Rusya Federasyonu İstanbul Başkolonsluğu, Kırım’ın ilhakının 10. yılında bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantının açılışında Rusya’daki seçimleri değerlendiren Rusya İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, oylamaya katılımın yüksek olduğunu, halkın yüzde 74’ten fazlasının oy kullandığını söyledi.

Buravov, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sonuçlara bakıldığında oyların yüzde 87’den fazlasını mevcut başkanımız Vladimir Putin kazandı. Rus-Türk ilişklileri açısından bakarsak, bu sonucun çok önemli olduğunu düşünüyoruz çünkü iki ülkenin liderlerinin arasında kurulmuş olan samimi diyalog çok önemli ve ikili ilişkilerimizin geliştirilmesine büyük ölçüde katkıda bulunuyor.”

Buravov daha sonra Kırım’ın Rusya topraklarına katılmasının tarihine ilişkin bilgilendirme yaptı ve basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

“NAVALNİ’NİN TAKASINA PUTİN RIZA GÖSTERDİ”

Cezaevinde hayatını kaybeden rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin destekçilerinin, seçim sırasındaki protestolarına ve seçim sonrası hükümetle muhalefetin ilişkilerinin seyrine ilişkin ntv.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Başkonsolos Buravov, şunları söyledi:

“Navalni’nin ölümünden birkaç gün önce, Navalni ile diğer ülkelerde bulunan vatandaşların takasıya ilgili bazı görüşmeler yapıldı. Makamlarımız, bizim devlet başkanımızın buna (takasa) rıza gösterdiğini açıkladı. Bütün bu durumu değerlendirirsek, belirli bir plan çerçevesinde, bunun yapılması yaklaşırken aniden böyle bir ölüm ortaya çıkıyor. O da kafalarda soru işaretleri uyandırabiliyor.”

MUHALEFETLE İLİŞKİLER DEĞİŞMEYECEK

Muhalefetle ilişkilere gelindiğinde ise Rusya’da muhalif partilerin mevcut olduğunu, onların da çeşitli seviyelerdeki seçimlere kendi adaylarını gösterdiğini belirten başkonsolos, “Ama eğer bu tür muhalif grupların hareketleri, mevcut yasal düzenlemelerin dışına çıkıyorsa, her ülkede böyledir, o zaman tabi bunlara karşı yasaya dayanarak çeşitli sınırlayıcı adımlar atılabiliyor. Gelecekte de bu durum açısından herhangi bir değişiklikten bahsetmek için bir temel yok” dedi.

“MUTLAKA FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALI”

Ntv.com.tr’nin Gazze’deki duruma ilişkin sorusunu da yorumlayan Buravov, mutlaka başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasından ve iki devletli çözümden yana olduklarını ifade etti.

Buravov, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşanan sürece ilişkin şöyle konuştu: “Terör eylemleri hiçbir şekilde bir mazaret olarak kabul edilemez. Diğer taraftan terörle mücadele adı altında sivil halka da yoğun olarak terör eylemlerinin yapılmasını hiçbir şekilde kabul edilemez buluyoruz.”

“ABD İNSANİ KARARLARI ENGELLİYOR”

Ateşkes için kurulan dörtlü çalışma mekanizmasının tamamen işlemez hale geldiğini belirten Buravov, “Birleşmiş Milletler açısından da belirli sınırlamalar var. ABD de insani açıdan çok önemli olan konularda kararların alınmasını engelliyor. Bu da çok bilinen bir gerçek. Bu konuun çözüme kabvuşturulabilmesi için ilk önce mümkün olduğu kadar erken şekilde kalıcı ateşkesin sağlanması lazım. İnsani yardımlar açısından bu önemli” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda Filistin yönetimi için de bir bütünlüğün sağlanmasının çok önemli olduğunu düşündüklerini kaydeden Başkonsolos Buravov, bunun için de çeşitli Filistin taraflarının Moskova’yı ziyaret ettiğini ve onlarla temasları sürdürdüklerini belirterek “Filistin halkının bütünlüğünün sağlanmasına yönelik adımlar atılmalı” dedi.