Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda‘nın, Rusya’nın Polonya’ya ve ülkede sonbaharda düzenlenecek genel seçimlere müdahalesini engellemek adına bir komisyon kurulmasını öngören yasayı imzalamasının ardından eleştiriler ve endişeler dile getiriliyor.
Avrupa’da hukukun üstünlüğüne dair ihlaller nedeniyle sık sık gündeme gelen Polonya, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Kiev yönetimine desteğiyle takdir edilmişti.
İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PİS) tarafından teklif edilen yasa, Polonya hükümetinin 2007-2022 yıllarında Rusya’nın ülkeye müdahale ettiği iddialarını araştırmakla görevlendirecek yeni bir komisyon kurulmasının önünü açıyor.
Komisyon özellikle Moskova ile imzalanan ve hükümetin ülkeyi Rus enerjisine aşırı bağımlı hale getirdiğini ifade ettiği gaz anlaşmalarını inceleyecek.
Polonya parlamentosunun alt kanadı tarafından atanacak 9 üyeden oluşacak komisyonun çoğunluğunun PİS milletvekillerinden oluşması ve ilk raporunu kasımda yapılacak genel seçimlerden hemen önce sunması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Duda, 29 Mayıs’ta “Rusya’nın Polonya’nın iç güvenliği üzerindeki etkisini araştıracak komisyon kurulması” yasasını imzaladı.
TEMYİZ YOK
“Rus etkisi” altında hareket etmekten suçlu bulunanlar, 10 yıl süreyle kamuda görev alamamak dahil olmak üzere ağır cezalarla karşı karşıya kalacak. Mevzuat kapsamında suçlu bulunanlar için görünürde bir temyiz süreci bulunmuyor.
Polonya’nın eski Başbakanı Donald Tusk, mevcut hükümet tarafından Rusya yanlısı tavır sergilediği gerekçesiyle hedef gösteriliyor. Tusk hükümetinin 2010’da Rusya’nın Gazprom şirketiyle doğal gaz anlaşması imzalaması da iktidar tarafından gündeme getiriliyor.
Tusk ise seçime etki etmek için böyle bir yasanın çıkarıldığını ve bunun hukuksuz olduğunu dile getiriyor.
“SUİİSTİMALE AÇIK” ELEŞTİRİSİ
Polonya medyasında konuşan birçok uzman böyle bir komisyonun kurulmasının suiistimale açık olacağını ve hükümet tarafından siyasi rakiplerini yarış dışı bırakmak için kullanılacağını öne sürüyor.
Tusk döneminde Dışişleri Bakanı olan Polonyalı siyasetçi Radek Sikorski, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “İktidar partisinin bilgisayar korsanlarından oluşan komisyonu muhalefetin önemli isimlerini siyaset dışı bırakabilecek” ifadelerini kullandı ve kendisinin de hedef olmayı beklediğini ekledi.
Tusk’ın partisi Sivil Platform’un parlamento temsilcisi Krzysztof Brejza ise komisyonu “Sovyet tarzı bir fikir” ve “cadı avı” olarak nitelendirdi.
Eleştirilere yanıt veren Duda, yasanın ülkenin Anayasa Mahkemesi tarafından incelemeye tabi tutulacağını açıklarken, Başbakanı Mateusz Morawiecki ise sadece saklayacak bir şeyleri olanların yeni komisyona karşı çıktığını öne sürdü.
ABD hükümeti de 29 Mayıs’ta bir açıklama yayınlayarak yeni yasanın “Polonya’nın özgür ve adil seçimlerine müdahale etmek için” kullanılabileceğine dair endişelerini aktardı ve Varşova’yı “seçimlerin meşruiyetini etkileyebilecek şekilde kullanılmamasını”sağlamaya çağırdı.
Avrupa Komisyonu’nun Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders, 30 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Brüksel’in Polonya’daki durumla ilgili “özel bir endişe” taşıdığını söyledi.
Buna cevaben Polonya Dışişleri Bakanlığı, “söz konusu yasa her ne kadar Polonya parlamentosunun egemen ulusal yetkisi alanında olsa da bu konudaki tüm olası yanlış yorum ve şüpheleri açıklığa kavuşturmaya ve izah etmeye her zaman hazırız” açıklaması yaptı.
Bakanlık, özellikle “Polonya’nın ABD ile ittifakına büyük değer verdiğini ve diplomatik kanallar aracılığıyla daha fazla diyalog kurmaya hazır olduğunu” ekledi.
Gelişmelerin ardından muhalefet lideri Tusk, halkı 4 Haziran’da Varşova’da kitlesel protesto düzenlemeye çağırdı ve Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Duda’ya hitaben, “Sayın Başkan, sizi 4 Haziran’da kamuoyu istişarelerine davet ediyorum. Sarayınızın pencerelerinden iyi duyulacağız ve görüleceğiz. Gelecek misiniz?” mesajını paylaştı.