400’den fazla Türk tedarikçi firmanın yer aldığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde yerelleştirme programının toplam potansiyeli yaklaşık 5,9 milyar dolar. Nükleer santralin ekipman ve malzemeleri ağırlıkla Rusya’da Rosatom’un makine üretim grubuna ait işletmelerde üretiliyor. Geri kalan ekipmanların tedariğinde ise Türk sanayisi aktif rol üstleniyor. Projede görev alan firmaların ihtiyaçlarını ağırlıkla Mersin bölgesinden tedarik etmesi ise bölge ekonomisine canlılık kazandırıyor.
“BU GERÇEKTEN İNANILMAZ BİR ÇALIŞMA GÜCÜ!”
Akkuyu sahasında görev yapan çok sayıda Türk firmasından biri de Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği. Nükleer santralin denizyolu ile gelen en ağır ekipmanı olan 460 tonluk stator, 360 tonluk buhar jeneratörleri, 350 tonluk reaktörleri, 155 tonluk kor tutucusu gibi çeşitli ağır ekipmanların gemi hizmetleri ve saha içi aktarma operasyonları bu firma tarafından yapılıyor. Şirketin Ankara Bölge Müdürü Mert Selahattin Albayrak, Akkuyu NGS’nin bir prestij projesi olduğunu ve bu projede kazandıkları deneyimin kendilerine nükleer sektörde yeni fırsatların kapısını açacağını belirtti. Türkiye’nin ilk nükleer enerji santralinin çalışmalarında yer almaktan mutlu olduklarını vurgulayan Albayrak, “Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu NGS projesinde yer alarak tarihe tanıklık ediyoruz. Bu proje, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için atılan en önemli adımlardan biri ve hem ülkeye hem de bölgeye yüksek katma değer sağlıyor. Gerek inşaat sahasında, gerekse tedarik zincirinde çok sayıda Türk çalışıyor. Her birimiz bu proje için emek veriyor, yüksek çaba sarf ediyoruz. Bu gerçekten inanılmaz bir çalışma gücü” dedi.
Akkuyu’da kazandıkları deneyimin önemine dikkat çeken Albayrak, “Ülkemizde farklı yerlerde de nükleer santral çalışmaları olabilir. İkinci, hatta üçüncü nükleer enerji santralinin ülkemizde kurulması durumunda öncelik daha önce benzer projelerde deneyim sahibi olan ve hizmet vermiş firmaların olacaktır. Sahip olduğumuz tecrübemiz, uzman teknik ekibimiz ve ileri teknolojik donanıma sahip ekipmanlarımız ile gelecekte farklı santrallerde de hizmet verebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.
2019 yılından bu yana Akkuyu NGS’de ağırlıkla Rusya ve farklı ülkelerden gelen ekipmanları ve malzemeleri taşıdıklarını aktaran Albayrak, bunları şöyle sıraladı: “4 adet 360 ton ağırlığındaki buhar jeneratörü, 1 adet ülkemize gelen ilk nükleer güç reaktörü özelliğini taşıyan 350 tonluk reaktör, santralin ilk ağır ekipmanı olan 2 adet 155 tonluk kor tutucu, 1 adet 118 tonluk türbin rotor hazırlık ünitesi, 4 adet 85 tonluk boiler, 1 adet 460 tonluk stator, 1 adet 240 tonluk rotor, 2 adet 285 tonluk güç ünitesi üst gövde, 2 adet 235 tonluk güç ünitesi alt gövde, 4 adet 85 tonluk acil durum reaktör soğutma ünitesi, 10 adet 110 tonluk arma blok ve reaktörün dış kalıpları.”
460 TONA KADAR ÇIKIYOR
Albayrak, santralin deniz yapı inşaatı kapsamında santral içerisinde üretilen menfezlerin üretim alanından stok sahasına taşınması işlemlerinin de kendileri tarafından yapıldığını belirterek, beton blokların ağırlıklarının 460 tondan 2 bin tona kadar ulaştığını söyledi. Albayrak, bu taşımalar için özel kendinden tahrikli dorseler kullanıldığını ifade etti.
