Stoltenberg, Ukrayna askerlerini övmekle birlikte Rusya karşısındaki bu başarıların sadece Ukrayna askerlerinin kahramanlığının sonucunda değil, NATO üyesi ülkelerin Ukrayna’ya pek çok alanda sunduğu “Benzeri görülmemiş desteğin” de sonucu olduğunu söyledi. Batılılar, devam eden savaşın aslında bir Rusya-Batı savaşı olduğunu giderek daha açık söylüyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski de CNN’e verdiği demeçte, ABD olmadan Ukrayna’nın Rusya’yı yenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ancak ABD’nin Ukrayna’ya desteği sürse de şimdiki yoğunlukta sürüp sürmeyeceği belli değil. Kasım ayında ABD’de parlamento seçimleri var. Eğer beklendiği şekilde parlamentonun her iki kanadında da cumhuriyetçiler egemen olursa bu Ukrayna’ya verilen desteğin azalması anlamına gelebilir. Rus uzmanlar hem ABD seçimlerinin sonuçlarını hem de Avrupa’da bu kış oluşacak çatlağı dört gözle bekliyor. Sonuçta Avrupa’da herkes Stoltenberg’le hemfikir değil.
Ukrayna’nın karşı taarruzunda Rusların denetimindeki Herson il merkezinde valilik binası füzeyle vurulurken yine Rus işgalindeki Lugansk ilinde ayrılıkçı yönetimin başsavcısı bombalı bir saldırıda yaşamını yitirdi. ABD füzeleri ve istihbaratıyla Rus işgal bölgelerinde bombalama ve sabotaj faaliyetleriyle Ukrayna ordusu, psikolojik üstünlük sağlamaya çalışıyor.
Ukrayna’daki zorluklar, Rus yönetimini seferberliğe zorluyor. Rusya, toplumu savaş psikolojisine sokmamak için bugüne kadar bu seçenekten uzak durmaya çalıştı. Fakat şimdi Rusya Federasyonu’ndaki bazı federe birimlerde, yerel yetkililerin seferberlik yöntemine başvurabileceği yani daha yerel ve gizli bir seferberliğin yürütüleceği tahmin ediliyor. Başka türlü, Ukrayna ordusunun sayı üstünlüğü karşısında Ukrayna’da az sayıda askerle Rusya’nın başarı elde etmesi zor.
Bu zorluklar Rusya’nın eski Sovyet cumhuriyetlerinin başka bölgelerinden asker çekmesine neden oluyor. Bu durum, Rusya’nın hem Ortadoğu’daki hem de Kafkasya ve Orta Asya gibi eski Sovyet coğrafyasındaki ağırlığını da azaltıyor. Kafkasya’nın yeniden kaynamaya başlaması ve ABD’nin Azerbaycan’la Ermenistan arasına girmeye çalışması, ABD-Rusya gerginliğinin bütün eski Sovyet coğrafyasına yayılabileceğini gösteriyor. Bu noktada Çin’in takınacağı tutum, belirleyici önemde olacak. Rus-Çin ilişkileri de ayrı bir yazı konusu olsun. [email protected]