruz. Uzay araştırmaları için üreteceğimiz teknolojiler, ülkemizdeki birçok teknolojinin gelişmesine de katkı sağlayacaktır. Biz bu araştırmalara, çalışmalara bütçe ayırır ve önemli işler yaparsak sadece uzay teknolojisinin değil diğer teknolojilerin de altyapılarını oluşturacağız. Uzay teknolojisi çok önemli bir teknoloji, Milli Uzay Programı bunun ilk adımı diyebiliriz.”
2018’de kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve Milli Uzay Programı ile artık “uzay liginde biz de varız” diyebilmek için çalışmalara başlandığını anımsatan Bilim, şöyle devam etti:
“2023 yılında Ay’a planlanan sert iniş başarılı olursa uzay madenciliği çalışmalarına da başlayabileceğiz. Milli Uzay Programı ile çalışmalara başlamış olmamız bence büyük bir atak. Uzay çalışmalarıyla 3-5 ülke ilgileniyor gibi görünüyor ama avantajları görülünce diğer ülkeler de bu sektöre girecekler. Ancak hemen uygun teknolojiyi üretmek, çalışmalara başlamak o kadar kolay olmayacak. Bu nedenle hazırlıklı olmalıyız. Karlı olduğunu düşündüğümüz zaman ‘biz de varız’ deriz, karlı olmadığını düşünürsek de teknoloji geliştirmiş oluruz, bir kayıp yaşamayız.”
“16 Psyche’ adlı asteroidin içindeki değerli mineraller dünya bütçesinin yaklaşık 136 bin katı değerinde”
Bilim, bazı araştırmacıların dünyadaki madenlerin 50-300 yıl arasında biteceğini öngördüğünü dile getirerek, “Mars ve Jüpiter arasında yaklaşık 200 kilometre boyutunda ’16 Psyche’ adlı asteroidi bulunuyor. Bu asteroidin içindeki platin, altın, gümüş, moniplen ve benzeri değerli mineraller dünyanın bütçesinin yaklaşık 136 bin katı değerinde. Onu dünyaya getirebilmeyi başardığımız takdirde herhalde fakir insan kalmayacaktır. Tabii o zaman içinde dengeler değişecek, yeni düzenler kurulacaktır ama her anlamda başarıya ulaşmış olacağız. Uzay madenciliğiyle dünyamıza maden getirebilirsek hem maden fiyatları düşmüş olacak hem de ilerleyen zamanda insanların daha refah yaşam sürmesinin önünü açmış olacağız” diye konuştu.
“100 yıl içinde de tam manasıyla uzay madenciliğinin yapılacağına inanıyorum”
Asteroitlerden gram miktarda maden getirildiğini aktaran Bilim, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapılan çalışmalar ve öngörülere dayanarak 20-50 yıl arasında ton miktarında maden getirilebileceğini düşünüyorum. 100 yıl içinde de tam manasıyla uzay madenciliğinin yapılacağına inanıyorum. Her ne kadar inanılmaz gibi gelse de bugünkü kullandığımız teknolojiler de 100 yıl önce yaşayan insanlar için inanılmazdı. Hatta 100 yılı bulacağını zannetmiyorum.”
Bilim, uzay çalışmalarının çoğu mesleğin bir arada yer alacağı avantajlı bir sistem olacağına dikkati çekti. Günümüzde ülkelerin ilerlemesinin tek yolunun bilim ve teknolojiden geçtiğinin altını çizen Bilim, “Eğer biz bilim ve teknolojide ilerleyebilirsek o zaman çok güçlü bir ekonomiye ve ülkeye sahip oluruz. Ülke olarak bu tarz teknolojilere hem yatırım yapmalıyız hem de gençlerimizin bu konuda heves edip çalışma yapması gerekiyor. Bu konuda herkesin bireysel olarak destek olması hem de merak edip bu sektörde bulunmaya özen göstermesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.