“AKKUYU NGS TÜM SEKTÖRLER İÇİN FIRSAT!”
Tüm sektörler için olduğu gibi ağır kaldırma ve taşıma sektörü için de Akkuyu NGS projesinin çok önemli bir proje olduğunun altını çizen Albayrak, projenin Türkiye’deki ilk nükleer santral olması ve santral içerisindeki hizmetlerin uzun yıllar daha sürdürülecek olmasının tüm sektör paydaşları için fırsat olarak görüldüğünü söyledi. “Santralde görev alabilmek üst düzey yetkinlik gerektiriyor” diyen Albayrak, şunları söyledi: “Akkuyu NGS, sektör kabiliyetlerinin üst düzeyde sunulmasını gerektiren bir proje. Bu proje sayesinde farklı ülkelerden birçok firma ile temasa geçme ve ilişkilerimizi kuvvetlendirme imkanı bulduk. Proje, doğrudan ya da dolaylı yoldan yerel firma ve kuruluşlara da destek veriyor. Hareket olarak proje özelinde bizim de destek aldığımız alt yüklenicilerimiz bulunuyor. Yedek parça, ekipman ihtiyaçlarımızı Mersin ve yakın çevredeki firmalardan sağlıyoruz.”
“ENERJİDE BAĞIMSIZLIK İÇİN BÜYÜK ADIM”
Akkuyu NGS’nin enerjide bağımsız olabilmek için atılan büyük bir adım olduğunu belirten Mert Albayrak, şöyle devam etti: “Ekonomik olarak daha güçlü olmak isteyen ancak sahip oldukları enerji kaynakları ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyen ülkeler, alternatif enerji kaynağı arayışına giriyor. Türkiye, dünya genelinde elektrik talebi en çok artan ülkeler arasında. Küresel alanda Türkiye’nin bağımsız enerjiye ulaşması için Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı ciddi çalışmalar yapıyor. Ülke olarak enerjide bağımsızlık için önemli adımlar atıyoruz. Akkuyu NGS, enerji maliyetlerinin yönetimi açısından, bilhassa küresel rekabetteki konumuna önemli bir katkı sağlamak adına ciddi bir hamledir. Nükleer enerji hidroelektrik santrallerden sonra, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisinden bile daha az karbon salımı yapmaktadır. Sıfır emisyonla çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretebilecek santralin, tam kapasite devreye girdiği yılda yaklaşık 35 milyar kWh elektrik üretmesi ve Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılaması öngörülüyor. Akkuyu NGS, enerji ihtiyacını kesintisiz ve güvenli karşılamanın yanı sıra ülkenin yeşil kalkınmasında da önemli rol oynayacak. Bu hamle aynı zamanda Türkiye’nin saygınlığı bakımından da çok önemli bir gelişme.”
TARİHİ PROJELERDE YER ALDI
Hareket Proje, Türk Cumhuriyetleri, MENA ve CIS bölgelerinde nükleer enerji, petrokimya, petrol-gaz ve yenilenebilir enerji sektörü ile tesis taşıma, açık deniz işlerinde ve inşaat-altyapı alanlarında gerçekleştirilen birçok önemli projede yer aldı. Dünyanın orta açıklığı en uzun asma köprüsü ünvanına sahip 1915 Çanakkale Köprüsü Projesi’nin 720 ton ağırlığındaki 87 tabliyenin yükleme ve tahliye işlemleri de şirket tarafından gerçekleştirildi. Samsun’da bulunan 240 MW Doğalgaz Kombine Çevrim Enerji Santrali’ne ait ağırlıkları 90-172 ton arası değişen 8 ağır ve 10 gabarisi yüksek parçayı yaklaşık 4 bin kilometre mesafedeki Özbekistan Taşkent’e üç ay gibi kısa bir sürede ulaştıran şirket, İzmir Aliağa’daki 270 MW Doğalgaz Kombine Çevrim Enerji Santrali’nin Özbekistan Buhara’ya taşınmasını da gerçekleştirdi.