Çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Osmaniye’ye gelen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ilk olarak Osmaniye Valiliği’ni ziyaret etti. Vali Erdinç Yılmaz, milletvekili İsmail Kaya, vali yardımcıları, bölge ve kurum müdürleri tarafından karşılanan Bakan Pakdemirli, daha sonra valilik şeref defterini imzaladı. Ardından, Osmaniye Belediye Başkanlığı ve AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bakan Pakdemirli, tarım ve orman sektör temsilcileriyle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Türkiye’nin gıda stoklarının yeterli olduğu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Türkiye’de kimse, sentetik olarak veya gereksiz yere gıda stoklarıyla alakalı spekülasyon yapmaya kalkmasın. Geçen hafta içerisinde şekerle ilgili sanki arz problemi varmış gibi bir konu yapılmaya çalışıldı. Bugün itibarıyla Türk Şeker Fabrikaları, arzına devam etmekte, sektörümüzde arz fazlası var. Hatta bu arz fazlasının önemli bir kısmı da ihracat oluyor. Pandeminin başından beri Türkiye, güçlü üretim alt yapısı ve gıda sanayi perakende ve lojistik sektörleriyle hiçbir problem yaşamadı. Bundan sonra da tüketicimize hiçbir problem yaşatmıyor olacağız. Elbette gıda fiyatlarıyla alakalı ciddi bir artış var. Bu artışın ana ve temel sebeplerinden bir tanesi, yurt dışı fiyatlarında çok ciddi bir tırmanış var. Birkaç misline çıkan fiyatlar var. Tüm dünyadaki gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere gıda fiyatlarındaki artış, dünyanın ana gündemine oturmuş durumda. Biz bununla ilgili olarak, ilgili gıda komitelerinden hem kısa, hem orta, hem de uzun vadeli tedbirlerin hepsini hükümetimiz içerisinde konuşuyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE HER KONUDA İDDİALI’
Bakan Pakdemirli, 20- 25 yıl içerisinde gıdaya ihtiyacın yüzde 60 oranında artacağını belirterek, konuşmasını söyle sürdürdü:
“Suya ihtiyaç ise yüzde 15 fazla artacak. Bunun anlamı şudur; daha verimli olmamız lazım. Yani suyu daha verimli kullanmamız lazım, daha verimli bir şekilde gıdayı da üretiyor olmamız lazım. Daha verimli tekniklerle, daha hızlı bir üretime doğru gidiyor olmamız lazım. Suyun yüzde 70’inden fazlasını kim kullanıyor, tarım kullanıyor. Yani bizler kullanıyoruz ama unutmamamız lazım, su stresi çeken bir ülkeyiz. Son 19 yılda 613 baraj yaptık. Belki bu rakam size bir şey ifade etmiyor olabilir ama 80 yılda yapılan yani 2002’ye kadar yapılan baraj sayısının tam 2,5 mislini biz yaptık. Bu depolamalar olmasaydı bugün gerçekten Türkiye çok ciddi kıtlık, çok ciddi gıda arzı riskiyle karı karşıya kalabilirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde, tam 72 tane baraj tamamlayıp, su ve sulama tesisleriyle alakalı bin tesis tamamladık, 41 milyar lira yatırım yaptık. 2021 DSİ bütçemiz 18 milyardı, 2022 bütçemiz 25 milyar liradır. Şunu ifade etmek istiyorum, Türkiye artık her alanda hep her şeyin birincisine imza atan bir ülke. Özellikle son 20 senede Türkiye, artık her konuda iddialı ve her konuda işin en iyisine, en yenisine ve en büyüğüne imza atan bir ülke oldu.”