Amerikan TIME dergisi, daha önceki sayısında, Joe Biden ile Donald Trump arasındaki canlı yayın tartışmasının ardından dikkat çekici bir kapak yayınlamıştı.
Kapakta Biden’ın çizginin dışına doğru çıkan bir fotoğrafıyla birlikte “Panik” başlığı kullanılmıştı.
TIME’ın yeni sayısında ise Biden’ın başkanlık yarışından çekilme kararını duyurmasının ardından kapak dışında kaldığı görünüyor.
Yeni aday olması için desteklenen Biden’ın yardımcısı Kamala Harris ise çizgiden içeri giriyor.
Bir diğer ABD gazetesi New York Times (NYT) editör ekibinin hazırladığı analizde, “Biden cesur bir seçim yaptı. Demokratlar bu fırsatı değerlendirmeli” başlığını kullandı.
Yazı, “Başkan Biden’ın 2024 başkanlık seçimlerinden çekilme kararı, hayatı kamu hizmetine adanmış bir adam için uygun bir son” ifadeleriyle başladı.
Biden2ın başkan olarak ulusa iyi hizmet ettiğini belirten gazete, “Ocak ayında görev süresi sona erdiğinde istifa etmeyi kabul ederek, partisinin ulusu Donald Trump’ın başkanlığa dönmesi tehlikesinden koruma şansını büyük ölçüde arttırıyor” dedi.
NYT, Amerikalıların Biden’ın bir dönem daha ülkeyi yönetemeyeceğine ilişkin yorumlarını da kaleme alırken analizin devamında şu ifadelere yer verdi: “Aday listesinin başında kalsaydı, Bay Trump’ın başkanlığı yeniden kazanma ve potansiyel olarak Kongre’nin her iki kanadını da kontrol etme olasılığını büyük ölçüde arttıracaktı.
Bay Biden şimdi Bay Trump’ın asla yapmayacağı bir şeyi yaptı: Ulusal çıkarları kendi gururunun ve hırsının üstünde tuttu.”
İngiltere’den The Guardian, Biden’ın çekilmesini dış politika ilişkileri açısından değerlendirdi.
Yayınlanan analiz yazısında, “Topal ördek mi yoksa miras bırakan mı? Biden’ın açıklaması ABD’nin yabancı liderlerle ilişkilerini nasıl etkileyebilir?” başlığı tercih edildi.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Kamala Harris ile görüşmeyi planladığını hatırlatan The Guardian, “Avrupalı bir diplomat, Netanyahu’nun Trump kampanyasıyla da muhtemelen iletişim hatları olacağını söyledi” dedi.
Yazının devamında, “ABD seçim kampanyası, Ukrayna ve Gazze’de devam eden büyük çatışmalar, ABD’deki her iki partinin de Çin ile artan büyük güç rekabeti konusunda uyarıda bulunması ve Avrupalı müttefiklerin hem rövanşist bir Rusya hem de Trump yönetiminde Washington’un kıtaya sırtını dönmesine yol açabilecek potansiyel bir Önce Amerika politikası nedeniyle tedirgin olması nedeniyle küresel meselelerde çok önemli bir döneme denk geliyor” denildi.
Ayrıca Brookings Enstitüsü ABD ve Avrupa Merkezi Direktörü Dr. Constanze Stelzenmüller’in şu görüşleri aktarıldı: “Sanırım bugüne kadar Kudüs, Moskova, Pekin ya da Tahran’da alınan kararlar bir sonraki ABD başkanının adının Trump olacağı varsayımına dayanıyordu.Şimdi ise durum o kadar da net değil, ancak bu durum Demokratların Harris ya da başka bir adayla yürüteceği halef kampanyasının hızlı bir şekilde hızlanıp hızlanamayacağına bağlı.”
Fransa merkezli France24 televizyonunun internet sitesinde ise “Bir çıkışın anatomisi: Biden yoğun baskıların ardından ABD başkanlık yarışından çekildi” başlığıyla yayınlanan haberde, “Biden’ın çekilmesi, son haftalarda yaptığı bir dizi utanç verici gafın ardından geldi” denildi.
Haberde, Trump-Biden canlı yayın tartışmasın hatırlatırlarak şu ifadelere yer verildi: “Biden’ın bocalayan performansı, 81 yaşındaki başkanın bazen acı dolu saniyeler boyunca cümlenin ortasında donup kalması ve ardından hışırtılı bir sesle konuşmasını sonlandırması, yaşlanan başkanın zihinsel yetileri üzerine çalkantılı bir tartışmanın fitilini ateşledi.”
Haberin devamında şöyle denildi: “Anketlerin, Demokratların çoğunluğunun Başkan Yardımcısı Harris’in iyi bir başkan olacağına inandığını gösterirken, uyanmanın ve kahveyi koklamanın zamanı gelmişti”
İspanyol El Mundo gazetesi, “Biden yenilenmenin yolunu açıyor ve ABD kampanyasını değiştiriyor” başlığıyla yayınladığı haberde, Biden’ın adaylıktan istifa etmesinin akıllıca, zorunlu ve cesur bir adım olduğu belirtildi.
Haberde, “Son aylarda yansıttığı kırılganlık imajının baskısı altında kalan Biden’ın çekilmesi, kişisel bir fedakârlık jestinden başka bir şey değil ve Biden bu jestle, artık gücünün kalmadığı açık olan bir pozisyona tutunması halinde tehlikeye girecek olan bir mirası kurtarmaya çalışıyor” denildi.
İlk yıllarında oluşturmayı başardığı bu mirasın, kurumsal normalliği yeniden tesis ederek Donald Trump’ın çalkantılı döneminde bozulan uluslararası ittifakları, özellikle de Avrupa ile, yeniden canlandırarak Beyaz Saray’a döndüğü ifade edilen haberde, şu ifadeler kullanıldı: “Dünyanın en büyük demokrasisi olarak rolü, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığı, çok taraflılığa dayalı bir dünya düzenine olan sarsılmaz desteği, NATO’ya, Ukrayna’ya ve nihayetinde liberal demokrasilerin değerlerini korumaya olan desteğiyle tanınmaktadır.
Aynı zamanda gölgeler de bırakıyor: ABD’nin son yıllarda Vietnam Savaşı’ndan bu yana en büyük üniversite protestolarına tanık olduğu ve Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmenin yanı sıra toplumun kutuplaşmaya devam ettiği gerçeğini saklamak mümkün değil.”