ABD’li senatörlerin görev süreleri, ülke kamuoyunun son dönemde en çok tartıştığı konulardan biri oldu. Konunun gündeme gelme sebebi, Senato’nun en eski üyesi olan 90 yaşındaki Dianne Feinstein’in sosyal medyada yayılan bir görüntüsüydü. Videoda, Feinstein’in bir oylama sırasında sessiz kaldığı ve neyin oylandığını anlamadığı görülüyordu. Feinstein, Yanındaki senatörün “sadece evet de” diyerek uyarması üzerine elini kaldırdı.
https://twitter.com/TheInsiderPaper/status/1684603510019743744
Feinstein’e 81 yaşındaki Cumhuriyetçi senatör Mitch McConnell’ın saniyelerce sessiz kaldığı konuşmasının görüntüsü de eşlik edince kamuoyunda tepkiler oluştu. Tepkiler sadece senatörlerin yaşlarına değil, aynı zamanda görev sürelerineydi. Feinstein, 1992’den beri Demokrat Parti adına Senato’dayken McConnell 1985’ten beri Cumhuriyetçileri temsil ediyordu.
YAŞ ORTALAMASI ARTIYOR
ABD Temsilciler Meclisi’nin yaş ortalaması düşerken Senato’nunki yükseliyor. Senato’nun yaş ortalaması; 115. Kongre’de 62.4’ken, 118. Kongre’de 65.3’e yükseldi. Senato’daki toplam 100 senatörün 66’sı 60 yaş üzeri vatandaşlardan oluşuyor. İki partinin yaş ortalaması da hemen hemen birbirine yakın. Demokratların Senato’daki yaş ortalaması 65.4’ken Cumhuriyetçilerin ortalaması 65.3’le rakibini takip ediyor.
Dianne Feinstein
BİR MESLEK OLARAK “TEMSİLCİLİK”
Meclis ve Senato’daki temsilcilerin kariyerlerini uzun yıllar burada geçirmek üzerine inşa etmeleri de yoğun tepki görüyor. Bu iddiaların merkezinde 20 yıla aşkın süredir Temsilciler Meclisi Başkanlığı yürüten, 2022 seçimleriyle başkanlıktan emekli olmasına rağmen mecliste varlığını sürdüren 83 yaşındaki Nancy Pelosi geliyor. Pelosi’nin kocasının borsa aktiviteleri uzun süredir takip ediliyor. Sebebiyse, Pelosi’nin yatırımlarının ciddi anlamda “karlı” olması.
Mesela Pelosi’nin, Tesla’dan 2 milyon dolar değerinde hisse satın almasından neredeyse birkaç gün sonra ABD Başkanı Joe Biden, devlet dairelerinde bundan sonra elektrikli araç kullanılacağını söylüyordu. Nancy Pelosi’nin eşi Paul, Haziran ayında ABD’nin yerel çip üretimini arttıracağı duyurulmadan kısa bir süre önce ekran kartı üreticisi NVIDIA’dan 5 milyon dolara yakın hisse satın almıştı.
Meclis Başkanı’nın borsa dehası eşi o kadar dikkat çekti ki borsa hareketlerini takip eden uygulamalar oluştu. Yatırımlarını bu hareketlere göre ayarlayan borsacılar, Pelosi sayesinde zengin olduklarını iddia ettiler. Pelosi’nin kişisel serveti de bu şekilde 2023 yılında 290 milyon doları buldu.
Paul ve Nancy Pelosi
Tabii Pelosi, “insider trading” adı verilen ve içeriden, yani Kongre’den, kamuya açık olmayan bilgiler elde edilerek yapılan hisse senedi ticaretine başvurarak zengin olan tek siyasetçi değil. New York Times’ın araştırmasına göre, Senato ve Temsilciler Meclisi’nin toplam 97 üyesinin siyasi bağlantılarını kullanarak edindiği bilgilerle borsa işlemleri yaptığı tespit edildi.
Ancak bu üyelerin büyük çoğunluğu bir akrabası ya da eşi üzerinden borsa işlemlerini yürütüyordu. Bu detay önemli çünkü insider trading aslında 2012 yılında yasaklandı. Obama’nın imzaladığı yasaya göre kamuoyuna açık olmayan bilgiler kullanılarak borsa işlemleri yapılamazdı. Bu yasanın geçişine hayır oyu veren 6 meclis üyesinin, 2020 yılında Covid-19 karantinaları başlamadan hemen önce birçok hissesini satarak kar elde eden üyeler olduğu ortaya çıktı. Ancak bu yasaya göre bile meclis üyelerinin ailelerinin borsaya girmesini engelleyen bir durum yok. Bu yüzden de birçoğu ailelerini borsa için paravan olarak kullanıyor.
SPONSORLAR ZENGİNLEŞTİRİYOR
Meclis üyelerini ve Senatörleri hedef tahtasına oturan başka bir durum da seçim kampanyaları sırasında aldıkları bağışlar. Örneğin Mitch Mcconnell, Senato’da Cumhuriyetçilerin lideri olarak tütün ve viski şirketlerinden en yüksek bağış alan senatördü. McConnell, bugüne kadar toplam 47 milyon dolarlık bağış toplarken kişisel serveti 35 milyon doları buldu.
Mitch Mcconnell
Tabii bağışlar karşılığında bir takım yasaların desteklenmesi de talep edilebiliyor. Mesela Covid-19 döneminde alınacak bazı kararlara ilaç şirketlerinin bağış yaptığı Demokrat üyeler destek verirken silah yasağına karşı oy veren Cumhuriyetçi üyelerin de silah şirketlerinden bağış aldığı görülüyor. Bir araştırmaya göre 2020 ABD seçimleri öncesi kongrenin üçte ikisi ilaç şirketlerinden yüzde 9’u da silah şirketlerinden bağış almıştı.
Yani özetle, ABD’li politikacıların yaşının yanı sıra oturdukları koltukları uzun yıllar terk etmemesi ve bunu aldıkları “bağışlar ve borsa oyunlarıyla” bir kazanç kapısına çevirmeleri ciddi anlamda eleştiriliyor. Ancak bu konuda düzenleme yapacak olanlar yine kendileri olduğu için orta vadede bir değişim beklenmiyor.