Faşist Mussolini diktatörlüğü geçirdikten sonra aşırı sağcı-ırkçı yükselişlerin eksik olmadığı İtalya’da Çinlilerle alay eden bir skeç tartışma yarattı. En hafif deyimle ‘gaflarıyla’ tanınan eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin sahibi olduğu İtalya’nın en büyük özel yayın kuruluşu Mediaset’teki Striscia la Notizia (Haber Taramaları) isimli mizah programında çekik göz ve Çin aksanı taklidi yapılması, ırkçılık suçlamalarını beraberinde getirdi.
Bir yandan Asya ve Afrika kökenli aktivistler İtalya’da alaylarla beslenen ırkçılıkla mücadele ederek büyümek zorunda kaldıklarına dair sosyal medya paylaşımlarında bulundu. Diğer yandan skeçle ilgili özür dileyen program sunucuları Michelle Hunziker ile Gerry Scotti, ölüm tehditleri aldıklarından yakındı.
Instagram’da özür açıklaması yapmasının ertesinde Corriere della Sera’ya konuşan Hunziker, skeçe gelen tepkilerden ‘derin üzüntü duyduklarını’, ancak kendilerinin de organize nefret kampanyasıyla karşılaştıklarını söyleyerek şöyle devam etti:
“Kötü bir niyetimiz yoktu: Birilerinin hassasiyetlerini incittiğimizi öğrendiğimiz için çok üzgünüz. Ama sonrasında olanlar korkutucu. Araçsallaştırılmış şekilde yayılan gerçek bir nefret dalgasıyla karşılaştık.”
Eşi Tomaso Trussardi’nin ailesi tarafından kurulan Trussardi Modaevi’nin de nefret kampanyasının hedefi olduğunu aktaran Hunziker “Gerry ile benim badem biçimli göz yapmamız gündem olurken, Çin’de konuşulamayan şeyler olup bitiyor, insan haklarından konuşmak istiyorsak asıl onlara odaklanmalıyız” dedi.
Programın yapımcıları ise özür dilemeyi reddederek “Striscia la Notizia, bir hiciv şovudur ve tüm dünyadaki hiciv ve komdei programları gibi siyasi doğruculuk yapmaz” dedi.
Yapımcılar, bazılarının tepkilerinin ulaştığı noktayı, ‘uluslararası şirketlere ve markalara şantaj yaptığını düşünenlerin sahte ve faşist girişimleri’ diye niteledi.
Hunziker-Scotti ikilisi, daha önce de Afrikalı çocuklardan ırkçı dille söz ettiği gerekçesiyle eleştirilen eski bir skeçi yeniden yayımladıkları için sosyal medyada tepki toplamıştı.
İtalyan devlet televizyonu RAI de bir şovda yüzler siyaha boyanarak siyah taklidi yapıldığı ve ırkçı dil kullanıldığı gerekçesiyle bir hafta önce Roma stüdyoları önünde Black Lives Matter (Siyah Yaşamlar Önemlidir) protestolarıyla karşılaştı.
Bazı medya kuruluşlarının yayınlarında ise ABD’deki aforoz kültürünün (cancel culture) İtalya’ya ihraç edildiğinden ve hiciv için cenaze çanlarının çaldığından yakınıldı.
1.2 milyondan fazla Afrika kökenlinin yaşadığı İtalya’nın 320 binlik Çinli nüfusunun çoğunluğu tekstil merkezi Toskana ile finans merkezi Milan’da bulunuyor. Koronavirüs pandemisinin başındaki panik havası Çinlilere ayrımcılık olarak yansımıştı.
Milan şehrinde yaşayan Çinli toplumun temsilcisi Francesco Wu ise hicvin azınlıkları, özellikle de kolaylıkla dışlananları değil, güçlüleri hedef alması gerektiği itirazını getirdi.
Gerilimi düşürmek için Striscia la Notizia programına demeç veren Wu, APye de “Bu tarihsel bağlamda, üstelik de dünya çapında Asya kökenli topluluklara saldırıların arttığı dönemde dikkatli olup ırkçılık ve ayrımcılık yayan mesajlar vermemeliyiz” diye konuştu. Çinli taklidi yapan sunuculara yönelik tehditlerin Çin toplumundan gelmediğini belirtti.
İtalyan siyah aktivist Maddalena Fadika da Striscia la Notizia gibi şovların ırkçılığı normalleştirdiğini söyleyip “Her şey hiciv gibi, şaka gibi sunuluyor, azınlıklara yansıtılan basmakalıplar normal kabul ettiriliyor” dedi.
Instagram ve YouTube’da Momoka Banana adını kullanan bir influencer da paylaştığı videoda Roma’da yetişirken Çinli görünümü nedeniyle taciz edildiğini anlattı.
Bu yüzden köklerinden utandığını ve Çince öğrenmeyi yıllarca reddettiğini belirten Momoka Banana, hala sokakta Çinli aksanı nedeniyle arkasından bağırıldığını aktararak şöyle konuştu:
“Şakalara karşı dayanıklılık insanı daha güçlü yapar, derler. 30 yılı böyle geçirdikten sonra, artık benimle alay edenlere ahmak diyerek geçsem de, kuzenlerim ve yeğenlerimin okulda Striscia la Notizia’yı izleyip komik bulan sınıf arkadaşlarının alay konusu olmasını istemem.”