Hollanda’da Başbakan Mark Rutte’ye yönelik saldırı veya kaçırılmasına yönelik istihbaratın ardından güvenlik önlemleri artırıldı. Hollanda basınında yer alan haberlerde, Rutte’nin ‘Mocro-mafya’ adlı organize suç örgütü tarafından hedef alındığı öne sürüldü, çeteyle bağlantılı gözcüler tarafından takip edildiği ifade edildi.
Başbakan Rutte’nin güvenlik servisi tarafından yapılan açıklamada, Lahey Birlik Partisi lideri Arnoud van Doorn’un geçen pazar günü Rutte’ye yönelik suikast planlarına karıştığı şüphesi ile gözaltına alındığı aktarıldı.
Servis, Van Doorn’un Rutte ile aynı bölgede bulunduğu sırada şüpheli hareketlerde bulunduğunu belirtti. Van Doorn’un dün ise polise verdiği ifadenin ardından serbest bırakıldığı aktarılırken, avukatı Anis Boumanjal, gözaltına alınmasının makul suçluluk şüphesi olmadığı için gereksiz olduğunu açıkladı.
Boumanjal, “Davayı nasıl ele aldıkları konusunda makul değillerdi. Çok dramatikti” ifadelerini kullanarak, Van Doorn’un 30 saat gözaltında tutulduğunu belirtti.
Geert Wilders’in liderliğindeki İslam ve yabancı karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisinden (PVV) 2011’de ayrılarak İslam’ı seçen, Birlik Partisi Lahey Belediyesi Encümeni Van Doorn da AA muhabirine, gözaltına alınmasıyla ilgili açıklamada bulundu:
Eleştiren Müslüman bir siyasetçi olduğum için ve ismimi lekelemek istedikleri için haksız yere gözaltına alındım. Avukatımla bunun peşini bırakmayacağız. Sebepsiz bir yere, saçma bir gerekçe ile birinin gözaltına alınmasını insan haklarının ihlali olarak görüyoruz. Beni yıpratmaya çalışan Hollanda Güvenlik ve Terörle Mücadele Kurumuna (NCTV) karşı büyük bir dava açacağım ve tazminat talebinde bulunacağım. Bu bana yapılan tamamen bir zorbalıktır.
NCTV bu şekilde beni bir süre rahatsız etmek ve taciz etmek istiyor. Benim gözaltına alınma şeklim bir hukuk devletine uymuyor. Çok kötü bir sahte suçlamayla adımı karalamak istiyorlar.
Başkaları için zor bir siyasetçi iseniz ve özellikle de aynı zamanda Müslümansanız ve hakkınızı arıyorsanız, o zaman tacize uğruyorsunuz. Bu demokrasinin olmadığı bir ülkede olur ama görüldüğü gibi Hollanda’da da oluyor işte.
Ben Başbakan Rutte’nin bulunduğu bölgeye suikast girişimi için değil, her zaman olduğu gibi pazar sabahı yaşlı ve bakıma muhtaç olan annemi ziyarete gittim. Zaman daha çok erken olduğu için annemin evine yakın olan bir meydanda takıldım. Orada, her zaman gittiğim ve zaman zaman karşılaştığım başbakanın da gittiği kafeteryada kahve içtim. Ardından orada bulunan spor salonuna soru sormaya gittim.