Dijital Linç ve Hukuk -Kadir Karataş

Değişen dünya dinamiklerini incelediğimiz zaman sosyal medyanın ve teknolojinin her alana nüfuz ettiği aşikar. Ancak her yenilik, yanında artılarıyla beraber eksilerini de getirmektedir. Sosyal medya ise hayatımıza yenilikleriyle beraber bir tehdit de getirdi.

Dijital linç kültürü: Artık insanlar ortada mahkeme kararı olmadan bir dijital paylaşımla yargılanabiliyor, yargılamanın ardından koca bir topluluk bu lincin devamını getirebiliyor.

Dijital Linç Nedir?

Dijital linç üzerine günümüzde farklı farklı tanımlamalar vardır ancak tüm bunlar bütünsel incelendiğinde en basit tanımıyla sosyal medya ve internet platformları üzerinden, bir kişi veya gruba yönelik hızlı, kitlesel ve genellikle saldırgan biçimde yürütülen yargısız infaz, hakaret veya iftira kampanyasıdır.

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu siber zorbalığı insanların normalde yapmaya çekineceği davranışları sosyal medyada rahatça sergilemesi olarak tanımlamıştır.

Ceza Hukuku Bakımından Teşkil Ettiği Sorunlar

Dijital linç çoğu zaman topluca yapılan bir saldırı olduğu için başlı başına bir toplu fail sorunu doğurmaktadır. Bu kadar failin bir arada yaptığı bir hukuksuzluğa karşı adaletin tecelli etmesini sağlamak kolluk ve yargı organları için büyük bir yük haline gelebilmektedir

Sosyal medyada yazılan yazılar çoğu zaman tek tıkla silinebilir, IP adresleri çeşitli programlarla değiştirilebilir niteliktedir. Bu da delil ve fail tespitinin kimi zaman zorlaşması sonucunu doğurur. Hukuk camiasında hangi sözlerin hakaret olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği de vatandaşlara kafa karışıklığı yaşatabilmektedir.

Nitekim Yargıtay, bir kararında;  “it iti ısırmaz” gibi bir deyimi hakaret olarak nitelendirirken başka bir kararında, aksi yönde bir düşünce ileri sürmüştür. Bu tür hukuki vakalarda kimi vatandaşlar bu durumu ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek kendilerini savunsa da başkasının kişilik haklarının sınırlarını aşmamak ifade özgürlüğünün en önemli sınırlarındandır.

Sosyal medyada ifade özgürlüğü ile hakaret arasında ince bir çizgi vardır ve bu çizgi çoğu zaman bulanıktır. Bu belirsizlik, hem mağdurların hakkını aramasını zorlaştırır hem de suçluların cezasız kalmasına yol açar. Ayrıca, dijital linç vakalarında çoğunlukla failin kimliği gizlenmiş olduğu için soruşturma süreçleri uzar ve etkin ceza uygulaması güçleşir.

Öte yandan, sosyal medya platformlarının içerik denetimi konusundaki yetersizliği, bu tür saldırıların yaygınlaşmasına zemin hazırlar. Kolluk kuvvetleri ve yargı organlarının mevcut hukuki düzenlemelerle hızlı ve etkili müdahale imkânı sınırlıdır. Bu durum, mağdurların sadece hukuki değil psikolojik olarak da büyük zarar görmesine sebep olmaktadır.

Üsküdar Üniversitesi, erişim 9 Haziran 2025‘’

Linç kültürü sosyal medya ile küreselleşti!

Kadir Karataş

Konuk Yazar

 

medyapress
editor

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul et Devamını oku