Avrupa Parlamentosu, Türkiye raporunda Ülkücü hareketin (Bozkurtlar) “AB terör örgütleri listesine eklenmesi” fikrini ilk kez gündemine taşıdı. AP Türkiye raportörü İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor, tarafından hazırlanan Türkiye raporuna bu amaçla bir madde eklendi. ‘Irkçı ve aşırı sağcı’ olarak tanımlanan Ülkücü hareketin “Sadece Türkiye değil aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde de kaygı verici şekilde ilerlediği” görüşü savunuldu.
‘MHP’YE YAKINLIK’
MHP ile yakınlığına vurgu yapılan hareketin ‘AB terör örgütleri listesine eklenmesi’ ve AB içindeki örgütlenmesinin yasaklanması için inceleme başlatılması istendi. Konuyla ilgili paragrafta Ülkücü hareketin “özellikle Kürt, Ermeni veya Yunan ve muhalif olarak gördükleri her şahıs için tehdit oluşturduğu” belirtilerek, etkilerine karşı konulması çağrısı yer aldı.
AB terör örgütleri listesi AB devlet ve hükümet başkanları tarafından belirlense de, AP tarafından atılan bu adım ilk defa bir AB organının Ülkücü hareket için “terörist” sıfatını kullanıyor olması bakımından önem taşıyor.
‘OTORİTER YÖNETİMDEN VAZGEÇİN’
AP genel kurulunda gerçekleşen Türkiye oturumunda ilk söz alan raportör Nacho Sanchez Amor oldu. Türkiye-AB ilişkilerinin tarihi planda en düşük seviyede olduğunu belirten Sanchez Amor, iki taraf arasında güvenin yenilenmesi için Ankara’ya “Avrupa karşıtı söylem ve otoriter yönetim anlayışından vazgeçin” şeklinde seslendi.
DEMİRTAŞ VE KAVALA VURGUSU
Avrupa Komisyonu’nun genişleme sürecinden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi ise Türkiye-AB ilişkilerinde son zamanlarda Yunanistan ve Kıbrıs konusunda bazı olumlu adımlar atılmış olsa da Türkiye içindeki reformlarda gerileme olduğunu belirtti.
Siyasi partilerin ‘hedef alınması’, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve AİHM’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararlarını örnek gösterdi. Varhelyi, Türkiye ile ilişkileri geliştirmenin ‘AB için stratejik çıkar meselesi’ olduğunu belirterek, “Demokratik ve refah içinde bir Türkiye bizim için de avantaj” ifadelerini kullandı. Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile iş birliğini geliştirmek için dört ana alan belirlediğini belirten Varhelyi, bunları ‘ticaret, göç, üst düzey diyalog ve insandan insana temas’ olarak sıraladı.
POZİTİF GÜNDEM
AB devlet ve hükümet başkanlarını temsil eden Avrupa Birliği Konseyi’ni ‘Türkiye’nin Avrupa değerlerine bağlılığı’ konusunu ikinci plana itmekle eleştiren Sanchez Amor, Ankara ile pozitif gündemin ‘demokratikleşme koşuluna bağlı olduğunu’ söyledi. Gümrük birliğinin güncellenmesi konusunu örnek veren raportör, konunun AP genel kurul gündemine gelmesi halinde demokrasi koşulu aranacağı mesajı verdi. Türkiye’nin ‘hükümetinden ibaret olmadığı’ görüşünü savunan Sanchez Amor, AP olarak Türk sivil toplumuna destek olmaya devam edeceklerini söyledi. Raporundaki tüm eleştirilere rağmen “Türkiye’ye kapıların açık tutulduğunu” ifade etti.
‘FAŞİSTLERİN İŞİNE YARIYOR’
Sol (Komünist) Grup adına konuşan Kıbrıslı parlamenter Giorgos Georgiou ise ‘uluslararası hukuku çiğnediğini’ öne sürdüğü Türkiye’ye karşı yeri geldiğinde yaptırım uygulanması fikrini savundu.
Kaynak: DW Türkçe