Başbakan Netanyahu, 17 Temmuz Pazartesi akşamı 4 aylık bir aranın ardından ABD Başkanı Joe Biden ile telefonda görüştü.
İsrail Başbakanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede, İran ve bölgedeki vekilleriyle mücadele, işgal altındaki Batı Şeria’da sükunetin sürdürülmesi gibi başlıklar öne çıktı. Biden’ın Netanyahu’yu ABD’ye davet ettiği, İsrail Başbakanı’nın da bu daveti kabul ettiği aktarıldı.
İsrail’in “Kanal12” televizyonu, Biden-Netanyahu görüşmesinin eylül ayında New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında gerçekleşebileceği bilgisini paylaştı. ABD’den yapılan açıklamada ise Netanyahu’nun ülkeye davet edildiği belirtilmedi.
Yılbaşında başbakanlık koltuğuna oturan Netanyahu, henüz Beyaz Saray’a davet edilmedi. Biden, mart ayında “Netanyahu’nun yakın bir zamanda Washington’a gelmeyeceğini” kameralar önünde dile getirdi.
Öte yandan Biden’ın bugün Beyaz Saray’da İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u bir yıl içinde ikinci defa ağırlaması bekleniyor.
İsrail’in Yedioth Ahranoth gazetesine konuşan Netanyahu’nun partisi Likud’dan üst düzey isimler, “Herzog’un, Netanyahu’nun gördüğü tavra karşılık söz konusu daveti reddetmesi gerektiğini” savundu.
Gazete, Biden yönetiminin Herzog’a özel önem verdiğine Netanyahu’ya karşı ise tavır sergilemek istediğine işaret etti.
New York Times yazarı Thomas Friedman, yakın zamanda kaleme aldığı makalesinde, ABD yönetiminin İsrail’deki mevcut hükümetin politikaları karşısında ilişkileri gözden geçirdiğini ifade etti.
Buna karşın, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, bu iddiaları yalanladı ve İsrail ile ABD’nin özel ilişkilere sahip olduğunu, Washington’un İsrail’in güvenliğine “sarsılmaz biçimde bağlılığını” vurguladı.
NETANYAHU HÜKÜMETİNDEKİ AŞIRI SAĞCILAR
İsrail Başbakan Netanyahu, kabinesini kurarken aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi isimlere kabinesinde üst düzey görevler verdi.
Biden, yakın zamanda verdiği bir demeçte İsrail’deki hükümeti “en aşırılıkçı kabine” şeklinde tanımlamış, yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri yanlısı aşırı sağcı isimlere işaret ederek, “Kabinede bazı isimler istedikleri yere yerleşebileceğini düşünüyor. ‘Burada başka kimsenin hakkı yok’ diyorlar” ifadesini kullanmıştı.
İsrailli insan hakları örgütlerinin bildirdiğine göre Netanyahu hükümeti “rekor sayıda” yeni yasa dışı Yahudi yerleşim birimi yapılacağını açıkladı. Buna rağmen Biden hükümeti şu ana kadar İsrail’e karşı eleştiri ve açıklamalar dışında somut adım atmadı.
Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, yerel bir radyo yayınında, “Amerikalılar hiçbir zaman İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı’nın hükümlü bir terörist olacağını hayal etmemişti” dedi.
Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, hakkında “ırkçılık ve tahrik” suçlamasıyla 53 kadar iddianame hazırlanmış, sicilinde bu suçlardan bir kez hüküm giymiş ancak hapis yatmamış bir isim.
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de fanatik Yahudi yerleşimcilerin İsrail ordusu gözetiminde toplu saldırı düzenlediği ve Filistinlilerin evlerini kundakladığı Huvvara beldesinin “yeryüzünden silinmesi gerektiği” açıklaması yapmıştı. Bu sözlerinin ardından Smotrich, ABD’ye gitmiş ancak resmi bir görüşme yapamadan geri dönmüştü.
İSRAİL’DE HÜKÜMETİN TARTIŞMALI YARGI DÜZENLEMESİ VE KARŞIT PROTESTOLAR
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yılbaşında göreve gelmesinin hemen ardından açıkladığı Yüksek Mahkeme ve yargının yetkilerini kısıtlayan yargı düzenlemesi aylardır gerçekleştirilen gösterilerle protesto ediliyor.
İsrail’de aşırı sağcı isimler ve Netanyahu’nun oğlu Yair Netanyahu, gösterilerin arkasında ABD’nin olduğunu ima etti.
Washington ise söz konusu iddiaları reddederek, Netanyahu hükümetinden toplumsal tepkiye kulak vermesini ve muhalefeti de kapsayan geniş uzlaşı sağlamasını talep etti.
BIDEN, TRUMP’IN POLİTİKALARINI SÜRDÜRÜYOR
Kudüs İbrani Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yonathan Freeman, “İki ülke ilişkileri güçlü. (ABD Başkanı Joe) Biden, Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı (eski ABD Başkanı Barack) Obama döneminin etkisi altında. Obama ve Netanyahu arasındaki ilişki kişisel husumet halini almıştı” dedi.
ABD Başkanı’nın seçimlere hazırlandığına işaret eden Freeman, Biden’ın İsrail’e karşı daha dengeli bir siyaset izlemesini isteyen Demokrat Parti’deki seslere kulak verdiğini söyledi.
Freeman, ABD’nin mevcut İsrail politikasında “Kudüs’ün başkent olarak tanınması, ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması, Körfez ülkeleriyle normalleşme” gibi unsurların bir önceki Başkan Donald Trump döneminde başlatıldığına dikkati çekti.
İki ülke arasındaki görüş ayrılıklarının geçmişte de gün yüzüne çıktığını ancak politika değişikliklerine yol açmadığını ve açmayacağını kaydeden Freeman, “İsrail, ABD’nin İran ile imzaladığı nükleer anlaşmayı reddetti. Washington da İsrail’den Çin’e karşı mücadele, Ukrayna’ya destek konusunda taleplerine karşılık bulamadı. Bu konularda sözlü eleştirinin dışında iki ülke ilişkilerinde değişiklik yaşanmadı” diye konuştu.
İsrail’in ABD’den büyük yardım aldığını doğrulayan Freeman, ABD’nin de İsrail’den “istihbarat, savunma teknolojisi, bölgesel işbirliği” gibi başlıklarda destek gördüğünü aktararak, ABD-İsrail ilişkilerinin güçlü devam ettiğinin altını çizdi.
“BIDEN YÖNETİMİ VE İSRAİL ARASINDAKİ GÖRÜŞ AYRILIĞI DERİNLEŞİYOR”
İsrail’de Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığı yapmış Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü Araştırmacısı Chuck Freilich, kaleme aldığı bir makalesinde, “Biden yönetimi ile İsrail arasındaki görüş ayrılıkları derinleşiyor. ABD ile ayrıcalıklı ilişkiler İsrail ulusal güvenliğinin temel sütunu. İsrail’in ABD’ye bağımlılığı büyük hatta varoluşsal” ifadesini kullandı.
Freilich, ABD ile ilişkilerde açıkların kapatılması ve bir an önce “ciddi ve derinlikli diyaloğun geri getirilmesi gerektiğini” belirtti.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un bugün Beyaz Saray’da Biden ile görüşmesi bekleniyor. Herzog, 22 Temmuz’a kadar devam edecek ABD ziyaretinde Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile görüşecek, ABD Temsilciler Meclisi’nin iki kanadının başkanlarıyla bir araya gelecek ve Kongre’de konuşma yapacak.