Avustralya Yayın Kurumunda yer alan habere göre, Başbakan Morrison, ülkesinin Fransa ile 90 milyar Avustralya doları (yaklaşık 66 milyar ABD doları) tutarındaki geleneksel denizaltı filosu inşa etme projesinin iptaliyle ilgili açıklamada bulundu.
Anlaşmanın iptaliyle Fransa’nın hayal kırıklığına uğramayacağını düşünmenin saflık olacağını ancak bunu Avustralya’nın ulusal çıkarları için yapması gerektiğini savunan Morrison, ‘‘Avustralya’nın yaptığı, bölgenin barış ve istikrarına katkıda bulunmaktır. Tüm ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda kararlar almak zorundadır.’ ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda görüşme planı bulunmadığını belirten Morrison, ‘‘Şu anda bunun için bir fırsat yok. Bu fırsatın zamanla geleceğinden eminim. Ancak şu andaki hayal kırıklığını anlıyorum ve Paris’e dönen Büyükelçileri ile istişareler üzerinde çalışıyorlar ve bu konuda sabırlı olacağız’’ şeklinde konuştu.
Başbakan Morrison, Amerika’daki temasları sırasında, ABD ve İngiltere imzaladıkları Avustralya’nın nükleer enerjili denizaltıya sahip olmasını sağlayacak güvenlik anlaşması AUKUS ile ilgili, Avrupalı liderlerin yanı sıra ASEAN liderleriyle de görüşmelerde bulunacağını sözlerine ekledi.
Fransa, Avustralya’yı ‘ihanetle’ suçlamıştı
Avustralya, ABD ve İngiltere tarafından 16 Eylül’de imzalan AUKUS anlaşmasının ardından, Avustralya’nın Fransız Naval Group’la yaptığı 12 geleneksel dizel elektrikli denizaltı inşasını öngören 90 milyar Avustralya doları (66 milyar ABD doları) tutarındaki sözleşmenin iptal edildiği açıklanmıştı.
Anlaşmanın iptalini ‘ihanet’ olarak değerlendiren Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise “Sırtımızdan vurulduk” ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Drian, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un talimatıyla Fransa’nın Canberra ve Washington Büyükelçilerini danışmak amacıyla acilen geri çağırma kararı aldıklarını açıklamıştı.
Anlaşmaya imza koyan üç ülkenin isimlerinin İngilizcedeki kısaltmasından oluşan ‘AUKUS’ adlı üçlü güvenlik ortaklığı anlaşmasının Çin’in Hint-Pasifik bölgesinde büyüyen askeri varlığına karşı yapıldığı açıklanmıştı.