Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, ülkesi üzerinden geçen yolcu uçağının zorla indirilerek içindeki muhalif gazeteci Roman Protasevich’in gözaltına alınmasıyla ilgili olarak ilk kez açıklama yaptı. Lukaşenko, “Yolcu uçağını indirmek hakkımızdı” dedi.
Parlamentoda milletvekillerine seslenen Lukaşenko, yolcu uçağının “bomba ihbarı nedeniyle indirildiğini” ve Mig-29 tipi savaş uçağı tarafından yolunun kesildiği haberlerinin “kesinlikle yalan” olduğunu iddia etti.
Lukaşenko, Belarus’u eleştiren Batı’yı da “ülkesinin içişlerine karışmakla” suçladı.
Ryanair havayolu şirketine ait yolcu uçağı Pazar günü, Yunanistan’ın başkenti Atina’dan Litvanya’nın başkenti Vilnius’a giderken, Belarus’un başkenti Minsk’e inmeye zorlanmıştı.
Yolcular arasında bulunan muhalif gazeteci 26 yaşındaki Roman Protasevich ile 23 yaşındaki kız arkadaşı Sofia Sapega gözaltına alınmıştı.
Basında uçağın yolunun bir savaş uçağıyla kesildiği ve “bomba tehdidi” iddiasıyla Minsk’e inmeye zorlandığı haberleri yer almıştı.
Lukaşenko ise “Hava sahamızda farklı ülkelerden 123 yolcu ve 6 mürettebatı bulunan bir uçak tehlike altındaydı. Bölgede nükleer santral de bulunuyor. Ülkemin güvenliğini düşünüyordum” diyerek uçağın indirilmesini savundu.
Lukaşenko, olay nedeniyle ülkeye uygulanacak olası bir “yaptırıma, saldırı ya da provokasyona en sert şekilde cevap vereceklerini” söyledi.
Batı’dan ‘uçak kaçırma’ eleştirisi
Batılı ülkeler Belarus’un eyleminin “uçak kaçırma” olduğunu belirterek Lukaşenko yönetimini eleştiriyor.
Olaya tepki gösteren Avrupa Birliği (AB), Belarus’a yeni yaptırımlar uygulanması ve bu ülkeye ait hava yolu şirketlerine AB ülkelerinin hava sahalarıyla havaalanlarını kullandırmama kararı almıştı.
Muhalif Nexta grubu Telegram üzerinden paylaştığı haberlerde uçağın indirilmesi emrinin doğrudan Lukaşenko tarafından verildiğini iddia etmişti.
Nexta’nın kurucusu 22 yaşındaki Stepan Putilo ve gözaltına alınan Protasevich, geçen yıl Belarus’ta “terör eylemleriyle bağlantılı kişiler” listesine alındı.
1 milyondan fazla abonesi bulunan Nexta, geçen yılki hükümet karşıtı protestoları organize etmekte aracı olmuştu.
Putilo bu nedenle Protasevich’in diğer siyasi tutuklulardan daha büyük tehlike altında olduğunu ve idam cezası almasından korktuklarını ifade etti.
Belarus idam cezası uygulanan tek Avrupa ülkesi.
Protasevich kimdir, Nexta nedir?
Nexta, Telegram kanalından yayın yapan bir medya operasyonu. Grubun Twitter ve YouTube hesapları da var.
Nexta, Belarus’taki seçim döneminde muhalifler için kilit önemdeydi. Kuruluş, seçim sonrasında hükümetin haberlere ve medyaya getirdiği kısıtlamalarda faaliyetlerine devam etti.
Tikhanovskaya, 26 yaşındaki Protasevich’in 2019’da Belarus’tan ayrıldığını ve 2020 devlet başkanlığı seçimlerini Nexta aracılığı ile haberleştirmeye devam ettiğini söyledi. Daha sonra Protasevich hakkında Belarus’ta cezai kovuşturma başlatıldı.
Tikhanovskaya, “terörist olarak görüldüğü için” Protasevich’in Belarus’ta idam cezasıyla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Tikhanovskaya, geçen yıl düzenlenen seçimlere hile karıştırıldığını, sandıktan kendisinin birinci çıktığını söylüyordu. Avrupalı liderlerin de desteğini alan Tikhanovskaya, eşi hapis cezasına çarptırıldığı için adaylıktan çekilmek zorunda kaldığı için devlet başkanlığı yarışına girmişti.
Lukaşenko’nun seçimlerde zaferini ilan etmesinden sonra başkent Minsk’te toplanan binlerce kişi aylarca protesto gösterileri düzenledi. Polis sert müdahalelerde bulundu ve binlerce kişi hakkında cezai işlem başlatıldı.
Öte yandan Belarus’ta muhalefet hükümet karşıtı gösterilere yeniden başlanacağını açıkladı.
Geçen yıl Ağustos ayında yapılan seçimlerin ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalan muhalif liderlerden Sviatlana Tikhanovskaya sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Artık bekleyecek bir şey kalmadı. Bu teröre artık son vermeliyiz” ifadesini kullandı.
66 yaşındaki Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko 1994 yılından bu yana iktidarda ve geçen yılın Ağustos ayında sonucu tartışma yaratan seçimleri kazandığını ilan ettiğinden bu yana ülkede çok sayıda muhalif isim tutuklandı, bazı muhalefet liderleri de yurt dışına kaçtı.