Enflasyonla mücadele kapsamında son bir yılda faizleri 4,5 puan yükselten FED bugünkü toplantıda yeni faiz kararını açıklayacak. Bu karara banka iflaslarının nasıl etki edeceği merak ediliyor.
Küresel ekonomi bir dizi sorunla karşı karşıya ve tüm gözler tek bir yöne bakıyor: Amerika.
ABD’de bu finansal sistemin sağlığına ilişkin korkuları artıran, iki banka iflası yaşandı.
Dünya ekonomisini şoke eden ve resesyon endişelerini artıran bu iki iflas, küresel borçlanma maliyetlerinin, ABD liderliğinde, keskin şekilde artmaya devam etmesi sonrası geldi.
Krizin merkezinde ABD Merkez Bankası FED var.
FED yetkilileri, geçen yıldan bu yana, enflasyonla mücadele için faiz oranlarını artırıyor.
Ancak ekonomiler böylesine baskı altındayken bu trend devam edebilir mi?
Yalnızca iki hafta önce FED Başkanı Jerome Powell, fiyatlardaki dengelenme eğiliminin duraklamaya başladığına işaret ederek, faiz oranlarının beklenenden fazla ve daha hızlı artırılabileceği uyarısını yaptı.
Beklenti ne yönde?
Şubat ayına kadar olan 12 ayda fiyatların artış oranı %6 oldu. Bu oran sağlıklı kabul edilen yüzde 2’lik artış oranından çok daha yüksek.
Ancak son bankacılık çalkantısı sonrası birçok yatırımcı, Fed’in finansal piyasaları ürkütücek seviyede bir hamleden kaçınacağı beklentisinde.
Birçok finans uzmanı, faizin 0,25 puan seviyesinde artırılabileceği gibi artıştan tamamen kaçınılabileceği ihtimalini de değerlendiriyor.
Karar nasıl çıkarsa çıksın, tüm gözlerin çevrili olduğu makamdaki FED Başkanı Powell’ın tüm kritiklerini tatmin etme şansı çok az.
Faiz oranlarında 0,25 puanlık bir artış bekleyen Oxford Economics’in baş ekonomisti Ryan Sweet, “Bu muhtemelen Fed’in bir süredir almak zorunda kaldığı en zor karar” yorumunu yapıyor.
İngiliz ekonomist, Powell’ın “iki yönlü ekonomisti” mükemmel oynaması gerektiğini söylüyor ve yatırımcıları, “hem enflasyonla mücadele için halen faiz oranlarını artırabileceklerine, hem de finansal sistem üzerinde baskıyı azaltacak araçları olduğuna ikna etmesi gerekiyor” diyor.
Ancak Ryan Sweet, FED’in bu mesajı iyi vermesi gerektiğine dikkat çekerken, “En büyük zorluk iletişim olacak ve FED’in bu noktada iyi bir sicili yok” diyor.
“Araç kaza yapmış durumda”
Eski Başkan Donald Trump tarafından FED’e liderlik etmesi için atanan Powell, 2021’de ABD’yi etkisi altına almaya başlayan fiyat artışları için, “geçici” ifadesini kullanmıştı ve bu nedenle oluşan itibar kaybını yeniden sağlamak için hali hazırda uğraşması gerekiyordu. Son banka iflasları da soru işaretlerine yenilerini ekledi.
Hızlı faiz artışı kampanyasına odaklanan FED’in piyasayı gözetme noktasında fazla gevşek olup olmadığı sorusu gündeme geliyor.
FED başkanı Powell’ın “şaşırtıcı seviyede bir başarısızlık listesi” olduğunu savunan Demokrat Senatör Elizabeth Warren, Jerome Powell’ın görevde kalmaması gerektiğini söyledi.
Gerekçe farklı olsa da, Powell’a yönelik eleştirel sesler, Wall Street’te ve Silikon Vadisi’nde de yükseldi.
Yatırımcı David Sacks, banka iflaslarının ardından Twitter hesabından, “Fed enflasyona, olduğundan altı ay önce tepki vermeli ve ardından faiz oranlarını daha kademeli şekilde artırmalıydı. Bunun yerine frene asıldılar ve şu anda araç kaza yapmış durumda” mesajını paylaştı.
Tepki yayılırken, Beyaz Saray bu hafta, ABD Başkanı Joe Biden’ın Bay Powell’a “güvenini” teyit ettiğini kaydeden bir bildiri yayınladı.
FED geçen yıl boyunca, bankaların borçlanma faizini sıfıra yakın bir seviyeden %4,5’in üzerine çıkardı. Bu oran, 2007’den bu yana en yüksek seviye demek.
Ancak istihdamdaki artış, konut piyasasındaki keskin yavaşlamaya ve düşük borçlanma maliyetlerinin büyümeyi hızlandırdığı teknoloji sektöründe sıkıntı yaratmasına karşın, ekonominin beklenenden iyi performans göstermesini sağladı.
Yine de, iflaslarla yaşanan paniğinin ABD ekonomisini beklenenden daha erken resesyona sokması muhtemel.
İngiliz ekonomist Sweet, Powell üzerindeki baskınını arttığına şüphe olmadığını söylüyor ve devam ediyor: “Bankacılık sisteminde herhangi bir sıkıntı yaşandığında tüm gözler Merkez Bankası’na çevrilir” diyor.