Çin, Ay’da uluslararası araştırma istasyonu kurmaya yönelik 3 aşamalı plan izleyeceğini bildirdi.
Ay keşif programının baş tasarımcısı Vu Veyrın, 2050’ye kadar tümüyle işlevsel bir üs kurmaya yönelik planın detaylarını, Anhui eyaletinin merkezi Hıfey’de düzenlenen Uluslararası Derin Uzay Araştırma Konferansı’nda paylaştı.
Buna göre, araştırma istasyonunun temel halinin oluşturulması için ilk aşamada, 2028’e kadar 3 keşif görevi kapsamında 7 fırlatış yapılacak.
Çang’ı 6 ve 7 ile 8 görevleri için Ay’a gönderilecek keşif araçlarının yanı sıra öncesinde Çüeçiao-2 aktarım uydusu, iki üst uydusuyla birlikte yörüngeye konumlandırılacak. Ayrıca bu dönemde uluslararası ortaklarla 3 fırlatış daha yapılacak.
2024’te kaya ve toprak örnekleri toplamak üzere Çang’ı 6, 2026’da Ay’ın güney kutbunda keşif yapmak üzere Çang’ı 7 ve 2027’de doğal kaynak kapasitesini ve kullanılabilirliğini doğrulamak ve Ay yüzeyindeki uzay üssü inşası için testler yapmak üzere Çang’ı 8 görevleri planlanıyor.
ULUSLARARASI AY ARAŞTIRMA ÜSSÜ ILRS
Çin mitolojisindeki Ay tanrıçasının adını taşıyan keşif görevlerinin ardından Ay’da uluslararası uzay üssü kurulması için 2030-2040 yıllarında 5 Ay görevi yürütülecek.
ILRS-1 ve 2 görevleri, Ay’da uzun dönemli enerji bataryaları kuracak, kaya örnekleri toplamak üzere yüzeye robot araçlar taşıyacak.
ILRS-3 görevinde yüzey altıyapısını araştıracak bir yer altı radarı gönderilecek. Bu görev kapsamında birinci ve ikinci görevlerde toplanan kaya örnekleri Dünya’ya taşınacak.
ILRS-4 görevinde fizik ve biyoloji deneylerini desteklemek üzere Ay yüzeyine büyük boyutlu nükleer güç santralleri kurulması planlanıyor.
ILRS-5 görevi ise Ay tabanlı uzay araştırması ve astronomik gözlemler için altyapının oluşturulmasına odaklanacak.
Bu görevler sırasında ayrıca iletişim, konum tespiti ve uzaktan algılama özellikli uyduların ekleneceği Çüeçao takımuydu ağının kurulması planlanıyor.
2040-2050 yıllarını kapsayan 3. aşamada ise ILRS’yi uygulama odaklı bir üsse dönüştürmek üzere daha ileri altyapı çalışmaları yürütülecek.
İstasyonun, 2050’de Mars, Venüs ve ötesindeki uzay görevlerini destekleyecek çok işlevli bir araştırma üssü haline gelmesi hedefleniyor.