BioNTech’in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin, corona virüsü aşısı sürecini ünlü konuşma serisi TedMonterey’de anlattı.
Özlem Türeci son 17-18 ayda yaşanan süreci “soluk kesici” diye aktarırken, “Aşıya başladığımızda pandemi vardı ve bir an önce aşı geliştirmek istedik. Bizim için kaybedecek tek bir gün bile yoktu. Bizim gibi bütün ekibin düşüncesi bu şekildeydi. İlerlemek ve hızlı gitmek istedik” dedi.
Türeci sözlerine, “Uğur’la tanıştığımızda onkoloji departmanında hastalara bakıyorduk ve orada ortak bir ilgimizin olduğunu daha fark ettik ve bu bilimdi. Bilim ve teknolojiyi bir araya getirmek istedik” şeklinde devam etti.
İnternet üzerinden yapılan görüşmede mRNA aşısının T hücrelerini nasıl artırdığına dair verileri ve görselleri paylaşan Türeci, 72 saat sonra oluşan T hücrelerinin kritik bir öneme sahip olduğunun da altını çizdi.
Özlem Türeci, mRNA aşısından 72 saat sonra lenf boğumunda oluşan T hücrelerini gösterdi. Türeci, “Bu kırmızı T hücrelerinin tek görevi mRNA aşısının verdiği komutla corona virüsüne sebep olan proteinlerle savaşmak” ifadesini kullandı.
Uğur Şahin ise, “8 Ocak’ta bir makale okuduk ve Wuhan’daki salgının pandemiye dönebileceğini düşündük. Yaşamlarımızın değişebileceğini düşündük. Bu hastalığın insanlara zarar vereceğini düşündük. Aslında bu aşı kişiselleştirilmiş kanser tedavisi için hazırlanmıştı. Bu sistemde hastanın genetik dizilimine göre aşı verilmesi öngörülüyor. Aynı durum yaşanıyordu aslında” dedi.
Şahin, “Zor kısmı şuydu, tamamen yeni bir virüstü ve hakkında bilgimiz yoktu” ifadesini kullandı. Uğur Şahin, “Şu an kanıtlanmış bir aşımız var ve bu yaklaşımın güvenli olduğunu gösteriyor. Bu aşı bize yeni teknoloji ve yeni tedavi yöntemleri için kapı açtı. Geliştirilme aşamasında 10’dan fazla ürünümüz var kanser konusunda. Farklı kanser türleri var bildiğiniz gibi” ifadesini kullandı.
Göçmen olmak ile ilgili de Şahin, “Bu aslında şaşırtıcı. Bizim bilim yapma şeklimiz ve insanların ekipler halinde uyumlu bir şekilde çalışması nereden geldiğiyle alakasız. Bu insanın ne katkı yapacağıyla ilgili. Bizim şirketimizde 60’dan fazla ülkeden insanlar var. Uluslararası bir bilim insanları grubuyuz. Küreselleşmenin insanların bilim insanlarının, mühendislerin birlikte çalışmasının önünü açtı. Bunun özel bir durum olarak görülmesi şaşırtıcı” yorumunu yaptı.