Ukrayna savaşı çıkmadan önce yapılan tahminler Rusya’nın Ukrayna’yı zorlanmadan yeneceği üzerineydi. ABD istihbaratı dahi operasyonun başlamasına günler kala Kiev’in 72 saat içinde düşeceğini söyledi. Ancak 1 yıl sonra iki ülke hala amansız bir çarpışma içindeler.
Rusya’nın bu kadar zaman sonra hala politik hedeflerine ulaşamamış olmasının hem Rusya’nın hatalarıyla hem de modern savaşın gereklilikleriyle ilgisi var.
MODERN SAVAŞTA DEĞİŞENLER…
Savaş konusu açıldığında, savaşan güçler kim olursa olsun II. Dünya Savaşı ile kıyaslanırlar. Denk ülkelerin karşılaştığı son konvansiyonel savaş olması sebebiyle bu kıyas normaldir. Ancak dönemin şartlarının tamamen farklı olduğunu bilmek gerekir.Almanların II. Dünya Savaşı’nda uyguladığı “Blitzkrieg” olarak bilinen strateji, zırhlı formasyonların tek bir noktada yoğunlaştırılması ve karşı tarafa organizasyon fırsatı vermeden hattı kırıp etraflarını sarmak üzerine kuruluydu. Bu planların doğru çalışması için efektif bir hava desteği ve en önemlisi “şok faktörü” gerekiyordu. Yani karşı tarafın planın işleyişinden haberdar olmaması gerekirdi. Hız ve üstün kuvvet çok önemliydi. Alman askerleri kullandıkları uyuşturucu maddeler sayesinde haftalarca uyumadan yüksek enerjiyle savaştılar.Almanlar bu sayede kısa sürede Avrupa’nın büyük bir kısmını ele geçirmeyi başardılar. Ancak 2022 yılında bu stratejinin aynı şekilde çalışması mümkün değil. Zira pek yeni olmayan soğuk savaş ekipmanları dahi bu denli yoğun zırhlı formasyonları durdurmakta başarılı olabiliyor. Modern radarlar, batı istihbaratı, güdümlü anti tank füzeleri, hava savunma sistemleri ve uydu görüntüleri eklendiğinde blitzkrieg formülünün 1939’daki gibi etki göstermesi mucizelere bağlı oluyor. Rusların 1 yıldır yoğun bir hava desteği sağlayamadığını da belirtelim.
Dahası, Sovyetlerin II. Dünya Savaşı’nda günde 800 tanka kadar kaybettiği günler oluyordu. Günümüz tankları o dönemkilerden çok daha etkili olsalar da içindeki pahalı ekipmanlardan ötürü yerine yenisini koymak zordu. Sovyetler, savaşın sonunda yılda 30 bin tank üretir hale gelmişti.
Şimdiyse Rusya 1 yılda 1600 civarı tank kaybetti. Bu sayı, günümüz koşullarında çok ciddi bir kayıp. Mevcut vaziyet yine de modern çağda tankların “gereksiz” olduğunu göstermez çünkü tankın yaptığı işi yapacak başka ekipman yok. Sadece tanklar, eskisi gibi “fırtına” yaratamıyor.
Dünyayı asıl yanıltan ise ABD’nin Irak’ta gösterdiği başarı oldu. İki ülke arasındaki teknoloji farkı ciddi bir asimetri oluşturmuş, blitzkrieg’in ABD versiyonu olarak bilinen “shock&awe” stratejisi başarı getirmişti. ABD’nin aşırı yüksek ateş gücü, savunma yapan Iraklıları psikolojik olarak etkilemiş ve teslim olmalarını sağlamıştı. Rusya’nın bugün Ukrayna karşısında böyle bir asimetri yaratacak teknolojik üstünlüğü yok. Operasyona ayırdığı personel sayısı (150 bin) Ukrayna’nın savaşın başındaki aktif personelinden daha az olması da (250 bin) operasyonun başarılı olma şansını düşürdü.
RUSYA’NIN HATALARI
Rus ordusunun savaşın başındaki planı, Zelenski’nin eski danışmanı Arestoviç’in de söylediği üzere “savaştan ziyade darbe” idi. “Hızlı ve gizli” olmak onlar için önem taşıyordu. Bu yüzden askerlere dahi operasyonun başlayacağı duyrulmadı. Yani Rusya, uyumlu ve birlikte hareket eden bir cephe hattı yerine önceden tahmin edilemeyen bir saldırıyla stratejik noktaları seri bir şekilde ele geçirip savaşı erken bitirmeyi umdu. 2014 Kırım’daki gibi bir görüntü ortaya çıkacak ve Ruslar Ukrayna’da çok kan dökmeden zafer ilan edeceklerdi.
Ancak 2014’ten bu yana devam eden askeri reformlar “iç saha avantajı” taşıyan Ukraynalıları bu işgale iyi hazırladı. Batı eğitimleri ve desteğiyle ilk Rus saldırısını defetmeyi başardılar.
Batılı uzmanlar Rus birliklerinin formasyonlarında da sorunlar olduğunu söylüyor. Ruslar “tabur taktik grupları” denilen mekanize ağırlıklı birlikler kullanıyorlardı. Bu birliklerdeki hafif piyade azlığı tankların yalnız kalmasına yol açtı. Aylar geçtikten sonra bu tabur taktik grupları Ukrayna’da görev almayı bıraktı.
SAVAŞIN GERİ KALANI
Bu noktadan sonra savaş, Rusya’nın personel eksiği taşıdığı haliyle uzun süre devam etti. Harkiv’in kaybedilmesi sonrası seferberlik ilanıyla Rusya tekrar ilerlemeye başladı. Yoğun kayıplara rağmen Bahmut’ta ciddi başarılar elde edildi. Ancak asıl soru şu; Rusya Bahmut’tan sonra ne yapacak? Ukrayna’nın beklenen taarruzu ne kadar başarılı olacak?
Açıkçası modern çağın beklentileri en azından şu an bir ülkenin ekonomisini tamamen savaşa ayırmasına müsaade etmiyor. Sivil ekonomi halen devam etmek zorunda. Bu nedenle savaşta keskin ilerlemeler elde edebilmek için Rusya’nın gerek insan gücünü arttırarak gerekse daha modern teknolojiler kullanarak bir asimetri yaratması gerekiyor. Ukrayna’nın ise Harkiv taarruzundaki başarısını elde etmesi zor gözüküyor. Rusların o zamanki insan gücü sorunları kısmen olsa da çözüldü. Şu an Rusya’nın büyük çoğunluğunu elde ettiği Bahmut etrafında 80 bini aşkın elit Ukrayna askeri var. Bunlar ilerlemekte olan Rusları tedirgin etmek için mi oradalar yoksa gerçekten taarruz buraya mı yapılacak göreceğiz. Ancak batıdan gelen ekipmanların azlığı taarruzun başarı potansiyelini sınırlandırıyor. ABD Genelkurmay Başkanı Milley, 2023 yılında iki taraftan da ciddi bir ilerleme beklemediğini söyledi. Yine de savaşın bir tarafı, kamuoyu gibi kendisinin bile haberinin olmadığı bir zayıflıkla çarpışmaya devam ediyor olabilir. Ancak böyle bir durumda ciddi bir kırılma gerçekleşebilir. Yoksa taraflar ya masaya oturacaklar, ya da yıpratma savaşı devam edecek.