Avustralya’da Liberal Parti personeli Brittany Higgins’in parlamento binasında bir iş arkadaşı tarafından tecavüze uğradığını açıklaması ve Avustralya Başsavcısı Christian Porter’ın 1988’de 16 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği iddiaları protestolara neden olmuştu.
Avustralya genelinde düzenlenen yürüyüşe katılan binlerce kadın karşılaştıkları tehlikeli kurum kültürü ve kadın düşmanlığını protesto etmişti.
Cinsel taciz vakaları ülke gündemindeki yerini korurken, Yeni Güney Galler Emniyet Müdürü Mick Fuller de tartışmaya yeni bir öneri sunarak dahil oldu.
Fuller, cinsel rıza için geliştirilecek ve ülke genelinde kullanılacak bir akıllı telefon uygulamasının taciz ve tecavüz olaylarını engelleyebileceğini söyledi.
‘Teknoloji, cinsel şiddet artışını durdurmanın yollarından biri olabilir’
Cinsel saldırı konusuna modern toplumlara uygun, yeni bir yolla yaklaşılması gerektiğini belirten Fuller, “Flört formatı artık eskisi gibi değil. Bekarsanız, flört edinmek için başvurduğunuz ilk yer çevrimiçi platformlar oluyor. Teknoloji hayatımızda çok büyük bir rol oynuyor, potansiyel olarak teknoloji, eyaletimizdeki cinsel şiddet artışını durdurmanın yollarından biri olabilir” dedi.
Fuller, iki kişinin cinsel ilişki için rızaları olup olmadıklarını kaydedebilecekleri bir akıllı telefon uygulamasının bu yollardan biri olduğunu söyledi.
Söz konusu uygulamanın kesin bir çözüm olmadığını belirten Fuller, yine de cinsel taciz artışlarını yavaşlatabileceğini belirtti.
Fuller, “Rıza kavramı, ister bir uygulamada ister başka bir şekilde olsun herkesi koruyan bir konsept olur. Uygulama, herkesi her durumda koruyamaz ve çözümün tamamı değildir, ancak gerçek şu ki rıza, şiddet meselelerinde karşılaştığımız en büyük sorun” diye konuştu.
‘Bu suç her geçen gün katlanarak artıyor’
Eleştirilere açık olduğunu ve fikrinin belki berbat göründüğünü de belirten Fuller, bu konu hakkında mümkün olduğunca çok konuşmak gerektiğini belirterek, “Bu ortada bir suç olduğunu söyleme meselesi değil. Bu suç her geçen gün katlanarak artıyor” ifadelerini kullandı.
Söz konusu uygulamanın hükümet tarafından değil teknoloji uzmanları tarafından geliştirilmesini savunduğunu belirten Fuller, “Uygulama berbat bir fikir olabilir, ancak belki 10 yıl sonra bu normal flörtleşme yöntemi olacak. Umarım o noktaya gelmemize gerek kalmaz. Umarım evlerde ve okullarda bu bilinci aşılayabiliriz” dedi.
‘Uygulamaya değil Rıza yasası reformuna ihtiyacımız var’
Ancak kadın aktivistler, uygulamanın kullanımının birçok soruna yol açabileceğine dikkat çekti; Rıza beyanının sahte olabileceğini ve rıza inşası sürecinin arından verilmiş olabileceğini belirttiler.
NSW Kadın Güvenliği Servisi Başkanı “İstismarcı, kurbanı uygulamayı kullanmaya zorlayabilir” ifadelerini kullandı.
Kadın milletvekilleri de uygulamayı mağdurlar için cinsel saldırı yasalarını iyileştirme ve farkındalığı artırma çabalarına kıyasla yetersiz olduğu için eleştirdi.
Yeşiller Partisi Milletvekili Jenny Leong, Twitter’dan “Rıza yasası reformuna ihtiyacımız var, bütüncül eğitime ihtiyacımız var, erkeklerin istedikleri her şeye hakları olduğunu hissetmelerini engellemeliyiz … BİR UYGULAMAYA İHTİYACIMIZ YOK!” ifadelerini kullandı.
Danimarka’da kullanılıyor
Kullanıcılara partnerleriyle cinsel ilişki öncesi ’24 saatlik rıza sözleşmesi’ sunan iConsent isimli bir uygulama, Danimarka da dahil olmak üzere denizaşırı ülkelerde kullanılıyor. Söz konusu uygulama, Danimar’da hükümetin ‘rızayı’ tecavüz iddialarının belirlenmesinde kilit faktör olarak tanımlamasının ardından kullanıma girdi.
Avustralya Sağlık ve Refah Enstitüsü’nden yayınlanan rapora göre, geçen yıl, 15 yaş ve üstü mağdurlara karşı 18 bin 300 cinsel saldırı gerçekleşti. Polise bildirilen cinsel saldırı oranı, kadın mağdurlarda erkeklerden yedi kat daha yüksek. 2016’daki rapora göre ise, cinsel saldırı faillerinin, mağdurun tanıdığı biri olma olasılığının, yabancı olma ihtimalinin dört katı olduğu ve 2018-19’da polis tarafından kaydedilen cinsel saldırı suçlularının yüzde 97’sinin erkek olduğu tahmin ediliyor.