Dünya dışı bir gezegende yaşamak insanlığın yüzlerce, hatta binlerce yıldır en büyük hayalleri arasında yer alıyor. Başka bir gezegende yaşam dendiğinde ise akla ilk gelen gezegenlerden birisi, Güneş Sistemi’nde bizden hemen sonra gelen Kızıl Gezegen Mars oluyor.
Önümüzdeki 10 yıllık bir süre içerisinde Mars’a ilk insanlı iniş yapılması planlanıyor; ancak bizim için insansız uzay araçlarından gelen bilgiler haricinde bütünüyle bir bilinmezlik olan Kızıl Gezegen, pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Bu sorulardan birisi de Mars’a gönderilen insanların nerede yaşayacağı olarak öne çıkıyor. PLOS One’da yayımlanan yeni bir çalışma ise bu soruya oldukça sıra dışı bir çözüm sunuyor.
Üre, Mars toprağı ve bakterilerden oluşan özel bir karışım ile ‘uzay tuğlası’ üretildi
İnsanları Mars’a gönderdiğimizde yaşayacak yerlere ihtiyaçları olacağı aşikâr. Hindistan Bilim Enstitüsü’nden (IISc) bir araştırma ekibi ve Hindistan’ın uzay ajansı Hint Uzay Araştırmaları Örgütü’nün (ISRO) ortaklaşa gerçekleştirdiği bir çalışma ise Mars habitatlarını inşa etmek için bakterilerin kullanılabileceğini iddia ediyor. Bu yeni yönteme göre Mars’ta bir yaşam alanı inşa etmek için gerekli olan “uzay tuğlalarının”, memeliler tarafından idrar yoluyla atılan ve azotlu maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan bir bileşik olan üre, yerel Mars toprağı ve bakteri karışımı ile elde edilmesi mümkün olabilir.
Söz konusu tuğlaları yapmak için ekip; üre, kimyasal nikel klorür ve guar zamkından yapılmış simüle Mars toprağını bir araya getirerek bir karışım elde etti. Harmanlanan bu karışımın oluşturduğu harcın kalıplara dökülmesiyle de herhangi bir şeklin, mesela tuğlanın, elde edilebildiği gözlemlendi. Buna göre kalıpta birkaç gün kaldıktan sonra bulamaç, katı bir ‘uzay tuğlası’na dönüşebiliyordu.
Peki bu nasıl mümkün olabiliyor? Karışım içinde bulunan bakteri ve ürenin etkileşime girmesiyle, genellikle besinsel kalsiyum takviyesi olarak alınan; ancak aynı zamanda kabuklu deniz hayvanlarının iskeletleri ve yumurta kabukları gibi biyolojik yapıları oluşturan kimyasal bir bileşik olan kalsiyum karbonat kristalleri oluşuyor ve bu şekilde üre kristalleşmiş oluyor. Bu kristallerin, bakteriler tarafından üretilen doğal polimerler olan biyopolimerlerle bir araya gelmesiyle meydana çıkan kombinasyon ise simüle edilmiş Mars toprağının parçacıklarını bir arada tutan bir tür çimento oluşturuyor.
Bu yöntemin Mars’ta kullanılması için daha fazla test yapılması gerekiyor
Nikel klorürün söz konusu toprak karışımında bakteri büyümesini kolaylaştırdığını fark eden ekip, daha sonrasın bu bileşiği de karışıma eklemeye kadar verdi. Konuya dair yaptığı açıklamada “Mars toprağı, organizmalar için toksisiteye neden olan çok fazla demir içeriyor” şeklinde kaydeden IISc’de makine mühendisliği bölümünde doçent olan ortak yazar Aloke Kumas, “Başlangıçta bakterilerimiz hiç büyümedi. Nikel klorür eklemek, toprağı bakteriler için uygun hale getirmenin en önemli adımıydı.” ifadelerini kullanıyor.
Yeni yöntemle, ekip başarılı bir şekilde “uzay tuğlaları” yapmayı başarmış olabilir; ancak bu başarı, araştırmacıların Kızıl Gezegende böyle bir teknik kullanılmadan önce yapmaları gereken çok fazla test olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bilim insanları, tuğlaların Mars ortamına, özellikle gezegenin çok ince, esas olarak karbondioksitten oluşan atmosferine ve Dünya’ya oranlar çok az olan yerçekimine nasıl tepki vereceğini araştırmayı hedefliyor. Buna göre ekip söz konusu tuğlaları, Mars Atmosfer Simülatörü (MARS) adı verilen ve araştırmacıların kontrollü bir laboratuvar ortamında Mars atmosferini yeniden yaratacağı bir cihazda test etmeyi planlıyor.
Çalışma kapsamına dahil olmayan bir endişe ise gezegenlerin korunması olarak öne çıkıyor. Bilim insanlarının, uzay aracı görevlerinin, bilimsel bulguları gölgeleyebilecek veya gezegenlere zarar verebilecek istenmeyen bakteri veya diğer kirleticileri taşımamasını sağlaması gerekiyor. Böyle bir yöntemin, Mars’a yönelik oldukça sert gezegen koruma yönergeleri dahilinde nasıl işleyeceği ise henüz bilinmiyor.
Webtekno