7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından İsrail’in Gazze’deki saldırılarına koşulsuz destek veren ABD, UAD’deki “soykırım” davasında da Tel Aviv’in yanında durduğunu açıkladı.
Günlük basın brifinginde konuyu değerlendiren Kirby, İsrail aleyhindeki “soykırım” suçlamalarının temelsiz olduğunu düşündüklerini ve bu suçlamanın çok ağır bir eylem olduğunu belirtti.
İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonları sırasında sivillere zarar vermeme veya sivil kayıplarını azaltma konusunda daha hassas olması gerektiğini birçok kez dile getirdiklerini belirten Kirby, buna karşın Gazze’de bir “soykırım” olduğuna inanmadıklarını vurguladı.
UAD yargıcının İsrail’in Gazze’deki operasyonunu durdurması gerektiği yönündeki açıklamasına atıf yaparak “ABD bu talebe uymuyor, bu durumda yönetiminiz UAD kararlarını ihlal mi ediyor?” sorusunu yanıtlayan Kirby, ABD’nin herhangi bir uluslararası hukuk ilkesini ihlal etmediğini savundu.
Kirby, İsrail’in mahkemeden ceza alması halinde ABD’nin buna uygun hareket edip etmeyeceği konusunda ise henüz gerçekleşmemiş bir duruma ilişkin yorum yapmayacağını söyledi.
GÜNEY AFRİKA’DAN “SOYKIRIM DAVASI”
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine UAD’de dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de işlediği fiillerle Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta UAD’de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle UAD’den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken, duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.
Kararın açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan’ın önceki yargılamalarına bakıldığında soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.